Emo Ankara Şube Seçimlerinden İzlenimler

Emo seçimlerinin benim açımdan nihai sonucu Pazar akşamı saat 23.00 civarında Ankara Şube Başkanı ve sekreterine 2 yıldır sürdürdüğüm görevimden aldığım ayrılık kararını deklare ederek son buldu. Nedenleri, niçinleri bende hep kalacak bu kararımın her iki taraf içinde bundan sonrasında daha faydalı olacağının bilincindeliğiyle.

1 hafta önce yapılan ön seçimlerde 11300 üyeli bir şubeden katılım 1000 civarında gerçekleşmiş ,%65 oy çoğunluğu ile hali hazırda devam eden yönetim açık ara ile seçimi kazanmış bunun sonucunda diğer taraf meslekte birlik kararı ile bu listeyi destekleme kararı almıştır. Olması gereken etik tarzla.

20 şubatta Ankara TODAİE de yapılan genel kurula ise, 50–60 civarında toplamda insan katılmış, toplantının bir yerinde sosyal demokrat ağırlıklı liste ile, seçimi kazanan listenin delegasyonları arasında kavgalar ve arbedeler yaşanmıştır.

Pazar günü yapılan seçimleri ise, hali hazırda devam eden yönetim almıştır. Katlım ise yine az sayıya ile gerçekleşmiştir.

Ankara şube gibi kendisine 19 temsilciliğin bağlı olduğu bir odada bazı noktalara dikkat çekmek bugün hemen şimdi, yarın çok geç olmanda önemlidir.

Haddeleyecek olursak,

• Neden seçimlere katılımın az olduğu, neden kurultay katılımının bu kadar düşük olduğu sorgulanmalıdır.
• Neden kendilerini pozitif bilimde olduğu söylenen, üstelik elektrik  mühendisi olan insanlara şiddete meyil verecek kadar aciz davranmışlardır, hangi gerekçe bunlara neden olmuştur analiz etmek gerekir
• Neden üyeler kendi odalarına bu kadar ilgisizdir
• Odaların siyasi partilerin arka bahçesi gibi görünmesi etik midir?
• Odaların asli işi siyasi davranışlar göstermek midir, yoksa gerçekten mesleki örgütlenmeyi sağlamak mı dır. Günümüzde nitelikli işçi sınıfında olan işsizler, krizden en ağır yenilgi ile çıkmıştır. Bunun için odalar ne yapmaktadır.
• Eğer odalar muhalif hareketlerse, sermaye ile bağı tam olmamalı, dahası tam
• bağımsız hareket edebilmelidir. Aksi halde yapılanlar, sarı sendikacılık gibi duruş olacaktır

Bu sorular kuşkusuz artırılabilir ama gelinen noktada Türkiye’de kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur ve artık bir 3. tarafa,  sağlıklı bakan, beynini kullanan, biat kültürüne itibar etmeyen, kendi ilkeleri olan insanlara acilen gereksinim vardır. Aksi halde kimilerinin istediği gibi mühendislik kavramı ortadan kalkacaktır. Biz tepişmeye ve bize biat etmeyenleri yok saymaya devam ederken. Birileri yola düzülecektir ve asıl o zaman elimizde sadece boş sultalar kalacaktır. Anlamsız, absürd.

Herkese iyi haftalar dileğiyle.