Fotoğraf: Shutterstock
Güneş enerjisi kullanımı M.Ö 4.000 yılına kadar uzanıyor. Bu tarihte eski uygarlıklar yaz aylarında aşırı ısıyı azaltırken, kışın güneşin sıcaklığını daha fazla kullanacak konutlar tasarlamak için güneş mimarisi kullanıyordu.
Uzun geçmişine rağmen yenilenebilir bir güç kaynağı olarak güneş enerjisine daha yeni güvenmeye başladık. BP’nin Dünya Enerjisi İstatistiksel İncelemesi’nden yola çıkarak Our World in Data tarafından hazırlanan bu veri görselleştirme 54 yıldan uzun bir sürede güneş enerjisi tüketiminin dünya genelinde nasıl arttığını gösteriyor.
Güneş enerjisi tüketimi kilovat saat (kWh) olarak ölçülür ve en son tahminlere göre Avustralya, 2019 yılında 1.764 kWh ile kişi başına en yüksek güneş enerjisi tüketimi açısından dünyanın lideri. Bu başarının arkasındaki kombinasyon ise şu şekilde:
Kurulumda mali yardım ve tarife garantisi gibi devlet sübvansiyonları, konut tipi güneş enerjisi sistemlerinin maliyetlerini watt başına yalnızca 0,70 ABD dolarına düşürmeye yardımcı oluyor.
İkinci sırada yer alan Japonya, kişi başına toplam birincil enerji tüketimine kıyasla en yüksek güneş enerjisi payına (yüzde 3,59) sahip. Bunun sebebi ise 2011’deki Fukuşima nükleer felaketinden sonra, ülkenin 2030’a kadar yenilenebilir enerji kullanımını ikiye katlama planları yapması.
Japonya, terk edilmiş golf sahalarını yeniden düzenlemekten yüzen “güneş adaları” inşa etmeye kadar yaratıcı yollarla bugünkü yüksek güneş enerjisi kullanım oranlarına ulaştı.
Türkiye‘de 2019 yılında kişi başına düşen güneş enerjisi tüketimi ise 324 kWh olarak gösteriliyor.
Öte yandan, güneş enerjisi kullanımında geride kalan birkaç ülke fosil yakıtlara büyük ölçüde bağımlı ülkelerden oluşuyor. Bunlar arasında Irak, İran ve Venezuela gibi birkaç OPEC üyesi ve eski üye ülke Endonezya bulunuyor.
Fosil yakıta dayalı ekonomi, dünyanın en çok yıllık güneşlenme saatini alan bölgelerinde bulunan bu ülkelerin güneş potansiyelini neden gerçekleştirmediğini açıklayabilir.
Yukarıdaki görselleştirme, güneşin küresel enerji karışımı üzerindeki etkisinin daha yeni başladığını gösteriyor. Güneş enerjisi üretimiyle ilgili maliyetler düşmeye devam ettikçe, güneş enerjisini daha önemli bir güç üretim aracına dönüştürmek için istikrarlı bir yol izliyoruz.
Sonuç olarak, dünyanın toplam yenilenebilir kaynaklardan öngörülen enerji karışımının 2040 yılına kadar yüzde 300’ün üzerinde artması bekleniyor, güneş enerjisi de yükselen bir trend izliyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…