DSİ’nin tahliye emri sonrası Hasankeyfliler evlerini terk etme tehlikesiyle karşı karşıya

Yazar:
Haber Merkezi

Ilısu Barajı inşaatında sona yaklaşılırken, barajın çevresindeki antik yerleşimin sakinleri evlerinden olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hasankeyf esnafına tahliye emrini tebliğ eden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) açıklamasına göre yeni kent merkezinde ise sadece ailelere iskan imkanı sağlanıyor.

DW Türkçe’den Diego Cupolo’nun özel haberine göre yerel ve uluslararası onca protestoya rağmen onlarca yıldır devam eden Ilısu Barajı prosesinde son türbin, bin 200 megawatt’lık baraja bu bahar monte edilecek. Hazırlıklarına başlayan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), Şubat ayında Hasankeyf esnafına tahliye emrini tebliğ etti. Tebligata göre esnafın dükkanlarını kapayıp nehrin karşısında bulunan daha yüksek bir alanda inşa edilen “yeni” Hasankeyf’e taşınmaları gerekiyor.

DSİ’nin bu kararını tepkiyle karşılayan dükkan sahipleri yeni kentin henüz bitmemiş olmasından ve tarihi kent merkezinden uzakta bulunan ve dolayısıyla turistlerin gelmeyeceği bu bölgede ticaret yapamayacak olmaktan şikayetçi.

Açıklamaya göre devletin Hasankeyf’in yeni kent merkezinde inşa ettiği 710 yeni konuta, yalnızca nüfusu Hasankeyf’te kayıtlı olan aileler yerleştirilecek. Bu da berkarlar için devletin yerleşim imkanı sağlamayacağı anlamına geliyor.

‘Hasankeyf’i yıkarsanız Taliban’dan farkınız kalmaz’

John Crofoot

Ilısu Barajı’yla ilgili ilk fikirlerin 1950’li yıllarda atıldığını söyleyen ve yaklaşık altı yıl boyunca Hasankeyf’te yaşayan ve bölgeyle ilgili farkındalığı artırmayı amaçlayan Hasankeyf Matters (Hasankeyf Önemlidir) isimli sivil girişimin kurucusu olan ABD’li John Crofoot, o zamandan beri bölgede su baskınına neden olacak bir baraj gölü öngörüsünün, yatırımların Hasankeyf’ten kaçmasına neden olduğunu söylüyor.

Crofoot, “Hasankeyf halkı, bu yaşayan kültürel miras alanını ayakta tutarak bence dünyaya çok büyük bir hizmette bulundu. bunu yaparken de çok büyük bir bedel ödediler. Hasankeyf’te kalarak büyük ekonomik fırsatları kaçırdılar” ifadesinde bulunuyor.

Viyana merkezli, akarsuların korunması için faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Riverwatch’tan (Nehir Gözlemevi) Ulrich Eichelmann ise konuya dair görüşünü Eğer buradaki her şeyi yok ederseniz, birkaç yıl önce Bamiyan’da Buda heykellerini yok eden Taliban’dan hiçbir farkınız kalmaz. Bu bir nevi aptallık. Delilik” sözleri ile ifade ediyor.

Diğer yandan Hasankeyf’te geniş çaplı kazı ve doldurma çalışmaları da yapılıyor. Bunlardan birinde, Romalılardan kalma Hasankeyf Kalesi’nin bulunduğu falezin kuvvetlendirilmesi amaçlanıyor. Bu kale baraj gölünün planlanan su çizgisinin üzerinde kalacak.

Hasankeyfliler ise yıkım planlarının hiçbir şekilde kamuoyuyla paylaşılmadığını ve bağımsız çevresel etki değerlendirme çalışmalarının yapılmadığını söylüyor.

 

(DW Türkçe)

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024