Belirsizlik, kişisel gerginlik, eylemsizlik, toplulukta kendine yer bulamama ya da topluluk içinde kişiye yer açılmaması, toplumsal negatif öğrenme ile birleşince, insanların parti içinde işe yaramadıkları fikrine kapılmalarına neden olur. Bu olduğu sürece parti üyeleri düşünsel anlamda işlevsizleşir ve sadece sayılardan ibaret hale gelir.
Oysa ki örgütlenmede birincil insan kaynağı mevcut parti üyeleridir. Parti içi verimliliğin arttırılması örgütlenmenin kamsamındadır. Parti üyelerinin sadece sayıdan ibaret olması Türkiye siyasetinde oldukça alışıla gelmiş bir haldir. Parti içi düşünsel gücü ve iş gücünü arttırma yoluna gitmeden, yeni insanları örgütleme yoluna gitmek işte bu alışıldık mentalitenin ürünüdür. Parti üyeleri sayılardan ibaret kaldıkça ve bu sayılara yeni “sayılar” eklendikçe, partide sadece bilgileri ve CV’leri ile öne çıkan isimler oluşur. Zaman içerisinde bu isimler olmadan iş yapılamayacak hale gelinebilir. Sayılar cesaretleri olamadığı için dışarıdan bir motivasyona ve sürükleyiciye ihtiyaç duyarlar. Zaman içinde bu durumun oluştuğu organizasyonlar, sayıların belli isimleri taşıdığı bir organizmalar haline gelir. Bu durum kendi içinde kısır döngü yaratır. Sayılar isimleri, isimler sayıları yaratır. Bir müddet sonra çok sesli olması gereken parti, farklı notalardan da olsa her üyenin tek bir ağızdan aynı şeyi söylediği bir koro halini alır. Çok sesli parti olmak yerine çok sesli koro olma durumu, parti olmayan parti iddeası gereği gevşek yapıda kendini çok daha uzun süre var eder. Parti olmayan parti yerine, parti işlevini yerine getirememiş bir parti elde edilebilecek tek şey halini alır.
Bu durumun çözümü ancak isimlerin geri çekilip, yeni ve istikrarlı motivasyon mekanizmalarının oluşturulması ile mümkün olabilir. Bu mekanizmaların oluştırulması halinde bile isimler geri çekilmez ise oluşacak durum, isimleri besleyecek sayılar yerine, isimleri besleyecek motive iş gücünün oluşmasıdır. Bu andan sonra da var olabilecek her türlü muhalefet bu isimlerin “ne kadar da demokratik” olduklarını göstermekten başka bir işe yarayamaz, çünkü zaten isim ile var olmuş ezici üstünlük, çılız muhalefete karşı kağıt üstünde secilmiş gibi gözükür.
Ne kadar yararlı, ne kadar iyi niyetli olursa olsun bu isimler doğrudan demokrasi hedefi olan her türlü organizasyonu olumsuz yönde etkilerler. Sabırlı olmak ve yaşadığımız hayatın koşullarıyla oluşmuş kişisel hırsların önüne geçebilmek, doğrudan demokrasiye ulaşmak için atılması gereken ilk adım olmalıdır.
Erdem Temel
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…