Fotoğraf: Mongabay.com
Her şey Çin’de haftalık yayınlanan bir gazetede çıkan “Kanlı Fildişi: Çin’in Büyük Fildişi Kaçakçılığı Vakalarının Ardından” başlıklı yazının sosyal medyada viral bir şekilde yayılmasıyla başlamış gibi görünüyor. Soyları tükenmekte olan fillerin yasadışı avcı çeteleri tarafından katledilmesine ve bir fil soykırımı yaşanmasına neden olan fildişi ticaretinin en büyük faili Çin’de, bu haberin 10 milyondan fazla kullanıcı tarafından paylaşılmasının ardından konu çevrecilerle sınırlı alandan kitlesel medyaya taşınmış oldu. İşte Çin’in elindeki kaçak fildişi depolarını yok etme kararı bunun ardından geldi.
Karar önemli, çünkü Çin’de giderek büyüyen orta sınıf, fildişinden yapılma, çoğu dinsel bir amaca hizmet eden bibloların en büyük alıcı kitlesi. Sadece 2012’de bu bibloların yapımında kullanılan fildişlerini hayvanların çenelerinden sökmek için öldürülen fil sayısı 35.000 civarındaydı. Üstelik Afrika’da bu avları sürdüren çetelerin Orta Afrika ülkelerinde yarattığı terör de işin cabası. Dolayısıyla sıradan Çinli tüketicinin, kullandığı fildişi bibloların nasıl kanlı bir ticaretin sonucu olduğunu kavramaya başlamasının Çin hükümetinin kararını kolaylaştırdığı söyleniyor.
Ama bu karardan kısa bir süre önce aynı şeyi ABD’nin yaptığını da eklemek gerek. Obama yönetimi geçen Ekim ayında elindeki 6 ton fildişini yok etmişti.
Yaban Hayatı Koruma Vakfı (WCS)’in yaptığı açıklamaya göre Çin hükümeti elindeki 6,1 ton fildişini gelecek hafta Guangzhou‘da yapacağı bir törenle yok edecek.
Bu karar sadece Çin’in fildişi kaçakçılığının en önemli alıcı ülkesi olmasından kaynaklanmıyor. Aslında Çin hükümeti açtığı fildişi oymacılığı kurslarıyla ve fildişi satışına izin vermesiyle de bu kanlı ticaretin en önemli nedeni durumundaydı. Bu kararın Çin’in fildişi konusundaki politikasını değiştirmesi anlamına gelmesi halinde, her gün yüze yakın filin katledilmesine neden olan bu kanlı ticaret yavaşlayabilir.
Fil soykırımını önlemek için atılacak her adım önemli. National Geographic’in yayınladığı harita Afrika’da 1979’da 1,3 milyon olan fil nüfusunun büyük ölçüde bu yasadışı avcılık nedeniyle 2007’de nasıl 400 binler civarına gerilediğini ortaya koyuyordu. Bugün sayı çok daha azalmış durumda. Fildişi ticareti 1989’da yasaklanmıştı.
Mongabay’dan derlenmiştir.
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…