Kategoriler: Köşe Yazıları

Cicozlarımızı geri alacağız!

Yazar:
Mehmet Fırat Pürselim

Çocuksundur, elinde gözün gibi baktığın en parlak cicozlarınla mahallede turalıyorsundur. Mahallenin hoyrat, kibirli, hırsı doymaz ‘ağa’beyi karşına dikilir. Elindekilere göz diker.

“Bir el oynayalım mı?” der.

‘Gafliğin iridir ve nice ‘başlığı iç etmiştir, bileğine de güvenirsin, “Tamam,” dersin.

Saha onundur, yancıları da boldur. Toprağı çerden çöpten temizler, cicozları dizer. Önce küçüklerin başlaması her yerde kuraldır. Ama elini tutar, “Kuralları ben koyuyorum, birinç benim,” der. Daha cevabının bile beklemeden, eldeşini yuvarlar.

ISKAAA!

İçin için gülersin. Gafliğini öpüp, “Haydi, oğlum kemik!” diyerek, fırlatırsın.

BAAAŞ!!!

Bütün cicozları avuçlarsın. Hâsılata bakarsın, iyidir. ‘Bana yeter diye’ düşünerek, kalkmaya niyetlenirsin. Omzundan bastırır.

“Nereye gidiyorsun. Öyle attı kaçtı olmaz. Bir el daha oynamadan bırakmam!”

El mecbur kabul edersin. Önce gene o atar, sondan iki üç tane vurur. Kalanları gene toplarsın.

Bu sefer biraz korkuyla, “Artık kaçayım,” dersin.

İki arkadaşına kaş göz yapar, hemen koluna girerler.

Gülerek, “Acelen ne koçum? Ne güzel oynuyoruz,” der. Gülüşü böğürtü gibidir.

Gafliğin kahramandır ama… bir daha yenersin. Gene de gidemezsin. Atış yaparken gözüne toz savurur, bileğine şaplak atar, böğrüne dirsek çıkartır, kafana zumzuğu oturtur. Yendikçe yendikçe anlarsın ki, yenilmeden bu sahadan kalkamayacaksın.

Daha fazla hırpalanmamak için yenilmekten başka çaren olmadığının farkına varınca gafliğini aya savurursun. Cebinde ne varsa ütülene kadar devam eder işkence. Sonunda gafliğini de ele geçirince rahatlar. Yanağını yumuşakça pışpışlar.

“Aferin koçum, böyle adam ol işte! Evde başka cicozun varsa, onları da al gel. Gene oynayalım, bir gün,” diyerek seni azat eder.

Arkana bakmadan koşarak uzaklaşırsın. Hırsından ağlarsın, sümüklerini akıtarak, bağıra çağıra ağlarsın. Bir ağacın altına gömdüğün uğurlu gafliğini çıkartıp, tükürükleyip parlatırsın. Cam cicozun içindeki ebruli dünyayı seyre dalarsın. İki yol görürsün: Ya eve gidip, yorganların altına sinip elindeki gaflikle avunmak ya da cicozlarını geri almak.

Çok üzüntü atalet getirir hemen harekete geçersin.

Kavgalı olduğu mahallenin tüm sümüklü oğlanlarını, dizleri kabuklu çırpı bacaklı kızlarını toplarsın.

Yancılarıyla Pirus Zaferi’ni kutlayan ‘ağa’beyin karşısına dikilirsiniz.

“Cicozlarımızı geri ver, ulan!” dersiniz.

Cicoz: Misket, bilye.

Gaflik: Atış yapılan misket. (En iyi misket anlamında.)

Başlık: Atış yapılan misket. (En iyi misket anlamında.)

Eldeş: Atış yapılan misket. (En iyi misket anlamında.)

Ütülmek: Oyunda kaybetmek.

 

Mehmet Fırat Pürselim

Paylaş
Yazar:
Mehmet Fırat Pürselim

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024