Karadeniz, Munzur ve bölgenin birçok yerinde yapılan HES’ler, orman yangınları, Ege’deki siyanürlü altın arama faaliyetleriyle yoğun bir saldırı altında olan çevreye yönelik saldırılar boyutlanarak sürüyor. AKP hükümeti, çevrecilerin ve köylülerin bütün itirazlarına ve karşı çıkışlarına rağmen yeni çevre felaketlerine neden olacak girişimlerin önünü açıyor.
AKP HÜKÜMETİ YENİ ÇEVRE FELAKETLERİNİN PEŞİNDE
Çevre katliamlarına son halka olarak, nadir bir şekilde hem Akdeniz, hem de İçanadolu bitki örtüsünü bünyesinde barındıran, ters laleleri, ardıç ağaçları, su kaynakları ve doğal güzellikleriyle ünlü olan Binboğalar eklendi. Edinilen bilgilere göre, yüzden fazla köyün barındığı havzada yüzlerce şirkete hem maden arama, hem de maden işletme ruhsatı verildi. Bu konuda ruhsatların siyasetçiler tarafından alınarak, şirketlere belli bir ücret karşılığında satıldığı ifade edildi. Bu yüzden CHP Maraş Milletvekili Durdu Özbolat’a bölgede, “torbacı” lakabı takılırken, Kayseri AKP İl Örgütü’nün de maden şirketlerine ruhsat temin edilmesi konusunda yoğun çalıştığı belirtiliyor. İrili ufaklı maden şirketlerinin yanı sıra, Ciner Grubu’nun da bölgeye girdiği ve maden aramalarına başlad
HER TÜRLÜ MADEN ARAMA VE İŞLETME RUHSATI VERİLİYOR
Bölgede yürütülen maden aramalarında da, mermer, çinko, bakır, magnezyum ve krom gibi madenlerin aranmasına izin verildiği, maden aramasını tamamlayan şirketlerin daha sonra maden işletme ruhsatı aldığı ifade edildi. Ancak şirketler, çok daha ayrıntılı inceleme ve yerleşim yerindeki insanların olurunu almayı gerektiren ÇED raporundan kaçmak için geniş arama ruhsatlarını maden işletmesine dönüştürürken, daralttıkları ve böylece de ÇED işleminden kaçtıkları ifade edildi.
YÜZLERCE KÖY VE BİNLERCE İNSAN ÇEVRE FELAKETİNDEN ETKİLENECEK
Yoğunlaşan bu faaliyetler bir süre önce pratiğe de dönüştü. Bu aşama da özellikle Kayseri’n
KOYUNLARIN DÜŞÜK YAPMASI YOĞUNLAŞTI
Yöre halkından Tacim Şimşek, bu girişimlerle Binboğaların talan edileceğini ve buna göz yummayacaklarını belirterek, bütün herkesi de duyarlı olmaya çağırdı. Şimşek, maden şirketlerinin faaliyetlerinden sonra hem su kaynaklarının kirleterek tüketildiği hem de çevrenin ciddi anlamda tahrip edildiğini belirterek, “Örneğin Ardıç ağaçları bizim oralarda nadir bir şekilde görülür onu da yok etmek üzereler. Yine bizim o bölge küçükbaş hayvancılığının yoğun olduğu bir bölgedir. Maden şirketleri oraya girdikten sonra ciddi şekilde hayvanlarda düşük yapma durumu gözlemleniyor. Bölge halkı ayrıca kendi çocuklarının geleceğinden de endişe ediyor” diye konuştu.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…