Şehirler büyüdükçe ve ulaşım ağları genişledikçe, doğal yaşam alanları da hızla parçalanıyor. Uçsuz bucaksız bir bozkırın ortasından geçen ya da ormanı bir bıçak gibi ikiye ayıran otoyollar, bu coğrafyalarda yaşayan canlılar için aşılması gereken büyük bir engel olarak karşılarına çıkıyor.
Her yıl onlarca sürüngen, memeli ve kuş türünden binlerce yaban hayvanı araç çarpmasına maruz kalarak hayatını kaybediyor. Bazı durumlarda bu araç çarpmaları sürücülerin ölümüne ya da yaralanmalarına da sebep olabiliyor. Ancak bu vakaların hiçbir düzenli kaydı tutulmuyor. Türkiye’nin geniş coğrafyasını göz önünde bulundurunca tüm kayıtların birkaç kişilik ekiplerce tutulması da mümkün gözükmüyor. Elde herhangi bir veri olmayınca, bu canlıların korunmasına yönelik koruma çalışması ya hiç yapılmıyor ya da yetersiz kalıyor.
Soruna çözüm üretmek adına “Yırtıcı Kuşları Koruma Hareketi” ekibi CAN YOLU ismini verdikleri bir telefon uygulaması geliştirerek vatandaşların kullanımına açtı.
Bir “vatandaş bilimi” metodu olarak geliştirilen uygulamayla, telefon kullanıcıları kendi karşılaştıkları vakaları birkaç tuşla kayıt altına alabiliyor. Böylece Türkiye’nin herhangi bir köşesinde araç çarpması sebebiyle hayatını kaybetmiş yaban hayvanları, bu canlıları koruma mücadelesi veren araştırmacılar için çok değerli bir kaynak oluşturuyor.
Vatandaş bilimi ya da halk tabanlı bilimsel araştırma, bilimsel çalışmalarda bilginin tamamen ya da kısmen amatör bireyler tarafından sağlanması anlamına geliyor.
CAN YOLU oldukça kolay bir kullanıma sahip, ücretsiz bir uygulama. Apple Store ya da Google Play Store’dan indirilebiliyor ve açıldığı gibi sizi kameraya yönlendiriyor. Vakanın fotoğrafları çekildikten sonra ikinci bölüme geçiliyor. Burada da tek tuşla konum ekleniyor. Yaban hayvanının yaşayıp yaşamadığı ve varsa notlar eklenerek bildirim tamamlanıyor. Toplanan tüm bu bildirimler, Türkiye’de araç çarpması tehdidine maruz kalan canlı türlerini belirlemek, vakalarının yoğun olarak gerçekleştiği “sıcak noktaları” tespit etmek ve bu noktalarda koruma önlemleri almak için kullanılıyor.
Mayıs ayında tanıtımı yapılan uygulama bugüne kadar yüzlerce farklı kullanıcı tarafından indirildi ve memeliden kuşlara, sürüngenlerden böceklere kadar çok sayıda vaka bildirimi yapıldı. Bu vakalar içinde boz ayı, porsuk, tilki gibi büyük memeliler de bulunuyor, kukumav, kerkenez, leylek gibi kuşlar da.
Proje ekibinden Tora Benzeyen, uygulamayı şöyle anlattı: Çıkış noktamız yırtıcı kuş vakalarını kayıt altına almaktı ancak uygulamayı yayımladıktan sonra gördük ki sadece yırtıcı kuşlar değil, hemen hemen tüm yaban hayvanları araç çarpmasına maruz kalıyor.
‘Çok daha fazla vakanın meydana geldiğinden eminiz ancak kayıt altına alınmadıkları sürece koruma önlemleri geliştirilemeyecek ve ve yaban hayvanları hayatını kaybetmeye devam edecek. Can Yolu uygulamasının başarılı olmasının tek bir yolu var, o da çok daha fazla vatandaşın uygulamayı indirip bildirim yapması. Ancak bu şekilde Türkiye’nin geniş coğrafyasında daha büyük bir alanı kontrol edebiliriz. Biliyoruz ki yaptığımız herhangi bir yolculuk sırasında araç çarpmış bir canlıyla karşılaşmamız çok muhtemel. Can Yolu’nu kullanın, bildirim yapın, bu üzücü sahnelerin hiç yaşanmaması için mücadele edenler arasına katılın.”
Yaban hayvanlarının araç çarpmasına maruz kalması, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada etkisini sürdüren önemli bir sorun. İyi planlanmış otoyol projelerinde bu sorunu en aza indirmek için ekolojik geçiş köprüleri ile tünelleri inşa edilmesi, otoyolların çitlenerek hem sürücüler hem de yaban hayvanları için güvenli hale getirilmesi ve tabelama gibi önlemler alınıyor.
Türkiye’de ise bu tür önlemler oldukça yetersiz durumda. Sadece KGM sorumluluğunda 68.633 km karayolu bulunuyor. Ancak yaban hayvanlarının güvenli bir şekilde otoyolları geçmesini sağlayan ve otoyolların böldüğü doğal yaşam alanlarını birbirine bağlayan ekolojik köprülerin sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor.
Bu uygulamalar tür koruma önlemlerinin hayata geçirilmesini sağlamak için büyük önem taşıyor. Uygulama aracılığıyla yapılan bildirimler konum bilgilerini de içeriyor. Bu sayede araç çarpma vakalarının yoğun olarak meydana geldiği lokasyonlar belirlenip, koruma önlemleri uygulamak için karar alıcılarla ortak çalışmalar yürütülebiliyor.
Proje ile ilgili detaylı bilgilere, proje web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…