Hafta Sonu

[Bir şarkının hikayesi] Hasta Siempre Comandante/ Carlos Manuel Puebla

Ünlü Marksist- Leninist devrimci Ernesto Che Guevara, Arjantin’de sol eğilimli üst sınıf bir ailenin beş çocuğunun en büyüğü olarak 1928 yılında doğdu. 1953 yılında Buenos Aires Üniversites’inde tıp öğrenimini bitirip diplomasını alan Guevara’nın, klinik eğitimini tamamlayıp tamamlamadığı bilinmemektedir.

Öğrencilik yıllarında Latin Amerika’da uzun yolculuklara çıkan Guevara, kitlelerin yoksulluğunu gözlemleyerek radikalleşmiş, Marksizm’i benimsemiş ve ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin sadece devrim ile çözülebileceği sonucuna varmıştı. Meksika’da Raul ve Fidel Castro ile tanışan Che Guevara , onlarla Küba’ya giderek Amerika’nın desteklediği Batista rejimini devirmeyi hedefleyen 26 Temmuz hareketine katıldı. Kısa sürede isyancılar arasında ön plana çıkarak ikinci komutanlığa terfi eden genç devrimci, 1959 yılında rejimin devrilmesi ile sonuçlanan, 2 yıllık gerilla hareketlerinde çok önemli bir rol oynamıştı.

Küba devriminden sonra hükümette de görev alan Guevara, sanayi bakanı olarak toprak reformu yapmıştı. Gerilla savaşı teorisi ve uygulamaları üzerine makaleler de yazan Guevara, 1961’deki Domuzlar Körfezi Çıkarması ve 1962’deki Füze krizi gibi konularda Fidel Castro’nun yanında, olayların merkezinde görevler almıştı.

Küba’li gitarist Carlos Manuel Puebla, orta halli bir ailenin çocuğu olarak gençlik yıllarında marangozluk yapmış ve şeker kamışı işçisi olarak çalıştı.  Gitar çalmayı kendi kendine öğrenen Puebla, 1930’lu yıllarda besteler yapmaya başlamış, 1959 devriminde de politik olarak Fidel Castro’nun yanında yer almıştı.  60’lı yıllarda konserler veren Puebla, müziği ve politik duruşu ile Küba’nın bir nevi elçisi gibiydi.

Sonsuza dek, Kumandan…

1965 yılında Fidel Castro halka, Che Guevara’nın kendisine bir mektup yazdığını ve mektubunda hükümetten ve vatandaşlıktan ayrılacağını, Güney Amerika’ya dönüp devrimcilerle beraber emperyalizme karşı mücadelesini sürdüreceğini, Küba devrimlerine olan tam desteğinin sürdüğünü ifade ettiğini açıkladı.

Öteden beri Che’nin hayranı olan Puebla, televizyonda duyduğu bu açıklamanın ardından aynı gece stüdyosuna kapanarak, Che Guevara’ya olan sevgisini ve tutkulu hayranlığını ifade ettiği ünlü şarkısını yazdı: “Hasta Siempre, Comandante”  (Sonsuza kadar Kumandan ).

 

Puebla, şarkıda Küba halkının Che’yi ölüme set çeken cesaretinin ışığı için sevdiğini, içi dışı bir samimi  kişiliği, devrime olan aşkı ile onların sevgilisi olduğunu ve onun açtığı yolda ilerleyeceklerini anlatıyordu. Che’yi devrimci ruhu ile yeni özgürlük mücadelelerine uğurluyor ve Fidel’in ve Küba halkının ona vedası ile şarkı bitiyordu: “Sonsuza kadar Kumandan”.

Gerçekten Che Guevara, Küba’ya sonsuza kadar veda etmişti.  Küba’dan ayrılmasının ardındaki gerçeğin, Afrika- Asya Ekonomik seminerinde, Marksizmi terk ettiği iddiası ile Sovyetler Birliği politikalarına karşı yaptığı konuşması ve bu konuda Fidel Castro ile fikir ayrılığına düşmesi olduğu düşünülüyordu.

Küba’yı terk ettikten sonra önce Kongo-Kinshasa’da başarısız bir devrim hareketine destek veren Guevara, Küba’ya dönemediği için, altı ay boyunca Dar es Salaam’daki Küba elçiliğinde saklandı. Daha sonra Prag’da bir Küba güvenli evinde yaşarken sürgündeki eski Arjantin lideri Juan Péron ile görüştü. Bolivya’dan başlayarak tüm Güney Amerika’da devrim sürecini başlatma fikrini ona açtı ama Péron bu planın bir  intihar olduğu konusunda kendisini uyardı. Onun bir ütopya peşinde olduğunu düşünüyordu.

Ancak Guevara, ideallerinden vazgeçmeye hiç niyetli değildi ve Bolivya’ya giderek Ulusal Bolivya Kurtuluş Ordusu adını verdiği 50 kişilik bir gerilla gücü oluşturdu. Küba’dan ve Bolivya Komünist Partisi’nden yardım alamayan Che Guevara, halktan da beklediği desteği alamayınca  bir seneye kalmadan yakalandı.  Mahkemeye çıkarılması halinde olası kamuoyu desteğinden çekinen Bolivya Başkanının emri ile, 9 Ekim 1967’de yakalandıktan iki gün sonra yargılanmadan infaz edildi.

1966 yılında  Küba’da düzenlenen Anti Emperyalizm konulu Tricontinental Konferansı’na yolladığı mektubun sonunda, Guevara belki de bu sözleri ile bir nevi veda ediyordu:

Ölüm bize sürpriz yaptığında, hoş gelsin, yeter ki onu algılayabilecek  bir kulak savaş çığlığımızı duyabilsin ve bir başka el  silahlarımıza, kullanmak için ulaşabilsin.” 

Che Guevara’nın trajik ölümünden sonra, Manuel Puebla’nın şarkısı “Hasta Siempre Comandante” ikonik oldu ve içlerinde Joan Baez, Jan Garbarek, Buena Vista Social Club gibi ünlü yorumcuların da bulunduğu 200’den fazla kişi veya grup tarafından yorumlandı.

Bunların arasında en başarılı olanlarından Fransız şarkıcı Nathalie Cardone‘un 1997 yılındaki yorumu, Fransa ve Belçika’da listelerde üst sıralara kadar tırmanmayı başarmıştı.

 

Türk bağlama sanatçısı Ahmet Koç da  “Bir Latin ezgisi sazla ancak bu kadar güzel yorumlanabilir ” dedirtircesine, enstrümantal yorumu ile ölümsüz Commandante’ ye bir selam yollamıştı.

 

Time dergisi Che Guevara’yı 20’nci yüzyıla en çok etki yapan 100 kişi arasında göstermiştir. Che’nin 1960 yılında Alberto Korda tarafından çekilen fotoğrafı “Dünyanın en meşhur fotoğrafı “olarak gösterilir.”

Kaynakça

  • Garcia R., Revelaciones del creador de “Hasta Sempre Comandante”, Cubadebate, 07.10.2017
  • “Hasta Siempre Comandante”, Carlos Puebla (1965), 12.04.2018, deependssong,wordpress.com
  • Carlos Manuel Puebla, Che Guevara, Hasta Siempre Comandante
  • Wikipedia, Tricontinental Conference, 1966

 

Paylaş
Yazar:
V. Victor Mori