BBC‘den David Shukman‘ın haberine göre, bu alanda şimdiye kadar hayata geçirilmiş en büyük deney olacak projenin bugünlerde başlaması planlanıyor. Norveç yetkilileri amaçlarının, balinaların ses kirliliğini hangi düzeyde duyabildiğini daha iyi anlamak olduğunu söylüyorlar.
ABD‘deki Ulusal Deniz Memelileri Vakfı adlı kuruluştan bilim insanlarının planladığı ve ABD basınına göre ABD Donanması, Okyanus Enerji İdaresi ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi gibi bazı kuruluşların finansmanını sağladığı deneyler, Lofoten Adaları‘nda yapılacak.
Deneyler sayesinde savunma, petrol ve doğal gaz sektörlerinin deniz altında yapılan sondajlar ya da kullanılan silahların hayvanlar üzerindeki etkisini daha iyi anlama arzusunu gösterdiğine işaret ediliyor.
Deneyde, dev ağlar yardımıyla 12 genç mink balinası bir havuza alınacak. Projeye onay veren Norveç Gıda Güvenliği Dairesi her balinanın en fazla altı saat bu havuzda tutulacağını söylüyor.
Balinalar burada kan testinden geçirilecekler ve duyma yetilerini ölçmek amacıyla derilerinin altına elektrotlar yerleştirilecek. Yapılan açıklamada, bunun “Gerekirse balinaların uyutulması yoluyla” yapılabileceği de kaydediliyor.
Yetkililer, mink balinalarının ağla yakalandıklarında bırakılana kadar tamamen hareketsiz durduklarına dair veriler olduğunu, bu nedenle de işlemlerin uyuşturmaya gerek olmadan yapılabileceğine işaret eden yetkililer, balinaların “yüksek düzeyde gürültüye maruz kalmalarının söz konusu olmadığını ama duyabilecekleri minimum ses düzeyini belirlemeye amaçladıklarını” iddia ediyor.
Balinaların sırt yüzgeçlerine, serbest bırakılmadan önce uydu izleme cihazı yerleştirilerek deneyden sonraki davranışlarının da izlenmesi planlanıyor.
Balinaların, özellikle de duyma yetileri test edilirken iki sal arasında tutulmaları sırasında acı hissedecekleri resmen kabul ediliyor. Norveç Gıda Güvenliği Dairesi, deneyin “orta şiddette” olacağını söylüyor ve bunu şöyle tanımlıyor: “Hayvanlarda muhtemelen, kısa süreli orta derecede acı, sıkıntı ve stres ya da daha uzun süreli hafif acı, sıkıntı ve stres yaratan deneyler.”
Daire ayrıca, bu tür deneylerin “hayvanların genel sağlığı ve durumunda orta düzeyde bir bozulma yaratması da muhtemeldir” diyor. Buna rağmen onay vermelerinin gerekçesini ise, “deniz hayvanlarının gürültü kirliliğinden nasıl etkilendiklerini daha iyi anlamanın, sonuçta minke balinaları ve diğer türlerin iyiliğine olacağı” şeklinde belirtiyorlar.
Farklı ülkelerden 50 bilim insanı Norveç Başbakanı’na hitaben kaleme aldıkları açık mektupta, deneyin, hayvanlarda “orta derecede acı ve sıkıntıya yol açacağı” değerlendirmesine itiraz etti. Bilim insanları, “Bu işlem balinada ciddi bir strese ve giderek paniğe yol açabilir ve gerek balinalar gerekse insanlar açısından tehlike yaratabilir” dedi.
Uzmanlar ayrıca genç mink balinalarının uyuşturulma riskine maruz bırakılmasının kabul edilemeyeceğini de savundu: “Genç mink balinaların zorla zaptedilmesi ve üzerlerinde altı saat sürebilecek deneyler yapılmasının, hayvanda kayda değer bir yaralanma ve stres potansiyeli, ayrıca kalıcı etkiler bırakma ihtimalinin yüksek olmasından kaygı duyuyoruz.”
Uzmanlar, deneyden vazgeçilmesi gerektiğini çünkü bunun deneyin konusu olacak balinalarda ciddi travma yaratırken bilime de bir katkısı olmayacağını kaydettiler.
Mektuba imza atanlardan Balina ve Yunus Koruma kuruluşunun politika yöneticisi Sarah Dolman, gürültü kirlenmesi tehdidinin genellikle hafife alındığını, birçok araştırmanın balinaların toplu karaya vurması olaylarının bununla ilişkili olduğunu gösterdiğini söyledi.
Dolman ayrıca bütün bunların, planlanan deneyin balinalara etkisi konusundaki etik ve bilimsel kaygıları yok sayma sebebi olamayacağını belirtti: “Doğal çevrelerinin dışında bir yere girmeye zorlanacaklar, etrafları insanla dolu olacak. Bunun balinalar için inanılmaz düzeyde stresli ve ürkütücü olacağını düşünüyor ve deneyin durdurulmasını istiyorum. Çok riskli.”
Dolman benzer bir deneyin İzlanda’da iki beyaz ağızlı yunus üzerinde yapılmaya çalışıldığını ama dişinin çok büyük strese girmesi üzerine serbest bırakıldığını da hatırlattı.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…