Nature Climate Change dergisinde beş iklim bilimci ve bir siyaset bilimcinin yayımladığı makale, konunun uzmanı bilim insanlarının yaptığı şiddet içermeyen doğrudan eylemlerin etkili olduğunu savunuyor.
İklim bilimciler Stuart Capstick, Aaron Thierry, Emily Cox, Steve Westlake ve Julia K. Steinberger ve Bristol Üniversitesi‘nde sivil itaatsizlik ve toplumsal hareketler üzerine çalışan siyaset bilimci Oscar Berglund makalede, “Bilim insanlarının sivil itaatsizliği, iklim krizini çevreleyen sayısız karmaşıklığı ve kafa karışıklığını ortadan kaldırma potansiyeline sahip” diye yazıyor.
Makalede şu ifadeler yer alıyor:
“Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için zaman kısa; yine de hükümetlerden, endüstriden ve sivil toplumdan gelen hareketsizlik, bunun ima ettiği tüm kademeli ve feci sonuçlarla birlikte 3,2 derecelik bir küresel ısınma yoluna girdik. Bu bağlamda bilim insanlarının sivil itaatsizliği ne zaman meşru hale gelir?
Bilimsel topluluk, Dünya’nın yöneldiği korkunç yörüngenin farkında. İklim değişikliği üzerinde çalışanların çoğu, bunun sonucunda kaygı, keder veya başka türden sıkıntılar yaşıyor. Giderek daha keskinleşen uyarılar ve iklim etkilerinin artan hızı, küresel emisyonlardaki kalıcı büyümenin aksine hala olduğu yerde duruyor.”
Bazı bilim insanları, kanıtlar ve verilen tepki eksikliği arasındaki uyumsuzluğun, bilim ve toplum arasında bozulan bir sözleşme olduğu sonucuna varıyor.
The Guardian‘dan Damien Gayle‘ın aktardığına göre, son aylarda bilim insanları, iklim krizine dikkat çekmek için doğrudan eylemlerde yer almaya giderek daha istekli olduklarını gösterdiler.
Bir “bilim insanları isyanı” (Scientist Rebellion ve Scientist Extinction Rebellio gibi gruplar) Nisan ayında 25 ülkede 1000’den fazla bilim insanını harekete geçirdi.
Birleşik Krallık‘ta bir grup bilim insanı, İş, Enerji ve Sanayi Stratejisi Departmanı binasının camına bilimsel makaleleri ni ve ellerini yapıştırdı ve bu eylemleri nedeniyletutuklandı.
Araştırmanın yazarlarından Berglund şöyle diyor:
“Makalede söylediğimiz şey, başımızın ne kadar belada olduğunu herkesten daha iyi bilen düzgün insanların şiddet içermeyen doğrudan sivil itaatsizlik eylemlerine katılmasının, bu tür şeylere dahil olmasının aslında bunun bir kriz olduğu mesajına ağırlık katabileceğidir.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…