Kategoriler: Köşe Yazıları

Beşiktaş yakalayamadı

Yeşil Gazete’nin yeni halinde spor bölümünün olmasının ve

bu yazıdan önceki yazının da bir futbol yazısı olmasından aldığım

cesaretle…

Stadının isminin değişmesinden sonra ilk defa Beşiktaş, kendi sahasında bir maça çıktı. İnönü Stadı’nın ismi, bir yapı şirketinin adını aldı. Taraftar üçe bölündü. Ilk grup zaten İnönü Stadı ismini baştan beri istemeyen, adın Şeref Bey olmasını isteyen gruptu. Adın değişmesinden sonra bu sefer, bu adın değişmesini isteyenler ve istemeyenler olarak ikiye bölündü taraftar. Bir taraftan, “Eğer Dünya yıldızlarını istiyorsak, bunları kabul etmeliyiz” diyen gruba karşılık, ne olursa olsun sponsor isimlerinin Beşiktaş’ın değerlerinin başına gelmesine karşı çıkanlar..Sonuç olarak, endüstriyel futbolun hayatımıza girmesiyle böyle şeylerle daha çok karşılacaşacağız gibi. Buna karşı mücadele de artarak sürecektir. Ne Beşiktaş’ın, ne de başka bir takımın stadyumunun ya da bir branş takımının önüne başka bir isim gelmesi, kabul edilmemeli. Kanıksanmamalı. Basketbol takımı için ortaya konulan slogan unutulmamalı. 3 hece, 8 harf, sadece Beşiktaş.

Maça gelince, Hakan Kutlu’dan ayrılmış ve daha sonra galibiyetler almış Manisaspor’un Beşiktaş’a bir süpriz yapabileceğini bekleyenler çoktu. Sonuca bakıldığında da gerçekten bir süpriz oldu. Fakat oyuna bakarsak, bunun bir süpriz değil, bir şanssızlık olduğu görülebilecektir. 80. dakikadan itibaren Beşiktaş’ın girdiği pozisyonların toplamına geçen seneki Beşiktaş’ın bir maçta girmediğini akıldan çıkartmamak gerek. Iki golle geride girilen bir on dakikadan beş farkla üstün bile çıkılabilirdi. Tabii ki soru burada, Beşiktaş’ın neden bu iştahla bütün maç oynamadığı. Ilk akla gelen maçın 10’a 10 oynanmaması olabilir ama ilk yarı da maç eşit sayıda oyuncuyla oynanmıştı.

Stadın ismi değişmesine rağmen değişmeyen şey, stadın tribünleri olmuş. 15.000 civarı kişinin geldiği maçta tribünler hiç susmadı. Hatalı goller yiyen kalecierini ıslıklayan bir grubu susturmaları da maçın en güzel anlarından biriydi. Bu futbolcu ıslıklama ve uğraşıp oyundan düşürme durumunun artık tribünlerden silinmesi gerek. Işe geldi mi Liverpool güzellemeleri ,işe geldi mi kendi oyuncusunu maç içerisinde yerden yere vurmak. Ikisi aynı zamanda, aynı bünyede olmaması gerekiyor. Hakan’ın da kırmızı kart gören Manisasporlu futbolcuya, hem hırstan, hem de tribünlere yaranma isteğinden, hücum etmesi de bundan bağımsız değil.

Manisapor’a gelince, Trabzon’dan sonra, Beşiktaş’ı da yendiler. Gelen fırsatların hepsini gole çevirdiler neredeyse. Hem de geçen senenin gol kralının hiç etkili olmadığını unutmamak gerek. Bir tarafta her yakaladığını atan, bir tarafta da yakaladıklarının 20’de 1’ini atamayan bir takımın maçında da adalet bereberlikti denilemiyor. Beşiktaş, uğraştı ama yakalayamadı sonuçta. Hızlı kaçan Manisaspor, İstanbul’da tarihinin ilk galibiyetini almış oldu.

Diğer maçlardan sonra da Siyah-Beyaz-Yeşil olarak görüşebiliriz.

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

Paylaş
Yazar:
Koray Doğan Urbarlı