Kategoriler: Yeşeriyorum

Ben Brüksel’de iken

Yazar:
Mahmut Boynudelik

Yurtdışı ile olan ilişkilerin çok daha sınırlı ve ulaşımın zor ve zahmetli olduğu eski zamanlarda gazetecilerin yurtdışına çıkmaları sık gerçekleşmeyen bir durumdu. Bu yüzden eski kuşak gazeteciler çıktıkları yurtdışı gezilerinden döndükten sonra gezi izlenimlerini günlerce tefrika ederler ve bu izlenimler günlerce tartışılırdı. Benim aklıma ilk gelen örnekler İlhan Selçuk’un Rusya, Abdi İpekçi’nin Küba izlenimleridir. Aradan yıllar geçtiği halde Rusya ve Küba hakkında zihnimde yer etmiş bulanık görüntülerin çocukluk yıllarında okuduğum bu yazılardan kalma olduğunu sanırım.

Yeşil Gazete’nin “esenler muhabiri” olarak ben de geleneğe uyarak Brüksel’de geçirdiğim birkaç günün izlenimlerini Yeşil Gazete’nin değerli okurlarıyla paylaşmayı bir borç bildim.

Bir takım Yeşil Brüksel'de

Yeşiller Partisi mensuplarından bir heyet olarak Avrupa Parlamentosu Yeşiller grubu üyesi Ska Keller’in davetiyle katıldığımız gezide çok sayıda temas imkânımız oldu. Bu sayede Yeşil Parlamenterlerin ve Avrupa Yeşiller Partisi temsilcilerinin Türkiye’ye ilişkin bakış açılarını da yüz yüze görüşmelerle öğrenme imkânı bulduk. Bizler de gerek Türkiye – AB ilişkileri, gerek Türkiye’deki önemli gündem maddeleri konusundaki görüşlerimizi iletme, çözüm önerilerimizi açıklama şansı bulduk. Tabiatı Koruma Yasaları konusundaki gelişmelerden, Geri Kabul Anlaşması’na ilişkin itirazlarımıza, Pınar Selek davası konusundaki uyarılarımızdan, Yeşil Yeni Düzen konusundaki çekincelerimize kadar pek çok konu hakkında konuştuk, tartıştık üzerinde görüş alış verişinde bulunduk. Ortaklaşa yapabileceğimiz siyasi projeler üzerine birlikte düşündük.

Programın ilk durağı olarak gerçekleştirdiğimiz Avrupa Parlamentosu gezisi büyük bir turistik organizasyona dönüşmüş. Aynı anda değişik ülkelerden gelen birçok grup bizimle paralel olarak Avrupa Parlamentosu gezisi yapıyordu. Rehberler nezaretinde AP’nun karmaşık koridorlarında kaybolmamak için Yeşiller olarak birbirimize sıkıca sarılarak bir süreliğine de olsa partili dayanışmasının zevkini yaşadık. Aldığımız brifingde Avrupa Birliğinin tarihini hatırladık, AB organları ve işleyişi konusunda bilgilendik.

Yaptığımız temaslar sanırım hepimizin önüne yeni pencereler açtı, ufkumuz genişledi ve kendimize olan güvenimiz pekişti. Gezi esnasında yaptığımız temasları önümüzdeki günlerde uzun uzun tartışma fırsatımız olacak. Ben gezide ilginç bulduğum bir hususu belirtmekle yetineyim.

Avrupa Yeşilleri Partisi’nin genel sekreteri Jacqueline Cremers ile görüşmemizde İstanbul toplantısında bazı Avrupa Yeşilleri’nin dile getirdiği görüşlere getirdiğimiz eleştiriler üzerine Avrupalı Yeşillerin uzun yıllardır kendi özel ilişkileri dolayısıyla bilgi kaynaklarına sahip olduklarını, kişisel ilişkiler yoluyla edindikleri bilgi ve düşüncelerin Parlamenterlerin görüşleri üzerinde etkili olduğunu hatırlattı. İnsan Hakları komisyonu başkanı Heidi Hautala ile görüşmemizde de ilginç bir enstantane yaşandı. Heidi yakınlarda Türk gazetelerinde yayınlanan bir yazısından bahsedip yazıyı görüp görmediğimizi sordu. Hangi gazete diye sorduk, Zaman diye yanıtladı. Heidi bizim Zaman gazetesi konusundaki yaklaşımımıza şaşırdı, bizler de Heidi’nin Zaman gazetesini önemsemesine.

Bu iki görüşmeden çıkardığım sonuç şu: Avrupalı Yeşiller Türkiye’ye ilişkin gelişmeleri kendilerine ulaşan kanallardan öğreniyorlar, görüşlerini o doğrultuda oluşturuyorlar. Yeşillerin süratle Avrupalı Yeşil Parlamenterlerle yeni kanallar geliştirmeleri ve onlara sürekli bilgi akışı sağlamaları, ortak siyasi projeler önermeleri gerekiyor. Üstelik bu kanallar Türkiyeli Yeşiller’e sonuna kadar açık ve bizi sandığımızdan daha fazla önemsiyorlar.

Bütün bu politik görüşmelerin ötesinde AB Parlamento yemekhanesini bizim Meclis kafeteryasıyla karşılaştırmamız, Brüksel meyhanelerinde tatmaya fırsat bulamadığımız 19 786 bira çeşidi için hayıflanmamız, Borsa binası önündeki Noel pazarında kar altında titreşerek sıcak şarap içişimiz veya Brüksel Güzel Sanatlar müzesinde Magritte koleksiyonları önünde hayranlıkla geçirdiğimiz saatler bu yazının kapsama alanı dışında kalmaktadır.

Mahmut Boynudelik

“esenler muhabiri”

Paylaş
Yazar:
Mahmut Boynudelik

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024