Ahmet Davutoğlu’na gönderilen mektup şöyle:
Başbakan Davutoğlu’nun dikkatine
Brüksel, 17 Mart 2016
Sayın Başbakan Davutoğlu,10 Mart’ta bir basın açıklaması yaparak Türkiye’nin güneydoğusundaki askeri operasyonları eleştiren 3 akademisyenin terör propogandası yaptıkları gerekçesiyle 15 Mart’ta tutuklanmış olmalarını şiddetle kınıyoruz.
Barış için Akademisyenler’ce başlatılan kampanyaya imza atan bu akademisyenlerin ikisi hali hazırda işlerini kaybetmiştir. Polis aynı zamanda 25 yıldır Türkiye’de yaşayan ve son 14 yıldır Türkiye’de çalışmakta olan, İngiliz vatandaşı Chris Stephenson’ı çantasındaki HDP broşürlerini bahane göstererek adliye girişinde gözaltına almış, akabinde sınırdışı etme talebiyle Kumkapı Yabancılar Şubesi’ne sevketmiştir. Stephenson meslekdaşlarına destek için adliyede bulunmaktaydı. Bir hüküm verilene kadar hücrede kalmak istemediğinden gönüllü olarak ülkeyi terketmeye karar vermiştir.
Demokratik toplumlarda vatandaşlar barışçıl görüşlerini ifade etme hakkına sahiptir. Bu sebeple, Türkiye otoritelerini düşünce özgürlüğüne ve imzacıların akademik özgürlüğüne saygı göstermeye davet ediyoruz.
Barış için Akademisyenler’in barış talebinin karşılaştığı yıldırma girişimlerini endişe ile izliyoruz. 10 Ocak 2016’da, 105’i Türkiye, 329’u yurtdışı üniversitelerden toplam 2212 akademisyen Türkiye’nin güneydoğusundaki askeri operasyonları eleştirip barış talep eden bir metnin altına imzalarını koymuşlardı.
Barış için Akademisyenler’in topladığı verilere göre, 5 Mart itibariyle, imzacılara karşı medya, hükümet ve öğrencilerden 47 tehdit olayı vuku bulmuş; 7 akademisyen istifaya zorlanmış; 37 akademisyen işinden edilmiş ve bir diğer 37 imzacı görevden uzaklaştırılmıştır. 508 akademisyen idari soruşturmaya maruz kalmış, 161 imzacı mahkemede ifade verirken, 33 imzacı evlerinin aranmasına müteakip geçici olarak gözaltına alınmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terörist” tanımını içine gazetecileri, sivil aktivistleri ve siyasetçileri ekleyerek genişletme niyetinden aynı oranda endişe duymaktayız. Mevcut terörle mücadele yasasında “terörizm” tanımı oldukça belirsizdir. Bu sebeple Türkiye’nin ceza ve terörle mücadele yasalarını AİHM içtihatlarıyla uyumlu hale getirme gereğinin altını bir kere daha çiziyoruz.Tutuklanmış tüm akademisyenlerin derhal serbest bırakılmasını ve Tükiye hükümetinden, AB’ye aday her ülkenin üye olmak için sağlaması gerektiği üzere, fikir ve ifade özgürlüğünü demokrasinin ilkeleri, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı çerçevesinde sürdürmesini bekliyoruz.
Cevabınızı bekliyoruz.
SaygılarımızlaRebecca Harms ve Phillippe Lamberts
Avrupa Parlamentosu Yeşiller/Avrupa Özgür Birliği Grubu EşbaşkanlarıMonica Frassoni ve Reinhard Bütikofer
Avrupa Yeşil Partisi Eşsözcüleri
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…