Ahmet Yıldız’ın eşcinsel olduğunu söylediği babası tarafından 2008 yılında öldürülmesinin ardından açılan davanın 36’ıncı duruşması bugün Kartal 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Bianet’in aktardığına göre; Avukat Yağmur Birdal, duruşmada, davanın soruşturma aşamasında babanın Zaxo’da görüldüğünün tespit edildiğini; kırmızı bültenin LGBTİ+ örgütlerinin talebiyle çıktığını ve kırmızı bültene rağmen şahsın hâlâ yakalanmadığını ve bu durum gerekçe gösterilerek hiçbir talebin kabul edilmediğini söyledi.
Birdal, kırmızı bültene rağmen 11 yıldır baba Yahya Yıldız’ın yakalanmadığını ve yargılamanın daha sağlıklı ilerleyebilmesi için reddedilen tüm taleplerin kabul edilmesini istedi.
Hêvî LGBTİ+’nın takip ettiği duruşmada, ilk kez LGBTİ+ derneklerinin tanık dinleme talebi kabul edildi. Bir sonraki duruşma 28 Şubat 2023’e ertelendi.
Dava 2009’da açılmıştı. 26 yaşındaki Marmara Üniversitesi öğrencisi Yıldız yönelimi nedeniyle öldürüleli 14 yıl oldu. Yıldız öldürüldüğünde olay sırasında başka bir kişi daha yaralanmıştı. Yaralanan kişinin şikayeti üzerine 8 Eylül 2009’da başlayan dava süreci hala sonuçlanamadı.
Ahmet Yıldız öldürülmeden iki ay önce BeaRGi dergisinde yayımlanan yazısında şu sözleri kaleme almıştı:
“Görüşmemizden sonra da silahlar doğrultuldu. SMS’ler geldi, aramaların ardı arkası kesilmedi. Ben ailemi kazanmak istiyordum. Dostum olarak yaşamımda olmalarını istiyordum. Ama sanırım vazgeçmek daha doğru. Onların bu konudaki düşüncelerini değiştirmek istemem ne kadar haklı bir istekti ki onlar da aynısını benden isterken? Bir taraf vazgeçmeyecek, vazgeçmemelerimiz ise sadece huzursuz görüşmeler yaşatacak bize. Sanırım yine zamanın gücüne inanmak ve görüştükçe ağlatan iletişimlerimizi azaltmak zorundayım. Evet, inanıyorum zaman halledecek. Bir süre daha AİLESİZ kalmalıyım.”
Ahmet Yıldız’ın, 15 Temmuz 2008’de, İstanbul’da sokak ortasında vurularak öldürülmesinin üzerinden geçen on dört yılı aşkın sürede firari katil baba Yahya Yıldız’ı adalete teslim edilen kimse olmadı.
Af Örgütü Türkiye tarafından sosyal medya üzerinden Ahmet Yıldız’ın katilinin hala sanık sandalyesinde oturtulmamış olmasına ve davanın bugün görülecek duruşmasına ilişkin açıklama yapıldı:
https://twitter.com/aforgutu/status/1577675005076316160?ref_src=twsrc%5Etfw” target=”_blank” rel=”nofollow noopener
Daha geçtiğimiz ay İstanbul, Saraçhane’de Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun LGBTİ+ düşmanı “Büyük Aile Buluşması” tüm kamuoyu tepkilerine rağmen İstanbul Valiliği’nden izinli olarak gerçekleştirildi.
Nefret söylemi paylaşımlarının ardından birçok sivil toplum kuruluşu, sanatçılar ve vatandaşlar tarafından söz konusu mitingin halkı kin ve düşmanlığa sürükleyeceği yönünde uyarılar yapılmış, iptal edilmesi talep edilmişti.
Ancak mitingin iptal edilmesi yerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) dahi eylem için oluşturulmuş, videoya kamu spotu diyerek radyo ve televizyonlara servis edilmesine izin vermişti.
RTÜK’ten LGBTİ+ düşmanı kamu spotu
Öte yandan birçok LGBTİ+, mitingin hayatlarını tehdit ettiğini belirtmiş ve Onur Yürüyüşü ile Onur Haftası’na getirilen yasaklara dikkat çekmişti.
Yüzlerce insanın gözaltına alındığı Onur Yürüyüşü’yle akıllara kazınan Onur Ayı ve 30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’na ilk kez bu sene yasaklama getirilmişti.
Yüzlerce insanın gözaltına alındığı Onur Yürüyüşü’yle akıllara kazınan Onur Ayı ve 30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’na ilk kez bu sene yasaklama getirilmişti.
Yasaklamanın gerekçesi iki ay sonra ortaya çıkmıştı: Küresel güçler, şer odakları. Benzer şekilde LGBTİ+ karşıtı mitinge katılanların ağızlarından aynı kelimeler döküldü: Küresel güçler, şer odakları…
Fotoğraf: Boğaziçi LGBTİ+ Twitter hesabı
Bu yasağın öncesinde Maçka’da piknik yapmak isteyen LGBTİ+’lara da engel olunmuş, sadece cinsel yönelim ve kimlikleri nedeniyle insanlar dışlanmış, polis tarafından çimenlerde oturan LGBTİ+’lara “Burada durma, git başka bir yerde dur” denmişti.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın bütün etkinlikleri Kadıköy Kaymakamlığı ve Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararıyla yasaklanmıştı.
26 Haziran günü saat 17.00’de başlaması planlanan yürüyüş öncesi saat 11.00’den itibaren Taksim’e çıkan metro durakları kapatılmıştı.
Taksim’in birçok sokağı polis ablukası altına almıştı. Basın mensuplarıyla eylemcilerin bir araya gelmemesi için polis üst düzey güvenlik önlemleri almış, gazetecilerin görevlerini yapmaları engellenmişti. Gün boyunca devam eden polis saldırılarıyla 373 kişi gözaltına alınmıştı.
LGBTİ+’lara karşı baskı ve şiddet Türkiye’deki iktidar ve kolluk kuvvetleri eliyle sürdürülüyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…