Kategoriler: Türkiye

Ahmet Şık savunmasını gönderdi

Yazar:
Haber Merkezi

Yargılandığı davanın karar duruşmasına ‘araç yok’ denilerek getirilmeyen Şık, savunmasını bianet.org’a göndererek kamuoyuna duyurdu.

Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’yla birlikte kaleme aldığı ‘40 Katır, 40 Satır’ kitabı nedeniyle yargılandığı davanın 14 Nisan’daki karar duruşmasına ‘araç yok’ denilerek getirilmeyen gazeteci Ahmet Şık, mahkemede yapamadığı savunmasını www.bianet.org’a gönderdi. Şık savunmasında, “Bir yandan Ergenekon diye anılan derin devletin ne menem bir şey olduğunu anlatan kitabımız nedeniyle yargılanırken bir yandan da deşifre olmasına katkıda bulunmaya çalıştığım bu yapının üyesi olmakla suçlanıyorum. Kafanız karıştı değil mi? Benim de” dedi.
Ergenekon soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şık, savunmasında özetle şöyle dedi:

Tımarhane mevzuatı
Bu davada sanık olmama ilişkin söyleyebileceğim tek şey, ‘Türkiye yargı sisteminin bir tımarhane mevzuatıyla hayat bulduğu’ tespiti olur. Şöyle ki; geçmişte kontrgerilla, gladio, Özel Harp Dairesi, Susurluk gibi adlarla anılan, son birkaç yıldır Ergenekon denilen derin devlet geleneğinin ne olduğunu anlatmaya çalışan bir kitap kaleme aldığımız için bu davanın sanıklarından biriyim. (…) Türkiye’de derin devletin soruşturma konusu yapıldığına dair bir algı benimsetilmeye çalışılıyor. Süreci doğru ve iyi analiz ederek bunun doğru olmadığını söylemeye çalışmışız kitabımızda.

Üstelik bunu Ergenekon
soruşturmasını ciddiye alarak soruşturma makamlarının da ciddiye alması gerektiği vurgusuyla dile getirmişiz. Yol göstermeye çalışmışız. Hata mı etmişiz? Bizi sanık yapan savcıya bakılırsa öyle. Kendi kendime ‘Biz neymişiz’ diye soruyorum sadece. (…)

Ergenekon üyesi olmakla suçlanıyorum. Henüz benim ve avukatlarımın bilmediği, bilmemize izin verilmeyen çok gizli deliller varmış. Elbette ki, buna inanacak değiliz. Karşısında olduğum, bunu da 20 yıllık meslek yaşantım boyunca imza attığım haberlerin yanı sıra sosyalist olarak tanımladığım siyasi duruşumla da her zaman dile getirdiğim bir zihniyetle yan yana duramayacağım çok açık. Söylediğim şey, Türkiye’nin okuyup araştıran, okuduğunu anlayabilen, analitik zekâya sahip savcılara ihtiyacı olduğudur.

(Radikal)

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024