Kategoriler: Hafta SonuManşet

Acıdır direncin yolunu açan

Yazar:
Şenay Boynudelik

Önce kaybolmak gerek. Umutla girdiğin her yolun bir  çıkmaza dönüşmeli. Çaresizliğin içinde kıvrım kıvrım kıvranmalısın.  Çözüm yolunu bulmak için bütün formüllerin birbirine karışıp kördüğüm olması gerek. Nefesin kesilmeli artık, daralmalar yetmez. İçine giremeyen havanın yoksunluğundan gözlerin yuvalarından fırlamalı. Öylesine bir yoksunluk çekmelisin ki  yapılanları idrak edebilesin.  Yeterince acı çekmiyorsun. Acıdır vazgeçmeye engel olan, acıdır direncin yolunu açan.

“ Ah çok canım sıkılıyor bütün olanlara! “

“Ne olacak halimiz? “

“Ne zaman bitecek? “

“Bitecek mi? “

Gecenin içinde sahipsiz fısıltılar halinde uçuşuyorlar. Ağaçların, evlerin arasından bir üfürükçünün mırıltıları gibi tüğlerimizi diken diken ederek dolaşıyorlar. “ Bitecek mi? “

Kasvet vakti. Düşüncelerin infilak ediyor. Hakkın olanı istemekle, imkansızı istemek anlamdaş çünkü. Bütün pencereleri açıp geceyi içeri dolduruyorsun. Tek bir yıldız yok, kozmik bir fırtına ile sarsılıyor bedenin etrafındaki her şeyle birlikte. Toprağın ağıdı yağmur sonrası gibi burun deliklerinden içeri girip damarlarında dolaşıyor. Senden başka kimsenin kalmadığını sanıyordun burada; ama hemen yanında, yaslandığın duvarın hemen arkasındaki korkudan taş kesmiş gibi duran o beden seni uyandırıyor. Yine o boğulma duygusu, işte şimdi gerçeğin zalim tadını almaya başladın.Yaşamanın anlamını kavramışsın gibi sevinç içindesin. Tek başına değilsin.

Kafasına yaş deve derisi geçirilmiş savaş esirlerinin hikayesini hatırlıyorsun birden. Vahşi bir kabile, nerede geçiyordu emin değilsin, yalan olmasın. Savaş esirlerinin saçlarını kazıyıp, yaş deve derisini kafalarına geçirirlermiş hani, sonra da güneşin altına bırakırlarmış esirleri. Deri kuruyunca  kafatasını öyle bir sıkarmış ki, saçlar dışarı değil içeri doğru büyürmüş. Bu da esirlerin hafızalarını kaybetmelerine neden olurmuş. Kim olduklarını unutan bu esirlere kendi insanlarını düşman belletir, kendi halkına karşı şavaşa gönderirlermiş. Analarını, kardeşlerini gözlerini kırpmadan vururlarmış esirler; çünkü kendi halkından korkması gerektiğini öğretmiş asıl düşman onlara.

Hafızanın yankılarını duymaya başlıyorsun hikayenin yardımıyla.  Tüm unuttuklarının peşinden gitmek için kapıları tek tek çalarak sokağa çıkıyorsun.  Olasılıkların kıyısında dolaşmaktansa, olasılığı olması gerekene dönüştürecek gücü aramaya çıkmalısın. Yıllar önce dönüşü olacağına hiç inanmadan döktüğün bir tas suydu bu güç. Oysa, sen hiç çağırmadığın için gelmemişti, anlıyorsun. Gecenin bitimine yaklaştıkça çaldığın kapılar açılacak, ilk adım atıldıktan sonra herkes değişecek biliyorsun.

 

Şenay Boynudelik

Paylaş
Yazar:
Şenay Boynudelik

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024