Kategoriler: Köşe Yazıları

7 Haziran doğanın son seçimi olabilir

Yazar:
Koray Doğan Urbarlı

Türkiye’de gündelik hayatta ve siyasette yaşananları karamsar şekilde değerlendirenlerin neredeyse ortak kanısı 7 Haziran 2015’te gerçekleşecek olan seçimler, Türkiye’nin parlamenter demokraside yaşadığı son seçimleri olacak. Daha karamsarlar ise Türkiye’de, belirsiz bir zamana kadar yapılacak olan son seçimin önümüzdeki olduğunu iddia ediyorlar ve bu iddialarını yaşananlarla destekliyorlar. Çok haksız da sayılmazlar. Rusya ve Mısır arasında gidip gelen demokrasi düzeyimiz artık yazılı kuralların da gözetilmediği bir döneme girdi. Bir taraftan da seçimler var ve bu seçimler gitgide olan bitenin aklaması haline getiriliyor. En temel kuralların bile hiçe sayılmasının kaynağı sandığa bağlanıyor. Belki de içinde yaşadığımız bu düzeni en iyi anlatan kavramı Nilgün Cerrahoğlu 12 Mart günkü yazısının başlığında kullanmış: Demokratörlük.

Fakat öyle bir konu var ki, karamsarların haklı olabileceği ve hatta daha da karamsar olmamızı gerektirecek kritik bir noktada. Bu seçim Türkiye’de doğanın son seçimi olabilir. 13 yıllık iktidarı boyunca doğaya geri dönülemeyecek hasarlar veren AKP, önümüzdeki dönemde yaptıklarıyla doğanın ve insan yaşamının üzerine kapıyı bir daha açılmamak üzere kapatabilir. İşte karamsarlık buradan geliyor.

Neler olabilir?

Öncelikle AKP’nin nükleer santral sevdası hukuk tanımaz bir şekilde ilerliyor. Mersin’den sonra Sinop hedefte; Sinop’tan sonra sıra başka yerlere de gelecek. 2019’da nükleer santrallerin temelleri Anadolu’nun üç noktasına saplanmış olacak ve bununla birlikte doğa ve biz de atık sorunundan, yeni doğanların kanser riskinin artmasına; deniz yaşamının bitmesinden, turizm sorununa kadar birçok konuda batağa saplanmış olacağız.

Bunun yanında Karadeniz’in, Ege’nin, Akdeniz’in son doğal alanları da Hes’lere, turistik tesislere, yapılaşmaya ya da dalgalar alsın, heyelan yutsun diye yollara kurban edilecek. El değmemiş bir nokta 2019’da kalmayacak. Seçimini doğayı karşısına almak olarak yapan hükümet, Türkiye’yi Küresel İklim Değişikliği’ne katkı veren ülkeler arasında kimseyi yanına yaklaştırmadan zirvede tutacak ve herhangi bir adaptasyon programı da olmadığı için artık uç iklim olaylarına karşı da savunmasız olacağız. Hem iklimi bozacağız, hem de bu bozukluktan etkileneceğiz.

Seçime üç aydan fazla bir süre olduğu için henüz çılgın projeler ortaya dökülmedi. Fakat Üçüncü Köprü ve Havaalanı için yapılan tahribat tüm açıklığıyla ortada. Bu projelerin tamamlanması değil, açtıkları yaraların onarılması gerekiyor. İstanbul susuzluktan kırılırken ve şehir çevresinin tüm su kaynaklarını da yutmuşken eğer uçağa atlayıp doğal dengesini koruyan bir ülkeye gidecek kadar paranız olacaksa 2019 için karamsar olmaya gerek yok.

Sonuç olarak siyasi ve gündelik hayatın gelgitleri arasında karamsar bir tablo görmek mümkün. Düzelir mi? Tabii ki düzelir, düzelecek. Fakat doğa için bu durum geçerli değil. Bazı geri dönülmez noktalarımız var ve 2019 doğanın son seçimi olabilir. Bu sebeple partilerin doğa politikalarını öne çıkarmaları, siyasi dayanakları bu noktadan da oluşturmaları gerekli. Seçmen olarak bizim de oy verirken 2019’da iklim sebebiyle kaçılan bir ülkede yaşamak isteyip, istemediğimizi kendimize sormamız gerekir.

Yeşil Gazete yazıları ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

https://twitter.com/Urbarli

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024