Manşet

[2020’nin ardından] Ekonomide korona etkisi

Yazar:
Ahmet Atıl Aşıcı

Dünya ve Türkiye ekonomisinde 2020’nin ‘en’lerinin başında, her alanda olduğu gibi koronavirüs krizi gelse de iklim değişikliğine karşı dönüştürücü bazı adımların atılması umut veren bir gelişme oldu. 

2020’nin ekonomik özeti şöyle: 

  • 2020’nin ekonomik olarak en çarpıcı gelişmesi Covid-19 kaynaklı kriz oldu. Neoliberal küreselleşmenin yarattığı sistemin ne kadar kırılgan olduğu çok net ortaya çıktı. Küresel değer zincirleri kısalacak, yerelleşecek.
  • Hem arz hem talep tarafını vuran, bu haliyle de insanlık tarihinde belki de ilk olan bu krize karşı kimi ülkeler (çoğunlukla Batı ülkeleri) açıkladıkları teşvik paketleriyle sıkıntıları hafifletebilmiş olsa da, otoriter yönetimler altındaki ülkeler çoğunlukla sınıfta kaldı.
  • Başta Avrupa ülkelerinde verilen teşviklerin, halihazırda başlamış olan yeşil dönüşümü sekteye uğratmamasına dikkat edildi, otoriter ülkelerde ise krizden çıkış bahanesiyle doğa katliamları iyice arttı.

Avrupa Yeşil Düzeni ve küresel iklim güçlerinin etkisi

  • Türkiye ekonomisi açısından 2020’nin en önemli olaylarından biri AB’nin açıkladığı Avrupa Yeşil Düzeni’ndeki Sınırda Karbon Uyarlaması ve Döngüsel Ekonomi ilkelerinin yürürlüğe sokulma kararı oldu. Yıllardır kafasını kuma gömmüş hükümet ve iş dünyası işin şakasının kalmadığını anlasa da, mevcut koşullarda gereken hazırlığı yapma kabiliyetinden uzak bir görüntü vermeye devam etti.
  • 2020 iklim felaketlerinin büyüklüğü kadar iklim değişikliğine karşı küresel güçlerde olumlu dönüşümlerin başladığı bir yıl oldu.

  • Yeşil dönüşümü savunan Joe Biden ABD’de seçimleri kazandı ve ilk iş Paris İklim Anlaşması’na yeniden taraf olacağını açıkladı. Eylül 2020’de Çin 2060 yılında (AB’den 10 yıl sonra) karbon-nötr bir ekonomi olacağını duyurdu.
  • Çin’in 2018’de çöp ithalatını yasaklaması sonrasında Türkiye 2020’de de AB’den en fazla çöp ithal eden ülke konumunu korudu. Kendi çöpünü ayrıştırmayı bile beceremeyip, düzenlemeleri sürekli erteleyen Türkiye’nin bir de AB’den (ve kimbilir daha hangi ülkelerden) gelen çöpü nasıl işleyeceği merak konusu oldu. Yılın sonlarına doğru Meclis’te çöpü biyoyakıt olarak yenilenebilir enerji kaynağı sayan yasanın kabulü aslında hükümetin meramını net bir şekilde ortaya koydu.

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024