Her çağın mazlumları…
Her çağın isyanları biraz böyle değil midir? Evet ve hayır! Evet, her çağın mazlumları, paryaları bıçak kemiğe dayandığında bir yolunu bulup isyan eder, yakıp yıkar. Ama, o kadar. Ama, sadece bu isyanlara insanlık adına, adalet adına, özgürlük adına bir şeyleri katanlar, insanlık tarihine geçer, insanlığa haysiyet mirası bırakır. Modern öncesi dönemlerde, çoğunlukla dini öğretiler içinden çıkan ve zamanında ‘sapkın’lıkla itham edilen başkaldırılar böyleydi. Şeyh Bedrettin’in sözü asırlarca bu nedenle diri kaldı.
Sonra, modern zamanların başkaldırıları sözlerini modern ideolojiler üzerinden söylemeye giriştiler. Şimdilerde modern ideolojiler arasında ayrım yapmıyor, hepsini aynı sepete koyup denize atmaya heves ediyoruz. Oysa, çağdaş ideolojilerin bir kısmı, tüm insanlık adına konuşmaya özen gösteriyor, yüksek hedefler koyuyordu. Diğer bazıları, insanlığı tasnif edip hedef şaşırtmaya girişiyordu. Taraftarlarının tüm kusurları, hayallerini gerçekleştirmeye giriştikleri tarih sahnesindeki tüm günahları ne olursa olsun, sosyalizmi faşizmle aynı kefeye koymak mümkün mü?
Kapitalizmin son krizi
Dahası, bırakın sosyalizm idealinin makus tarihsel tecrübesini, tükenmez insanlık hazinesi olan İbrahimi dinler ve büyük ahlak sistemlerinin tarihsel tecrübeleri, onların değerini eksiltiyor mu veya eksiltebilir mi? ‘Zenginin cennete girmesi devenin iğne deliğinden geçmesinden zordur’ diyen Hıristiyanlık Sezar’ın dini, ‘bir insanı öldüren insanlığı öldürmüş olur’ diyen İslamiyet Muaviye’nin dini olmadı mı? İnsanlık için adalet, haysiyet vaat eden her şeyi paçavraya çevirmenin, üzerinde tepinmenin âlemi var mı? Var ise, o âlem işte içinde yaşadığımız bu âlem!
Haysiyetli bir hayali olmayan, istikametini kaybetmiş insanlığın varacağı yerde söz konusu olan ‘isyan’ değil, savrulma ve çapulculuk oluyor. ‘Kahraman’ı da, dükkânlarını ellerinde sopa ile savunan ‘Kürt ve Türk küçük işletmeciler’! Hayat tasavvurunuz, ‘bir Türk ile evlenip güven içinde yaşayacağım’ beyanında bulunan çaresiz İngiliz ev kadını muhayyilesi sularında seyrediyorsa, kapitalizmin son krizinden umutlu olabilirsiniz. Ne de olsa, ‘eli sopalı Türk’ hep milli kahramanımız değil mi?
Not: Bence Londra olayları üzerine yazılmış en güzel yorum, Akın Olgun’un ‘Londra İsyanı’ başlıklı yazısı idi (Birgün, 14 Ağustos), görmediyseniz mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…