Kategoriler: Doğa

Yunanistan’da krizin faturası doğaya kesiliyor

Çevreci Grigoris Gourdomichalis bir soğuk Atina gecesinde, başkenti çevreleyen tepelerdeki ormanlık alanda dolaşırken, yasadışı olmasına rağmen ağaç kesen birini rastlar.

Yakalandığını anlayan adam ağlamaya başlar. İşsiz olduğunu, karısı ve dört çocuğu ile yaşadıkları evde artık ısınmak için yakıtları kalmadığını ve evlerini sıcak tutmak için ağaç kesmek zorunda kaldığını söyler.

Atina’nın Egaleo semti çevresindeki ormanlık araziyi korumakla görevli Atina Belediyeler Birliği’nin yöneticisi olan Gourdomichalis, zor bir karar olsa da adamın odunlarla beraber gitmesine izin verdiğini söylüyor.

Yerel otoriteler, krizin vurduğu ülkede kış aylarında yüz binlerce ağacın parklardan, bahçelerden ve ormanlık alanlardan kaybolduğunu belirtiyor. Sebep olarak da, ekonomik krizin pençesinde fakirleşen halk için elektrik ve akaryakıt ile çalışan ısınma sistemlerinin çok pahalı gelmesinden ötürü, insanların sobaya dönüş yapmış oldukları gösteriliyor.

Kış aylarının sertleşmeye başladığı günlerde yok olmaya başlayan ormanların ardındaki şehirlerden yükselen sisten de bu durumu anlamak mümkün.

2012 yılı içinde yasadışı ağaç kesimi vakalarında büyük bir artışınyaşandığını söyleyen çevreci gruplar, çevre bakanlığının elinde 3000’den fazla davanın bulunduğunu ve 13,000 ton kadar da yasadışı kesilmiş oduna el konulduğunu söylüyor.

Bu denli bir ağaç katliamını en son 1940’larda, Nazi işgali sırasında gören ülkede, bütçe kesintileri ve ekonomideki durgunluk yakın geçmişten gelen kötü anıları canlandırmışa benziyor.

Yetkililer, çıplak gözle görünen sisin içinde solunan zehirli havaya karşı, arasında diğer fosil yakıtlara sübvansiyon vermenin de dahil olduğu, farklı “kirliliği azaltım” stratejilerini tartışıyor.

Yunanistan Çevre Bakanı, Noel Günü yaptığı açıklamasında, Atina’nın en büyük banliyösü olan Maroussi’de solunan havanın AB standartlarınca kabul edilen değerlerden iki katı daha kirli olduğunu söylemişti.

Atina Hastalık kontrol ve Önleme Merkezi’nde çalışan memur Stefanos Sapatakis “Ekonomik krizin pençesindeki neredeyse her Yunanlı’nın biraz ısınabilmek için, eski mobilyalardan, kitaplara kadar ellerine geçen her şeyi sobaya atabilecek bir durumda olduğunu söylüyor.

Sapatakis, bu durum sonrasında ortaya çıkan sisin, başta yaşlılar, çocuklar ve astım hastaları olmak üzere, birçok insanın sağlına doğrudan etki ettiğini belirtiyor. Sapatakis yaşanılan durumu, savaş sonrası İngiltere’sinin Başkenti Londra’yı etkisine alan ve 4,000’den fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan ölümcül sisten sonra yetkililerin soba yakmayı yasakladığı 1952 kışına benzemesinden korktuğunu itiraf ediyor.

Kış, Yunanistan’ın kuzeyinde ise, Güneyin Akdeniz ikliminden farklı olarak, Orta Avrupa’yı etkisine almış olan dondurucu hava dalgası içerisinde sürmekte. Gelen bilgilere göre, derslikleri sıcak tutmanın mümkün olmadığı okullarda geçici bir süre derslere ara vermenin mümkün olabileceği konuşuluyor.

Yunanistan’ın Türkiye ve Bulgaristan’la sınır bölgesindeki Orestiada kasabasındaki yerel yüzme takımı, valinin okulları sıcak tutmak için havuzdan feragat etmek zorunda kalması nedeniyle, haftada üç ya da 4 defa komşu Türkiye’ye geçip antreman yapmaya başladı. Bir dayanışma ruhunun hakim olduğu Edirne’de, Orestiada’lı gençlerin antreman yapmaları için herhangi bir ücret de alınmıyor.

Kış soğunda sıcak bir yer bulma mücadelesi aynı zamanda trajik sonuçlarda doğuruyor. Geçtiğimiz aralık ayında Kuzey Yunanistan’daki Mesoropi köyünde yaşları 5,7 ve 15 olan üç kardeş sobadan çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti. Hızlıca etrafı saran alevler evin çökmesine neden olurken, geride kalan 7 kardeş, anne ve babaları ile hayatlarını zor kurtarmıştı.

Yaşanan dram Yunanistan’da şok etkisi yaratırken, kemer sıkma paketleri dolayısıyla akaryakıt ve elektrik fiyatlarındaki artışın karşı olduğunu sıkça dile getiren Muhalefet Partisi Syriza tarafından sertçe eleştirildi.

Syriza partisi sözcüsü Panos Skourlitis yaptığı açıklamasında, “Kemer sıkma paketlerinin Yunanistan’ı, ormanlarını yakmaya, yok etmeye ve bir sis bulutu içerisinde yaşamaya mahkum ediyor” dedi.

(WallStreet Journal, Yeşil Gazete)

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi