REFERANDUM VESİLESİYLE AYNADAKİ SURETİMİZ
Üç gün sonra, Türkiye seçmeni, “Anayasa Değişiklik Paketi” için oy kullanmak üzere sandık başına gidecek ve bir kısım seçmen de sandığı boykot edecek. Aylardır referandum sürecine kilitlenmiş durumdayız. Türkiye insanı belki de siyasete hiç bu kadar kilitlenmemiş, hiç bu kadar kıyasıya tartışmamıştı. Siyasi, sivil, arkadaş, dost, aile, karı koca, konu komşu tüm ilişkiler referandum tartışmalarıyla saflaştı, ayrıştı, zıtlaştı, zedelendi; buluştu, netleşti, kavuştu, birleşti.
Böylece, yaşadığımız bu süreç; kişilik yapımıza, sağduyumuza, aklımıza, duygu dünyamıza, ideolojik koşullanmamıza; ne kadar demokrat, ne kadar özgürlükçü olduğumuza kocaman bir ayna tutmuş oldu. Eğer tek tek bireyler olarak ve topluca bu aynaya bakıp kendimizle yüzleşmeyi becerebilirsek, belki yaşanan olumsuzlukları olumluluğa, kaotik halimizi düzene dönüştürebiliriz!
Aynadan yansıyan toplu görüntü:
– AKP, CHP, MHP referandumu içi boş propagandayla, demagojiyle oy avcılığına, seçim yatırımına dönüştürdüler.
– Propaganda konuşmaları karşılıklı olarak seviyesiz bir ağız dalaşından, hakaretten ve tehditten öte bir anlam taşımadı.
– Başbakan her zamanki zorba üslubu ile oyunun rengini belirtmeyen, üyelerini serbest bırakan sivil toplum kuruluşlarını, “taraf olmayan bertaraf olur” diye tehdit etmekten geri durmadı. Böylece ‘sivil dikta’ kaygısı çekenleri haklı çıkarmış oldu.
– İdarenin, polisin ‘Hayır’cılara yönelik baskıcı uygulamaları vakayı adiyeden, hatta adetten sayılabilir. Olmasa şaşardık!
– Hayır kampanyası için bildiri dağıtan CHP ve diğer partilerden gruplara İstanbul, Adana, Antalya gibi yerlerde kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırılar düzenlendi. Tabii ki kimlikler her seferinde belirsiz kaldı, kimse bu saldırıları üstlenmedi!
– Sol, referandum sürecinde bir kez daha ayrıştı. Ayrışmakla da kalmadı, kendilerine devrimci, sosyalist diyen birtakım gruplar, “Yetmez ama Evet” toplantılarını basıp konuşmacılara yumurta fırlatma, boya dökme gibi şiddet eylemleriyle ve görüşlerini beğenmedikleri başka partiden sosyalistlerin resimlerini taşıyıp hedef göstererek ne kadar ‘devrimci’, ne kadar ‘demokrat ve ‘özgürlükçü’ olduklarını kanıtladılar.
– Dünya sanki hiç değişmemiş gibi, hala soğuk savaş söylem ve eylemlerini ısrarla sürdüren cemaatleşmiş bazı sol gruplar, referandum vesilesi ile ve şiddet yoluyla“hakikatin tekeli bizde” demeye devam ederek görünür olma fırsatını kaçırmadılar. Kişilik örüntülerimiz de bu vesileyle ayna gibi ortaya çıkmış oldu.
– Kişilik prototipleri en çok, kendi tercihlerini, argümanlarını savunamayınca farklı düşüneni; Ergenekoncu, AKP yandaşı, zeka özürlü, cahil, tehlikeyi görmekten aciz vs. vs. vs. diye suçlayarak üste çıkma;
– Demokrasiyi, özgürlükleri dilinden düşürmeyip farklı görüşler karşısında çifte standart uygulamak, farklı olana tahammülsüzlük;
– Uygar, demokrat, barışçı geçinip ilk fırsatta şiddet söylemine başvurmak, olmazsa küsmek şeklinde tezahür etti. Aynaya bakıp kendimize çeki düzen vermenin zamanıdır.
Yaşanan bütün çirkin davranışları tekil olaylar sayabiliriz. Her şeye rağmen, Anayasa sorunu Türkiye halklarının gündemine hiçbir zaman bu kadar yerleşmemişti.
12 Eylül Anayasasından tümüyle kurtulmaya, toplumsal mutabakatla yeni bir Anayasa yapmaya hiç bu kadar yakın hiç bu kadar arzulu olmamıştık.
Bütün bu tartışmaların odağında yer alan demokratikleşme ihtiyacımız, vesayet demokrasisinden, askeri demokrasiden kurtulmak için 13 Eylül’den tezi yok;
Yeni Anayasa için, İleri!
Yüksel Selek – Ümit Şahin
Yeşiller Partisi Eş Sözcüleri
.… YEŞİLLER PARTİSİ’NDEN HABERLER…
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…