Açıklamanın tam metni şu şekilde:
Geleceğimizi çalıyorlar!
Yine geleceğimizle oynuyorlar. Türkiyelilerin geleceğiyle ve Türkiye’nin geleceğiyle. Bu sefer oyunun adı Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS). Oyunun geçen sene adı Kamu Personeli Seçme Sınavı’ydı (KPSS). Görünüş o ki, oynayanlar hedeflerine uygun olarak oyunun ismini değiştirerek yeniden yeniden önümüze sürecekler oyunu.
İsim değişiyor, o senelik mağdurlar değişiyor ama iki konu hiç değişmiyor: Oyunun olanını yapanlar ve sonuç! Sonuç hep aynı: Biz kaybediyoruz. Bu ülkede, herhangi bir organizasyon dahilinde yolunu bulmaya çalışmayanlar hep kaybediyor. Bu tamamen haksız yarışa, hiç olmazsa yarış anında adil ve eşit şekilde girmeye çalışanlar hep kaybediyor. Soruları okuyarak çözmeye çalışanlar, gecelerini gündüzlerine katanlar kaybediyor. Sorular, şıklar, şifreler bir elde yaratılıyor, bir elde dağıtılıyor.
Sınavlar gerçekleşiyor, kopya iddiaları, şifre iddiaları ortaya atılıyor. Çok geçmiyor, bunlar kanıtlanıyor ama sonuç alınamıyor. Hesap sorulamıyor. Kendileri dışında tüm Türkiye’yi kandıranlardan hesap sorulamıyor. Örneğin, KPSS sonrası ortaya çıkan kopya skandalından ne sonuç alındı? İsim isim bilinen “başarılara” ulaşıldı mı? Onların ilişki içinde olduğu insanlar ortaya çıkartıldı mı? Hayır. Gelinen nokta ortada: Kopya, dinleme ile gerçekleşti denirken, şimdi artık adaya özel kitapçıklara gizlenmiş şifrelere kadar indi. Uzaklaşılması gerekirken, yakınlaşıldı.
YGS gerçekleşirken, sadece İstanbul’da yedi okulda, haremlik selamlık uygulaması saptandı, yetkililer tesadüftür diye açıkladı. Şifreler ortaya çıktı, yetkililer yine tesadüf olarak açıkladılar. Yarın, sadece belli kişilerin sınava girdikleri okullara, şifrelerin uygulanabildiği kitapçıkların gittiği ortaya çıkarsa açıklama yine aynı mı olacak? Tesadüf! Bu kadar tesadüf ile Türkiyelilerin ve Türkiye’nin geleceğinin çalınmasına izin verecek miyiz? Bu olanlara karşı durmanın yolu mücadeleden, örgütlü mücadeleden geçmektedir.
Biz Yeşiller Partisi olarak, her türlü imkanımızla, bu ve benzeri olayların takipçisi olacağımızı ve bu sistemin tamamen değişmesi gerektiğini açıklıyoruz. Bizim Türkiye hayalimizde böyle tesadüflere yer yok. Bu yüzden de ilk adım olarak da ÖSYM Başkanı ve ilgili bakan derhal istifa etmelidir. Bütün sınav kitapçıkları ilgili adayların, konuyla ilgili meslek örgütlerinin ve yargının ulaşabileceği şekilde açıklanmalıdır.
Türkiye bir tesadüfi oyunlar ülkesi olmaktan kurtulmalıdır.
Yeşiller Partisi adına MYK Üyesi Koray Doğan Urbarlı
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…