Yeşil Düşünce Derneği’nin her yıl düzenlediği Yeşil Kamp‘ın ilk günü geride kaldı. Koronavirüs sebebiyle çevrimiçi ortamda yapılan etkinlikler müzisyen Nil İpek’in konseri ve Tatavla Tiyatro‘nun ‘İnsanlık Çağı’ adlı oyunu ile başladı.
Sonrasında düzenlenen ‘Kesişimsellik ve Mücadelede Buluşma’ başlıklı panelde ise farklı alanlardan aktivistler canlı yayında bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı. Oturumun moderatörlüğünü ise Murat Can Tonbil üstlendi.
Havle Kadın Derneği’nden Kübra Şamilkaya konuşmasında “Kriz döneminde sağlıklı ve iklim dostu bir yaşam pratiğini hayata geçirme eylemi de kadınların ev içi görünmez emeği üzerinde ayrı bir yük oluşturuyor, dolayısıyla krizler kadınlara ekstra bir yük oluşturuyor” dedi.
Şamilkaya “Kadınların emeğinin çalınmadığı bir ekolojik dönüşüm nasıl olabilir diye Havle Kadın Derneği’nde arayış içindeyiz” ifadelerini kullandı.
Sonrasında söz alan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’ndan Mine Belder pandemi döneminde yaşadıkları zorlukları ve mücadele etmek zorunda kaldıkları ayrımcılığı şu şekilde anlattı:
LGBTİ+ örgütleri olarak bu süreçte dijital temasla dayanışmamızı artırmaya çalıştık ancak nefret söylemleri ve eylemleri yine de devam ediyor. Önümüzdeki süreçte hak mücadelemizi daha görünür kılacağımız bir gelecek tahayyülümüzü diri tutmaya çalışıyoruz.
Panelin devamında İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nden Gökhan Turan söz aldı. Sendika ayrımı gözetmeden tüm işçilere yardım etmeyi amaçladıklarını anlatan Turan “İnsan emeğini yok sayan bir kapitalist sistemin sonucu iş cinayetlerini yaşıyoruz. Sadece emek dayanışması nezdinde pozitif ayrımcılık yaparak, sendika ayrımı gözetmeden tüm emekçilere destek olmaya çalışıyoruz. Toplum sağlığı ve refahı bozulduğu sürece işçi güvenliği ve işçi sağlığını güvencesinin sağlanması mümkün olmayacaktır” dedi.
Yokoluş İsyanı’ndan Ali Şahinkaya ise imkansızlıkların üstesinden yaratıcı çözümler bularak geldiklerini anlattı.
Şahinkaya “Yaratıcı eylemlere üretmeye çalışıyoruz ve farklı örgütlerle yakın çalışarak dayanışmamızı güçlendirmeye çalışıyoruz. Yokolan türlerle ilgili cenaze kaldırma eylemimizde lazım olan tabut, yokoluşu gemisinin malzemesi ya da başka yaratıcı eylemlerde bu dayanışma ortamını sağlayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Gençlik Örgütleri Forumu‘ndan Çağlar Yenilmez ise gençlerin maruz kaldığı ayrımcılıklara dair konuştu.
Yenilmez “Gençler bir takım ayrımcılıklara daha sözlükte etimolojik olarak maruz kalıyor. Ki kesişimsellikler gereği genç kadın, genç lgbti+ birey olma ya da diğer sosyal konular itibariyle bu ayrımcılığın seviyesi artabiliyor” dedi.
Plaza Eylem Platformu’ndan Ahmet Gire de paneldeki konuşmacılar arasındaydı. Yenilmez, pandemi sürecinde yemek, bakım gibi yüklerin çalışanların üzerine bırakıldığını ve bunların üstüne birçok sektörde maaşların düşürüldüğüne değindi.
Gire “Covid-19 süreci ile emekçilerden sürekli erişebilir olması ve denetlenebilir olması talep edildi” dedi.
Sonrasında ise Genç Yeşiller’den Ayça Ceren Akdemir söz aldı. Kendi aktivizm sürecinden bahseden Akdemir “Türkiye’de gençlik politikasının eksikliğini farkettim, gelecek kaygısı ile birlikte farklı kimlikler ve inançlar için çoğulcu bir yaşam alanı imkanlarının daralması bu kaygıyı iyice artırdı” ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecinin de imkanları etkilediğini belirten Akdemir “Pandemi ile birlikte sokakta bir araya gelişlerin iyice azalması bu süreci daha da zorlaştırdı” dedi.
Toplumsal Bilgi ve İletişim Derneği’nden Şevket Uyanık da konuşmasında koronavirüs salgınının dijital emek üzerindeki etkisini değerlendirdi.
Bu süreçte bu sektördeki çalışanların da oldukça olumsuz etkilendiğini belirten Uyanık “Dijital emeğin sömürülmesi bu dönemde iyice belirginleşti” ifadelerini kullandı.
Panelde Fridays for Future (Gelecek için Cumalar) hareketinden Deniz Çevikus ve Güney Deniz Teke de yer aldı. İklim hareketine nasıl dahil olduğunu anlatan Güney Deniz Teke bu sürede neler yaptığını “Belediyeler ile görüşüp iklim acil durumunu ilan etmeleri talebini ilettim. FFF’in düzenlediği haftalık toplantılarda eylemleri ve grevleri hep beraber kararlaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu hafta 75’inci eylemini yaptığını söyleyen Çevikus “Bu eylemlerle iklim krizi konusunda toplumsal bilinci artırmak ve harekete geçmek için gerekli baskıyı artırmak istiyorum” dedi.
Cevikus “İklim için Cumalar kapsamında yürüttüğümüz mücadelede de bir çok sosyal meseleyle kesişme alanı mevcut, çünkü ırk, cinsiyet eşitliği ve sosyal adalet sağlanmadan iklim krizi ile mücadele etmek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle FFF olarak istanbul sözleşmesi ve black lives matter eylemlerine destek verdik” dedi.
Paneldeki son konuşmacı ise Helsinki Yurttaşlar Derneği’nden Emel Kurma oldu. Kurma konuşmasında şunları söyledi:
Pandemi süreci kimilerine göre beklenmedik, ama bazı kesimler için değil. Pandemi çok yapısal sorunları gözümüze daha çok soktu. bunun üzerine polisiye zapturap sistemini yani sokaklarda olmamak halini daha belirginleştirdi. Ancak bu durumda mutfağı sağlam tutmak, ortaklaştırmak çok önemli.
Konuşmacıların konuşmalarının ve yapılan soru-cevap bölümlerinin ardından panel sona erdi. Yeşil Kamp çeşitli etkinlikler, söyleşiler ve gösterimlerle birlikte hafta boyunca devam edecek. Kamp programı hakkında internet sitesini ziyaret ederek daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Kamp boyunca gerçekleşecek etkinliklerin tamamı YouTube kanalından belirtilen saatlerde yayınlanacak.Panel ve söyleşilere canlı yayında sorularınızı yorumlara yazarak katılabilir, fikir ve düşüncelerinizi belirtebilirsiniz. Bugünkü programı ise şu şekilde:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…