[Yeşil Gazete TV] 1 Mayıs OHAL’i

Yeşil Gazete TV’de bu sezon da devam eden;  hukukçu Özgür Özdemir’in hazırladığı ve sunduğu “Adalet Arası” programının bu haftaki konusu;  İstanbul‘u neredeyse “kapatan” 1 Mayıs kutlaması önlemleri oldu. 

*

İktidar, tarafı olmadığı toplantı, gösteri ve yürüyüşlere karşı günübirlik yasaklamalarla engeller çıkarmaya devam ediyor. 8 Mart, 25 Kasım, 1 Mayıs ve benzeri günlerde metroların duraklarının kapatıldığı, yolların kesildiği ve kutlama alanının bariyerlerle kapatıldığına şahit olduk ve olmaya da devam ediyoruz.

1 Mayıs’a az kala, toplantı ve gösteri hakkımızın Anayasa’nın 34. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesi ile güvence altına alındığını söylememizin bir anlamı yok. Anayasa Mahkemesi’nin 1 Mayıs hakkındaki ihlal kararının da bir anlamı yok. Bir hukukçu olarak, hukukun koruma altına aldığı haklarımız ve bunların ihlal edildiğini tespit eden mahkeme kararlarının güncelde bir karşılığı kalmadığı için bir anlamı yok demek çok ağır geliyor. Bu ağırlığın altında eziliyoruz ve ezilmeye karşı durmak için yarınki 1 Mayıs kutlamaları milat olabilir.

Mart seçiminden bu yana

31 Mart  yerel seçiminde muhalefet partisinin başarılı olması, Mayıs 2023 seçimlerinden yorgun ve kırgın çıkan muhalefetin tüm özneleri için can suyu oldu. Seçimin ardından 2 Nisan’da DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir basın toplantısı düzenledi. Sözlerine “Demokrasi Şimdi, Taksim Şimdi”  diyerek başlayan Çerkezoğlu,  “Bizler İstanbul’da 1 Mayıs sabahı bir elimizde karanfil, bir elimizde çocuklarımızla yüzümüzü Taksim’e dönecek ve yürüyeceğiz” diyerek 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama çağrısını yaptı.

Bu çağrının akabinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel de 1 Mayıs için Taksim’i işaret etti ve İçişleri Bakanı ile temasa geçerek kutlamaların engellenmemesi için girişimde bulundu.

İktidar hastalığı olarak yasaklama

1 Mayıs çağrılarına, iktidar cephesi Taksim’de kutlama yapılmasına izin verilmeyeceğini açıklayarak yanıt verdi. Hatta bugün İstanbul Valiliği, 1 Mayıs’ta insanların Taksim’e gidememesi için ulaşımda ciddi bir kısıtlamaya gitti. 1 Mayıs sabahı saat 4’ten itibaren kara, deniz ve raylı toplu ulaşımı ile kara yolu kapatmaları ile İstanbul’u felç edecek kısıtlamaları açıkladı. Önceki yıllardaki günübirlik yasaklarda sadece bir ilçeyi engellemeyi tercih eden İktidar, bu sefer sadece Beyoğlu’nu değil Fatih ve Beşiktaş ilçelerinde de ciddi kısıtlamalara gitti.

Geçmiş 1 Mayıs kutlamalarında insanların Taksim’e gitmesini engellemek isteyen İktidar, bugün ise insanları İstanbul’da hareket ettirmemeye çalışıyor. Bu noktada İstanbul Valiliği’nin yayınladığı günübirlik yasaklar; birden fazla insan hakkını, aynı anda ve ölçüsüz bir şekilde kısıtlayarak adeta bir OHAL işlevi görüyor.

Bakan’ın bahaneleri

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugünkü açıklamasında Taksim’e bir parantez açarak “Hele ki sosyal medyadan çağrı yapan terör örgütlerinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını bir eylem ve propaganda sahası haline getirmelerine asla ve asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Her konunun teröre bağlandığı ve herkesin terörist ilan edildiği gündemde Bakan’ın engellemeleri terörle mücadele kapsamında olduğunu aksettirmesi beklediğim bir yaklaşımdı. Bu yüzden şaşırmadım. Fakat iktidarın terör damgasına karşı  “Türkiye Cumhuriyeti, bir meydandaki güvenliği sağlayamayacak kadar aciz mi? gibi basit sorular sorup terör adı altındaki engellemeleri aşmalıyız.

Yarına giderken

Terör damgası yeme korkusundan uzakta ve iktidarın günübirlik yasaklamalarına rağmen, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması için yapılan ısrarlı çağrı; yasakların anlamsızlığını topluma kanıtlama açısından çok değerli. Herkesi, imkânı ölçüsünde 1 Mayıs OHAL’ine karşı durmaya çağırıyorum. Şunu sakın unutmayalım:

Kurtuluş yok tek başımıza, Ya hep beraber ya hiçbirimiz

 

 

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete