4 günlük güzel bir düşün sonundayız. 4’üncüsü düzenlenen Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali bu akşam (14 Ekim) sona erdi. Yeşil Gazete ekibi olarak yoğun ama her anından çok keyif aldığımız günlerin ardından ödüller sahiplerini buldu.
Güneş’in, Alper’in ve benim, festivalin ikinci gününde izlerken darmadağın olduğumuz, Julia Dahr’ın yönetmenliğini üstlendiği “Yağmur İçin Teşekkürler – Thank You For The Rain” filmi festivalde birinci çıkarak Fethi Kayaalp Büyük Ödülü’nü kazandı. Bizim için hiç şaşırtıcı olmadı elbette. Bozcaada’nın mimari yapısının ve özgün kimliğinin korunmasında rol oynayan Türk özgün baskı sanatının değerli ustası Kayaalp adına verilen büyük ödül hak ettiği yeri buldu. Julia sayesinde mücadelenin, sabrın ve azmin ne olduğunu Kenyalı, aydın bir çiftçiden görme fırsatı bulduk.
İklim değişikliğinin sadece fiziksel değil insani etkilerini bize tamamen doğal bir şekilde, kamerası aracılığıyla gösteren Kisilu, çok sevdiği ailesi ve toprağı için neler yapabileceğini ortaya koydu.
Babası yüzünden köylüleri tarafından dışlanarak büyüyen bir çocuğun, Kisilu’nun, yetişkin bir erkek olduktan sonra sınırlarını zorlayıp Kenya’dan Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen BM İklim Zirvesi’ne uzanan çetrefilli yolculuğuna, mutluluklarına, hayal kırıklıklarına, heyecanlarına, özlemlerine, hayallerine 87 dakikalığına tanık olduk.
Geçen sürede kâh güldük, kâh ağladık. Ama başına ne gelirse gelsin kısa bir süre sonra Kisilu’nun gölgelenen gözleri yeniden güneş gibi aydınlanmaya başlıyordu. Onun hiçbir koşulda kaybetmediği umudu bize güç verdi.
Geride bıraktığımız dört günlük sürede gösterimlerin yapıldığı Salhane ve Halk Eğitim Merkezi’nin tıklım tıklım olduğu festivalde, Uluslararası Yarışma Üçüncülük Ödülü’nün sahibi “Aşağı Yukarı & Yana – Up Down & Sideaways” filmiyle Anushka Meenakshi ve Iswar Srikumar olurken, Uluslararası Yarışma İkincilik Ödülü’nün sahibi “Plastik Çin – Plastic China” filmiyle Jiu-liang Wang oldu.
Bu yılın diğer kategorideki ödülleri ise “GAIA Öğrenci Ödülleri”ydi. GAIA Ödülü’nün sahibi yönetmenliğini Nika Saravanja ve Alessandro D’Emilia’nın yaptığı “Alacakaranlık Korosu – Dusk Chorus – Based on Fragments of Extinction” filmine gitti. Alper ve Durukan ile belgeseli temsilen Bozcaada’ya gelen kurgucusu Otis Buri’yi tebrik edip Selçuk Gürışık’ın tasarladığı ödülüyle anı ölümsüzleştirdik. Boğaziçi Caz Korosu’nun sahne aldığı gece “Yağmur İçin Teşekkürler” filminin yeniden gösterimiyle sona erdi.
İlk günden itibaren hangi filmleri izlemeliyiz telaşını taşıdığımız, yetişemediğimizde üzüldüğümüz, yazamadığımızda kendimizi eksik hissettiğimiz dolu dolu bir festivali geride bıraktık.
Buna rağmen düşünülenin aksine kalbimizde hüzün yerine mutluluk ve umut var. Zira Türkiye’nin yaşanabilecek en güzel yerlerinden birinde, ekoloji gibi hayatımızı derinden etkileyen bir konu daha iyi anlatılamaz, dünyanın dört bir yanından yönetmenler filmleriyle bundan daha iyi çeşitlilik sağlayamazdı.
Şüphesiz bu başarının ardında 1 yıl boyunca gece gündüz çalışan başta Petra Holzer Özgüven ve Şebnem Konçak Demirtaş olmak üzere festival ekibinin, Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’ın ve sponsorların payı büyük. Bu zincirin en değerli halkalarından bir diğeri de sanatı destekleyen Bozcaada halkı. Her birinin yardımseverliği ve misafirperverliği bir kez daha birbirimize ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu hatırlattı. Öte yandan genç belgeselcilere destek veriliyor olması ve kadın yönetmenlerin varlığı da BIFED’i bence en güçlü kılan özelliklerden biri oldu.
Festival jürisinin ödül töreninde söylediği gibi: BIFED global ve yerelin bileşimi “glocal” yani “gloyerel” bir festivale dönüştü. Birbirimizi gördük, dinledik, anlattık, paylaştık. Aslında o kadar da farklı olmadığımızı, benzer yenilgiler ya da mücadelelerin ruhlarımıza kazındığını ve onlardan edindiğimiz kazanımlarla yolumuza devam ettiğimizi hatırladık.
Bu sayede kısa süreliğine de olsa birçok güzel insanın ve hayvan dostlarımızın hayatlarına dokunduk. Şermin Abla, Işıl Hanım, Aydoğan Ağabey, Pakize ve arkadaşları, Erkan Ağabey, İnci, Nesime, İbrahim, Can Hoca ve daha niceleri…
Yaşam bizim.
Onu kendimize ve çevremize faydalı kullanabilmek için tek bir fırsatımız var. Bu farkındalığı nefes aldığımız her an hissedebilmek umuduyla.
İyi ki varsın ve teşekkürler BIFED.
Merve Damcı
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…