GDO’lu gıda hayatımızın her köşesine yavaş yavaş nüfuz ettirilmeye çalışılıyor. Kamuyounun bu konuda net bir karşı çıkışı olduğu bilinmesine rağmen GDO’lu gıdalara ithalat izinleri hızla ve eksiksiz veriliyor. Halk sağlığı ve bizden sonraki kuşakların “temiz ve doğal gıda” hakları yerine şirketlerin kazanacağı paraların hesapları yapılıyor.
Yine de toplumun GDO konusuna olan tepkisi giderek büyüyor. Çocuğuna “ne idüğü belirsiz”, “canavar” gıda yedirmek istemeyen anneler, tehlikenin büyüklüğünün farkında olan tüketiciler, doğanın ya da “Yaradan’ın işine” karışılmaması gerektiğini savunanlar, doğal tarım ve gıdanın “sürdürülebilir bir gelecek” için tek yol olduğunu bilenler örgütleniyor, GDO’ya karşı seslerini yükseltiyor.
Biz de Yeşil Gazete olarak bu haklı isyana verdiğimiz desteği, GDO denince akla ilk gelen çok-uluslu şirket olan Monsanto’nun ipliğini pazara çıkaran bir dosyayı Türkçe’ye çevirerek devam ettiriyoruz.
Ünlü ve saygın Le Monde gazetesinde geçtiğimiz günlerde yayınlanan bu dosyada Monsanto firmasının zehir, yalan, skandal ve ölüm dolu 50 yılını inceliyoruz.
Orijinal metinden Türkçe’ye çevirinin Tuğçe Tuğran, redaksiyonun Durukan Dudu tarafından yapıldığı bu mini dosyamız 3 yazıdan oluşacak.
İlk yazı 22 Şubat Çarşamba Yeşil Gazete’de.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…