Bugün 3 Haziran Dünya Bisiklet Günü.
Her beş yolculuktan birinin bisiklet ile yapılması, yılda 16 milyon tondan fazla
karbondioksit (CO2) salımını önlüyor.
Bisikletli ulaşımın artmasıyla, karbon ayak izi bir otomobil ile gerçekleştirilen bir yolculuğa oranla yaklaşık olarak yüzde 90’un üzerinde azalıyor: Bir kilometrelik bir yolculukta bir otomobil yaklaşık 271 gr karbon salımı yaparken, bisiklet ile yapılan yolculuklarda ise bu miktar 21 gram.
Bisiklet kullanmak sağlığı da olumlu etkiliyor: Kalp krizi riski ortalama olarak yüzde 7, özellikle 60 yaş üstü bireylerde yüzde 11-18 oranında azalıyor. Kalple ilişkili diğer rahatsızlıklarda da yüzde 52 oranında bir düşüş gözlemleniyor.
Avrupa’da bisiklet kullanımı sayesinde, yıllık üç milyar litreden fazla yakıt tasarrufu yapılıyor. Bu tasarrufun karşılığı ise 4 milyar euro. Hollanda’da yapılan bir çalışmaya göre bisiklet kullanmanın yıllık maliyeti 300 euro, araç kullanmanın yıllık maliyeti ise 8 bin 500 euro.
Hollanda’da yaklaşık her dört yolculuktan biri, Danimarka’da yaklaşık her altı yolculuktan biri, Almanya, İsveç ve Finlandiya’da ise yaklaşık her on yolculuktan biri bisiklet ile yapılıyor.
Bisikletin kent içinde güvenli bir ulaşım türü olarak kullanılması için çalışmalar yürüten WRI Türkiye’nin hedefi, Türkiye’de 5 km altı mesafelerde her üç yolculuktan birinin bisikletle yapılması.
Bisiklet kullanımı, yılda 16 milyon tondan fazla CO2 salımını önlüyor, ancak Türkiye’de bisikletin ulaşımdaki payı sadece yüzde 2.
Türkiye’de özellikle son 10 yılda bisikletli ulaşım mevzuatında önemli ilerlemeler oldu, merkezi ve yerel yönetimler bisikletin teşvik edilmesi için politikalar geliştirdi. Kentlerde bisiklet daha görünür hale geldi, bisikletli ulaşım altyapısı oluşturulup sosyal politikalarla desteklenmeye başlandı.
WRI Türkiye’nin verdiği bilgilere göre Türkiye’nin bisikletli ulaşıma dair mevcut tablosu şöyle:
Ancak, bisikletin kent içinde bir ulaşım aracı olarak toplu taşıma sistemine entegre edilmesi için çalışmalar yürüten WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in direktörü Dr. Güneş Cansız, Avrupa şehirlerinden bisiklet başkentleri olarak adlandırılan Danimarka ve Hollanda’da bisikletli ulaşımın oranının yüzde 37 civarında olduğuna, Türkiye’de ise en çok bisiklet kullanılan şehirlerde bile bu payın yüzde 5’i geçmediğine dikkat çekiyor.
Cansız’a göre, Türkiye’de özellikle son onyılda bisikletli ulaşım mevzuatında önemli ilerlemeler olsa da bisikletin teşvik edilmesine ve yeterli finansmana izin veren modern bir yasal çerçeveye ihtiyaç var.
3 Haziran Dünya Bisiklet Günü’nün de bisikletli ulaşımın kentsel gelişme, toplumsal yapı, ekonomik gelişme ve kalkınma gibi pek çok alanla ilintili olduğunu hatırlatmak için kutlandığını belirten Dr. Cansız, “Bisikletli ulaşım, iklim kriziyle mücadeleye, ulusal ve uluslararası çevre ve iklim koruma hedeflerine, özellikle de Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşılmasına, ayrıca insan sağlığına ve ekonomiye de önemli katkı sağlıyor” diyor.
Dr. Cansız, “WRI Türkiye’nin Türkiye’de orta vadede her 10 yolculuktan birinin, uzun vadede ise her dört yolculuktan birinin bisiklet ile yapılmasını hedeflediğini aktarıyor:
“Amacımız, 5 kilometre altı mesafelerde her üç yolculuktan birinde
bisiklet kullanılması. Kişi başına en az bir adet bisiklet sahipliği, okullarda bisiklet sürüş eğitiminin verilmesi ve elbette toplumda bu konuda farkındalık oluşturmak.”
15 yıldır, Türkiye’nin dört bir yanında bisikletli ulaşım ile ilgili farkındalık
ve güvenli altyapı tasarımını ele alan projeler yapan WRI Türkiye, Bugüne kadar bisikletle ilgili Antalya, Eskişehir, Sakarya, İstanbul, Konya, Kayseri, Bolu, Kocaeli, Tekirdağ, Edirne, Lüleburgaz, Adana, İzmir ve Gaziantep’te çalışmalar yaptı.
Öte yandan sosyo-kültürel engellerin yanı sıra yetersiz altyapı ve mevcut bisiklet yollarının yeterli güvenliği sağlayamaması Türkiye’de bisikletli ulaşımın önündeki en büyük engellerden.
Kentlerde bisikletli ulaşımı artırmak için yasal ve yönetsel bir paradigma değişikliğine ihtiyaç olduğunu, temel ön koşulun da bisikletin aktif olarak teşvik edilmesi ve yeterli finansmana izin veren modern bir yasal çerçeve
olduğunun altını çizen Dr. Cansız, öneri ve taleplerini şöyle sıralıyor:
WRI Türkiye Ulaşım ve Yol Güvenliği Kıdemli Yöneticisi Tolga İmamoğlu da kent için bisikletli ulaşımın daha güvenli hale getirilmesi için yapılması gerekenleri şöyle özetliyor:
“Kentlerimiz için insan odaklı sürdürülebilir bir hareketlilik talep ediyorsak, bisikletli ulaşımın güvenli ve diğer türlerle bütünleşik ve etkileşimli bir şekilde hayata geçirilmesi odağımız olmalı. Bu yaklaşım doğrultusunda, kent düzeyinde, trafik hızları, trafik hacimleri gibi temel parametreleri dikkate alarak farklı bisiklet yolu tasarımlarının (bisiklet şeridi, paylaşımlı şerit, bisiklet yolu, ayrılmış bisiklet yolu) ana toplu taşıma sistemleri (metro, metrobüs, tramvay ve lastik tekerlekli türler) ile etkileşimli olduğu, bütünleşik ve güvenli bir ağ oluşturmalı.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…