Kategoriler: Dış Köşe

Ve ‘yandaş zekâ’ zirve yaptı: KABAAA – TAŞŞŞ… – Hakan Aksay

Yazar:
Konuk Yazar

Çocuklar, bugünkü dersimiz kompozisyon. Size bir kelime vereceğim.

Önce onu en uygun yerinden ikiye bölüp bir cümlede kullanacaksınız.

Sonra en iyi cümleyi seçeceğiz ve herkes o cümleyi başlık yaparak bir yazı yazacak!..

Kelimeyi veriyorum: Kabaaa – taşşş

Haydi çocuklar!.. Önerisi olan var mı?..

Evet, aferin. Yazımızın başlığı, “Diliniz KABA vicdanınız TAŞolsun.

En iyi yazıyı özel olarak okul müdürümüze de götüreceğim. Göreyim sizi!..”

*    *   *

Ve koca koca çocuklar, aynı başlıkla kompozisyonlarını, yani yazılarını yazdılar.

Yazıları aynı gün, okul duvarına, pardon, yandaş gazetelere basıldı.

Hiçbiri “ben bağımsızım, bana yazı konusunu, hele hele başlığınıdayatamazsınız” falan demedi.

Hepsi kuzu kuzu oturdu yazdı.

Eee, kolay değil. Sınıfta kalma tehlikesi var.

Üstelik konu “okul müdürü” ile çok yakından ilgili.

Çünkü vaktiyle “müdürün müritlerinden birinin kızı” bir “Kabataşhikâyesi” uydurdu. Hikâyede Allah için her şey var: Rahatsız etme, laf atma, saldırı, şiddet, çiş yapma, cinsel taciz vs. Kahramanı kendisi. Bir de bebeği var. Yardımcı oyuncular en az 70-80 kişi. Hem de tümü yarı çıplak, elleri eldivenli, kafalarında bandana…

Velhasıl senaryonun, yani hikâyenin konusu epeyce karmaşık.

E müdür de o günlerde sıkıntılı ve kızgın tabii. Almış bu hikâyeyi. Bütün sınıflarda anlatmış da anlatmış…

Hatta “bu hikâyenin bir de filmi var” demiş.

*    *   *

Gel zaman git zaman…

Birçok insan buna inanmaz olmuş. “Bu hikâye bile değil, saçma sapan bir masal” demişler.

Kesin fikri olmayanlar, illaki “o film”i izlemek istemiş.

Ne var ki film bir türlü ortaya çııık-maaa-mııııışşş!!!

Müdür hâlâ kızgın.

Bu saatten sonra film falan da yapılmaz haliyle.

Ama “eli kalem tutan çocuklar”a sıkı kompoz…, yani yazılar sipariş etmek mümkün.

“Sonra aynı anda hep bir ağızdan yazıları okuttururuz.

En azından sıkı bir gürültü çıkar.

Çatlak sesleri bastırır.

Bu da müdürün hoşuna gider.”

Diye düşünmüşler.

Ve hatta bu buluşları kendilerinin çok hoşuna gitmiş, çok sevinip birbirlerini kutlamışlar.

*    *   *

Dün bu “yazı konusunu, hatta yazı başlığını kendi başına belirleyemeyen” sadık ve çalışkan öğrencilerin yazıları aynı anda yayımlandı.

Malum gazetelerde: Star, Yeni Şafak, Sabah, Türkiye, Yeni Akit…

Çocukların sayısını haberlerde 12 olarak veren de vardı, 13, 14, hatta 15 olarak veren de.

Ama bu karmaşa, çocukların veya habercilerin suçu değil, “organizatör hatası”.

Mesela, geçen yıl, yine mart ayında, “organizatörler” daha derli toplu bir adım at(tır)mışlardı. Yandaşlar, “Medyanın devlerinden ortak bildiri” diye “bomba gibi” bir başlık altında kendi kendilerine reklam vererek – İğrenç ihaneti lanetliyoruz” başlığı altında Dışişleri’ndeki dinleme olayına sinirlenmiş gibi yapan – bir toplu açıklama yayımlamışlardı.

Orada hepsinin adı vardı. Gazeteler, televizyonlar, internet siteleri, hatta bunların “önemlerine göre” sıraları: “Pravda-1”, “Pravda-2”,“Pravda-3”

Biz de olayı haberleştirirken hiçbirini unutmamıştık.

*    *   *

Bu seferki “çıkış” yine organize, tamam, yine “yukarıdan” planlanıp düzenlenmiş. Ama…

Nasıl diyeyim, biraz garip sanki bu sefer…

Yani eğer direktif, “hep birlikte aynı başlıkla ve aynı konuyla yazılar yazılacak” ise…

Sayı niye bu kadar az?

40-50 kişinin, hatta o gazetelerdeki bütün köşe yazarlarının aynı anda aynı yazıyı yazması “daha etkili” olmaz mıydı?

Ve yandaş televizyonların, radyoların falan da olaya aktif katılması?

Hatta yazıları yazanların aynı anda bir meydanda, mesela, Kabataş İskelesi’nin önünde toplanarak yazdıklarını yüksek sesle okumaları?

Bizzat Müdür’ün “en iyi hikâye yazarınıseçmesi ve boynuna bir madalya takması?

Hikâyenin yazarı olan o çilekeş annenin de, Müdür’ün eşinin yanında durarak yazıları dinlerken sessizce gözyaşı dökmesi?..

Bu yazı t24.com.tr/ den alınmıştır

 

Hakan Aksay

@AksayHakan

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024