Video-Haber: İdris YILMAZ
*
Van Gölü’nde yaşanan kirliliğin ardı arkası kesilmiyor. Kıyıdaki mevzuata aykırı yapılan işletmeler, dökülen molozlar, maden ocakları yetmiyormuş gibi çalışmayan arıtma tesisi yüzünden, Türkiye’nin en büyük gölü gözler önünde can çekişiyor.
Van’ın Erciş ilçesinde altı yıl önce yapımına başlanan ve 2018 yılında dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın hizmete açtığı 30 bin metrekarelik alan üzerine kurulan arıtma tesisi için o dönem 45 milyon TL harcanmıştı. Van Büyükşehir Belediyesi’nin Tuşba ilçesinde yaptırdığı tesin maliyetinin ise 180 Milyon TL olduğu belirtildi.
Ancak yapılan milyonlarca liralık harcamaya rağmen şehrin atık suları arıtılmadan Van Gölü’ne dökülüyor. Erciş’deki Gölağzı Mahallesi’nde kurulan Biyolojik Arıtma Tesisinde görülen manzara, harcanan onca paranın nereye gittiği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Yıllardır çalıştığı ifade edilen fakat kimsenin çalıştığına tanık olmadığı Gölağazı’ndaki arıtma tesisinin kentin atık sularını olduğu gibi göle vermesi yüzünden özellikle suyun gölle buluştuğu bölgelerde artan kirlilik ve ağır koku, Vanlıların tepkisine de neden oluyor.
Van Büyükşehir Belediyesi’nin sürekli yeni bir atık tesisi yapacağı haberlerini duyduklarını söyleyen çevre sakinlerinden Yılmaz Demirelli, hali hazırda bulunan arıtma tesisinin çalıştığına şimdiye dek hiç tanık olmadıklarını anlatıyor:
“Çoluk çocuk bu göle giriyoruz. Dünyanın parası harcandı bu arıtma tesisi için, fakat yıllardır bu mahalledeyim halen bu tesisin çalıştığına tanık olmadım. Gördüğünüz gibi şehrin bütün pisliği göle akıyor. Kokudan buradan geçemiyoruz. Bu göl hepimizin, birileri gelip bir baksın artık. Böyle giderse 10 yıl sonra bu gölün kıyısından bile geçemeyiz. ”
Süphan Doğa Derneği Başkanı Esat Savcı da gölü en çok kirleten etkenin, kentin atık suları olduğu kanısında. Yerel yönetimlerin duyarsızlığını eleştiren Savcı şöyle konuşuyor:
“Yaklaşık birkaç ay önce ay önce Van’da bu konu ile ilgili bir toplantı yapılmıştı. Toplantıda kirliliği önlemek ve gölün gelecek nesillere daha temiz kalmasını sağlamak amacıyla çalışma başlatıldığı duyurusu yapıldı. Bu haber de en çok bölgedeki çevre aktivistlerini sevindirmişti. Söz konusu çalışmaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, İlbank (İller Bankası) Genel Müdürlüğü, Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı, İpekyolu, Edremit, Tuşba, Erciş belediyeleri ile kentteki kurumlarda dahil olduğunu da söylemişlerdi. Bu kadar büyük büyük kurumların katıldığı bir toplantının sonuçlarının da etkin olacağını düşünmüştük. Fakat ne yazık ki, vaatler toplantının dışına taşmadı. “
Küresel iklim değişikliği nedeniyle ısınmadan kaynaklı buharlaşma ile birlikte Van Gölü’de su kaybının her geçen gün arttığına dikkat çeken Zilan Ekoloji Platformu Başkanı Mirbahattin Demir, “Her yıl düşen yağış halihazırda ortalama 500-600 milimetre. Buna karşın göl havzasında 1500 milimetre üzerinde bir buharlaşma gerçekleşmekte. Bu da her yıl 1000 milimetrelik bir açık anlamına geliyor. Yaşanan bu durum karşısında gölde ciddi bir çekilme yaşanıyor” diyor.
Mevzuata aykırı olmasına rağmen gölün hemen kenarında yapılan işletmelerle, göl kıyısına dökülen belediye hafriyatları da göle büyük zarar veriyor.
Ancak gölü en çok atık suların kirlettiğine dikkat çeken Demir, günlük 100 bin metreküp atık suyun sadece yüzde 25’inin arıtıldığını, kalanının arıtılmadan göle verildiği bilgisini vererek, kuraklıkla aynı anda yaşanan bu kirliliğin bir yandan Van Gölü’nün çekilmesine yol açarken, diğer yandan da kıyılarda bataklık oluşmasına yol açtığına, bunun da göldeki canlı yaşamı ve çevredeki insanlar için sağlık sorunlarına yol açarken etrafa saçtığı ağır koku ve kirlilik büyük rahatsızlık yarattığını kaydediyor.
1 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan’ın Van’da bir arıtma tesisinin açılışına katıldığına dikkat çeken Van ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık ise “Bu tesis açılış yapıldıktan 80 gün sonra failiyete geçtiğini duyduk. Tabi arıtmanın, çalışıp çalışmadığı meçhul. Bunu en kısa sürede kontrol ederek öğreneceğiz” diye konuşuyor. Van Gölü havzasında bir milyon iki yüz bin insan yaşadığını vurgulayan Kalçık, şunları söylüyor:
“ Van’da yapılan arıtma ancak 200 bin insanın atık suyunu arıtabilir. Geride kalan bir milyon insanın kirlettiği su arıtılmadan göle akıtılıyor. Bunun en somut örneği, Van merkezden sonraki en büyük yerleşim alanı olan Erciş. Buradaki arıtma çalışmıyor. Sizin çektiğiniz görüntülere de yansıdığı gibi, gözle görülür bir olay bu. Bir atasözü vardır: ‘Ayının görüldüğü yerde ayak izlerine bakılmaz’ Ayı görülüyor VASKİ yetkilileri halen ‘bu ne ayak izidir’ diyor. Görüntülerde açık bir şekilde kanalizasyon sularının denize aktığı görülüyor. Bu durumun inkâr edilecek bir yönü yok. Eğer dedikleri gibi biyolojik arıtma varsa bu pislik neyin nesidir?”
Konu ile ilgili görüşlerine VASKİ Atık Su Arıtma Şube Müdürü Ahmet Durak, video ve fotoğraflara rağmen tesislerinde bir sorun olmadığını tesislerinin aktif olarak çalıştığını savundu.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…