Fotoğraf: DepoPhotos
UNICEF‘in bugün yayınladığı “Dünya Çocuklarının Durumu 2023: Her Çocuk için Aşı” raporunda, araştırma kapsamındaki 55 ülkeden 52’sinde COVID-19 salgını sırasında aşıların çocuklar için önemine ilişkin kamuoyunun güveninin azaldığı uyarısında bulunuldu. Raporun bulguları şöyle:
Rapor, pandeminin başlamasından sonra Güney Kore, Papua Yeni Gine, Gana, Senegal ve Japonya‘da çocuklar için aşıların önemine ilişkin güvenin üçte birden fazla bir oranda azaldığını ortaya koyuyor.
The Vaccine Confidence Project tarafından toplanan ve bugün UNICEF tarafından yayınlanan son verilere göre; yalnızca Çin, Hindistan ve Meksika’da aşıların önemine dair güvenin sağlam olduğu ve hatta arttığı görüldü.
Rapora göre; çoğu ülkede, 35 yaşın altındaki insanların ve kadınların, pandemi başladıktan sonra çocuklara yönelik aşılara daha az güven duyduklarını bildirme olasılığı daha yüksekti.
Buna göre; güvendeki düşüşlere rağmen, aşılara yönelik genel destek nispeten güçlü olmaya devam ediyor. Araştırma yapılan 55 ülkenin neredeyse yarısında, katılımcıların yüzde 80’inden fazlası aşıların çocuklar için önemli olduğunu düşünüyor.
Ancak rapor, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesinin aşı tereddütü tehdidinin artmakta olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu faktörler arasında pandemi sürecindeki çözümlerde hakim olan belirsizlik, yanıltıcı bilgilere artan erişim, uzmanlığa olan güvenin azalması ve siyasi kutuplaşma yer alıyor.
“Pandeminin zirvesindeyken, bilim insanları hızla sayısız hayat kurtaran aşılar geliştirdiler. Ancak bu tarihi başarıya rağmen, tüm aşı türleri hakkındaki korku ve dezenformasyon virüsün kendisi kadar geniş çapta yayıldı” diyen UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell, şunları kaydetti:
“Bu veriler endişe verici bir uyarı sinyali. Rutin aşılara duyulan güvenin, pandeminin kurbanı olmasına izin veremeyiz. Aksi takdirde, bir sonraki ölüm dalgası kızamık, difteri veya diğer önlenebilir hastalıklara sahip daha fazla çocuk olabilir.”
İnsanların güveninin azalması, COVID-19 salgını nedeniyle de artışa geçen ve son 30 yılda halihazırda yükselişte olan çocukluk dönemindeki aşılamadaki mevcut gerilemeye ek olarak ortaya çıkmış oldu.
Rapora göre; pandemi, özellikle sağlık sistemlerine yönelik yoğun talepler, bağışıklama kaynaklarının COVID-19 aşılamasına yönlendirilmesi, sağlık çalışanı eksiklikleri ve karantina önlemleri nedeniyle hemen hemen her yerde çocukluk döneminde aşılamayı kesintiye uğrattı.
Rapor, 2019 ile 2021 yılları arasında toplam 67 milyon çocuğun aşılanmadığını ortaya koydu. Ayrıca buna göre 112 ülkede aşılama oranları düşüyor. Pandemiden hemen önce veya sırasında doğan çocuklar artık normalde aşılanacakları yaşları geçiyor ve bu da kaçırılanları yakalamak ve ölümcül hastalık salgınlarını önlemek için acil eylem ihtiyacının altını çiziyor.
Örneğin 2022’de kızamık vakalarının sayısı bir önceki yılki toplamın iki katından fazlaydı. Çocuk felci nedeniyle felç olan çocuk sayısı 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 16 arttı. 2019 ile 2021 dönemi önceki üç yıllık dönemle karşılaştırıldığında, çocuk felci nedeniyle felç olan çocuk sayısında sekiz kat artış oldu.
Pandemi, mevcut eşitsizlikleri de şiddetlendirdi. Özellikle en dışlanmış topluluklarda olmak üzere çok sayıda çocuk için aşı hala mevcut, erişilebilir veya uygun fiyatlı değil. Pandemiden önce bile, dünya en dışlanmış çocuklara ulaşmak için mücadele ederken, aşılama konusundaki ilerleme neredeyse on yıl boyunca durmuştu.
2019 ile 2021 yılları arasında rutin aşılamayı kaçıran 67 milyon çocuktan 48 milyonu, “sıfır doz” olarak da bilinen tek bir rutin aşı bile olmadı.
2021’in sonu itibarıyla, Hindistan ve Nijerya (her ikisi de çok büyük doğum kohortlarına sahip ülkeler) sıfır doz uygulanan çocukların en fazla olduğu ülkeler oldu, ancak sıfır doz uygulanan çocukların sayısındaki artış özellikle Myanmar ve Filipinler‘de dikkat çekici oldu.
Aşılamaları eksik olan çocuklar, zaman zaman çatışmalardan etkilenen en fakir, en uzak ve en marjinal topluluklarda yaşıyor. Uluslararası Sağlıkta Eşitlik Merkezi tarafından hazırlanan rapor için yeni veriler, en fakir hanelerde 5 çocuktan 1’inin sıfır dozda olduğunu, en zenginlerde ise bu oranın sadece 20’de 1 olduğunu ortaya koydu.
Aşılanmamış çocukların genellikle kırsal alanlar veya kentsel gecekondu mahalleleri gibi ulaşılması zor topluluklarda yaşadığı tespit edildi.
Araştırmaya göre bu çocukların genellikle okula gidememiş ve aile içerisinde alınan kararlarda çok az söz sahibi olan annelere sahip.
Bu da kadınların eğitime ulaşımının önüne koyulan engellerden yine kadınlara atfedilen “çocuk bakıcılığı”na ve ataerkil hayat tarzı nedeniyle kadınların söz hakkına sahip olamayışının sonuçlarına birer örnek olarak karşımıza çıkıyor.
Ek olarak araştırma, bu zorlukların kentsel alanlarda yaklaşık 10 çocuktan 1’inin ve kırsal alanlarda da 6 çocuktan 1’inin sıfır doz olduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde daha sık görüldüğün gözler önüne serdi.
Üst-orta gelirli ülkelerde, kentsel ve kırsal kesimdeki çocuklar arasında neredeyse hiç fark olmadığı tespit edildi.
UNICEF, her çocuğu aşılamak için birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmenin ve çoğu kadın olan ön saflardaki çalışanlara ihtiyaç duydukları kaynak ve desteği sağlamanın hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Rapor, kadınların aşı sağlamada ön saflarda yer aldığını, ancak düşük ücret, kayıt dışı istihdam, resmi eğitim ve kariyer fırsatlarının eksikliği ve güvenliklerine yönelik tehditlerle karşı karşıya kaldıklarını ortaya koyuyor.
UNICEF, bu çocuk ölüm krizini ele almak, çocukları korumak ve hastalık salgınlarını önlemek için hükümetleri aşılama konusunda finansmanı artırma taahhütlerini ikiye katlamaya ve aşılama çabalarını acilen uygulamak ve hızlandırmak için COVID-19 fonları da dahil olmak üzere mevcut kaynakları ortaya çıkarmak için paydaşlarla birlikte çalışmaya çağırıyor.
Rapor hükümetlere şu çağrılarda bulunuyor:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…