Irak’ın Kut şehrinde sözleşme imzaladıkları Al-Kawani isimli firma tarafından üç aylık ücretleri ödenmeyen ve bunun üzerine Türkiye Başkonsolosluğuna başvuran 28 işçi, Irak askerleri tarafından gözaltına alındı.
Evrensel’de yer alan Fırat Bulut imzalı habere göre işçilerin telefonlarına el konulduğu ve şantiyeden zorla çıkarıldıkları öğrenildi. Gözaltına alınan işçilerin nereye götürüldüğü ise öğrenilemedi.
Gözaltına alınmadan önce yaşadıklarını anlatan işçilerden Hüseyin Demir, 24 Nisan’da Irak’ın Kut şehrine Irak Adalet Bakanlığının cezaevi inşaatında çalışmak için geldiklerini söyledi.
Rakan Kamal Saber isimli Iraklı bir iş insanına ait Al Kawani isimli şirket ile sözleşme imzaladıklarını ve çalışmaya başladıklarını belirten Demir, firmanın üç aydır kendilerine ödeme yapmadığını ve Irak’ta mahsur kaldıklarını söyledi.
Can güvenliklerinin olmadığını ve firma sahibi tarafından tehdit edildiğini belirten Demir, Türkiye Bağdat Büyükelçiliği yetkililerinden yardım istediklerini kaydetti.
Vize sorunu nedeniyle Kut’ta adeta esir kaldıklarını belirten işçiler Rakan Kamal Saber isimli firma sahibinin kendilerini ve Türkiye Bağdat konsolosluğunu tehdit ettiğini ileri sürdü. Çektikleri video ile yaşananları aktaran işçiler kamuoyuna ve yetkililere seslendi.
Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçiliği yetkileri ile telefon ile irtibat kurduklarını, elçiliğin kendileri ile ilgilenmesi için bir avukat görevlendirdiğini belirten işçiler, vize işlemleri ve çalışma izinlerinin firma tarafından yapılmadığını belirten işçiler vize sorunları nedeniyle şantiyeden dışarı çıkamadıklarını ve üç ay boyunca ücret alamadıklarından Türkiye’ye de dönemediklerini söyledi.
İşçiler adına konuşan formen Hüseyin Demir, “Toplam 150 bin dolar alacağımız var. Konsolosluğa durumu aktarıp yardım istedikten sonra firma sahibi tarafından tekrar tehdit edildik. Bana ‘Siz beni nasıl şikayet edersiniz, beni konsoloslukla mı korkutacaksınız. Onlara (konsolosluktakilere) ‘Ya siz bunları çıkarır ülkenize gönderirsiniz ya da ben çıkarmasını bilirim’ dedim” dedi.
Alacakları ücretten vazgeçmelerine rağmen sorunun çözülmediğini ve can güvenlikleri konusunda kaygılarının olduğunu ifade eden Demir, yardım çağrısını yineleyerek şunları söyledi:
“Ben bütün devlet yetkililerimize, sivil toplum kuruluşlarına, derneklere ve siyasi partilere sesleniyorum. Bize yardım edin. 28 Türkiye vatandaşı hayati tehlikemiz var. Elçiliği arıyorum. Bugün sabahtan beri gelen giden araçların haddi hesabı belli değil. Arkadaşlarımın hepsini yemekhaneye topladım, korkuyorum. Sözleşme var, her şey var. Konsolosluk benim paramı alamıyor.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…