Türkiye ve Yunanistan’daki Yeşiller 20 Haziran Dünya Mülteci Günü dolayısıyla Avrupa Birliği Parlamentosu milletvekillerine gönderilmek üzere ortak bir mektup kaleme aldı.
Başta Türkiye-Yunanistan sınırı olmak üzere Avrupa sınırlarında yaşanan hak ihlallerinin endişe verici olduğu belirtilen mektupta milletvekilleri insan haklarına, dayanışma ve eşitlik prensiplerine uygun bir iltica işletme sistemi kurmaya davet edildi.
Genç Avrupa Yeşilleri Federayonu (FYEG) Sosyal Haklar Çalışma Grubu tarafından yapılan çağrıya Türkiye’den Yeşiller Meclisi de destek verdi. Milletvekillerine hitaben yazılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
Aşağıda imzası bulunan kuruluşlar olarak Avrupa sınırlarındaki, özellikle Yunanistan sınırındaki mevcut durum ve Moria gibi kamplardaki durumlarla yakıdan ilgileniyoruz. İnsanlar kalabalık kamplarda mahsur kaldı ve hakları ihlal ediliyor.
Sıhhi tesislerin ve mültecilerin kişisel alanlarının eksikliği, küresel bir salgın patlak vermeden önce endişe vericiydi. Şimdi ellerini yıkamak için su bile bulamayan binlerce mülteciyi göz ardı ederken Avrupa’nın her yerinde sosyal uzaklaşma önlemleri hakkında konuşmak hiç mantıklı değil. İltica bir insan hakkıdır ve siyasi amaçlarla askıya alınamaz. Avrupa Birliği’nin kilit bir değeri dayanışmadır. Bu yüzden bu kıtanın sınırlarında koruma arayan mültecilere dayanışma içinde olmalıyız.
Şu adımları atmaya davet ediyoruz:
Avrupa’mız eşit değil. Avrupa’da insan hakları, dayanışma ve eşitliğin temel değerlerinin tüm kararlarımızı şekillendirdiğine ve desteklediğine inanıyoruz ancak sığınmacılar ve mülteci krizi söz konusu olduğunda ve yaşananlara baktığımızda bunun yanlış olduğunu görüyoruz. Bunlar harekete geçmekten ziyade sadece inanmak istediğimiz anlamsız kelimeler.
Bugün mülteci krizinden 5 yıl sonra iltica kamplarımızda hala yoksulluk, ıssızlık ve depresyon görüyoruz. Avrupa Birliği hareket edemedi, Birlik olarak rolümüz sadece sınırlarımız dahilinde yaşayan insanlara uzanmakla kalmıyor. Aynı zamanda ahlaki bir yükümlülüğümüz var. Çünkü insanlar olarak ortak insan çıkarlarına göre hareket etme ve politikalarımızı insan hakları, dayanışma ve eşitliği temek alarak düzenlemek için ahlaki bir yükümlülüğümüz var.
Eylem tarzımızı değiştirmenin ilk adımı, tam olarak neyi yanlış yaptığımızı anlamaktır. Mevcut iltica işleme sistemi ile ilgili sorunlar hakkında birçok makale, rapor ve fikir var. Yukarıda nasıl ilerleneceğine dair birçok fikri sunuyoruz. Bu eylemleri uygulayarak daha iyi bir geleceğe doğru ilerleriz.
Daha iyi bir gelecek sadece mümkün olmakla kalmıyor. Aynı zamanda yapılacak en doğru şey. Diğer güçler mültecilere nasıl bakılacağı konusunda kararsız kalırken ve tökezlerken biz doğru yolu seçerek Avrupa’yı küresel sahnede bir lider haline getirebilir ve doğru olanı yapabiliriz!
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…