Türkiye Ormancılar Derneği: İkizdere’de taş ocağı için seçilen yer yanlış

Yazar:
Yeşil Gazete

Türkiye Ormancılar Derneği, Rize’nin İkizdere ilçesindeki Cevizlik köyü yakınlarında Cengiz Holding tarafından açılmak istenen taş ocağına ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.

Yapılan açıklamada “Ülkemizin en güzel ve doğal zenginlik açısından en varsıl yörelerinden birinde, yöre halkının haklı olarak karşı olduğu bu doğa düşmanı projenin derhal iptal edilmesi gerekiyor” ifadeleri kullanıldı.

‘Maliyet düşürmek için doğal alan seçiliyor’

Son yıllarda inşaat sektörünü ucuz hammadde ile beslemek için açılan taş ocaklarının sayısının hızla arttığına dikkat çekilen açıklamada “Yer seçiminde kamulaştırma bedeli ödememek için genellikle ormanlık alanlar ya da dere yatakları tercih edilmektedir” bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada “Bu tercih nedeniyle kamu kurumları ve şirketlerin ekonomik maliyeti bir miktar düşse bile, bu uygulamanın ekolojik ve sosyal maliyeti çok yüksek olmaktadır” denildi.

‘Yer seçimi yanlış’

Cevizlik Köyü’ndeki taş ocağının oldukça yanlış bir yerde planlandığı belirtilen metinde “Böylesine dik, sarp ve ormanlarla kaplı, köy yerleşimlerinin ortasında ve tarım alanlarına neredeyse bitişik bir alanda taş ocağı işletmesi açılmasının daha başlamadan çeşitli çatışmalara yol açtığı bilinmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan böyle bir proje için ‘ÇED Gerekli Değildir kararının verilmesinin de ayrı bir sorun olduğu söylenen açıklamada “Üstelik bu karar verildikten sadece kırk gün sonra 13,45 hektar olan ocak alanının 37,02 hektara ve 15.7 milyon ton olan yıllık taş üretiminin 20 milyon tona çıkarılmasına yönelik kapasite artışı için ÇED başvurusunda bulunulmuş ve başvuruda 2025 yılına kadar üretim yapılacağı açıklanmaktadır” denildi.

‘ÇED Raporu’na aykırı’

Taş ocağının gerekçesi olarak İyidere ilçesinde yapılması planlanan lojistik merkez ve liman gösteriliyor. Ancak bu lojistik merkez ve limanın ÇED raporunda “Proje kapsamında herhangi bir malzeme ocağı işletilmesi veya hazır beton tesisi kurulması planlanmamaktadır” ifadelerinin yazdığı hatırlatılan açıklamada “Böylece hem lojistik merkez ve limanın ÇED Raporuna aykırı hareket edilmiş, hem de hukuki bir temeli olmayan bir gerekçeyle orman tahribatının önü açılmış olmaktadır” yorumu yapıldı.

Taş ocağı proje tanıtım dosyasında, proje alanının tamamının orman olduğu yazarken ocak ayında tarım alanları için acele kamulaştırma kararı verildiği belirtilen açıklamada “Dolayısıyla proje tanıtım dosyasının yeterli inceleme yapılmadan hazırlandığı anlaşılmaktadır” denildi.

Açıklamada proje alanının çok yakınında köy yerleşimlerine ait ev ve diğer yapıların da bulunduğuna dikkat çekilerek “Bölgede yaşayan halkın evlerine 230 metre, tarla ve tarım alanlarına ise 50-70 metre mesafelerde yılın neredeyse tamamında delme, patlatma, yükleme ve taşıma faaliyetlerinin öngörülmesi her şeyden önce fahiş bir planlama hatasıdır” görüşü dile getirildi.

‘Sel riskini artırıyor’

Maden ocağı kazılarına başlamadan yol genişletme çalışmalarında dahi proje tanıtım dosyasındaki taahhütlere uyulmadığı aktarılan açıklamada “Dere yataklarına müdahale edilmeyeceği taahhüt edilmesine rağmen ocak alanına giden yolun genişletilmesi çalışmalarında kazı fazlasının dere yataklarına boşaltıldığı, hatta yol kenarındaki orman ağaçlarına Orman Kanunu’na aykırı olarak zarar verildiği, köklerinden söküldüğü ve dere yatağına atıldığı da görülmektedir” örneği paylaşıldı.

Dere yatağına müdahale edildiği belirtilen açıklamada “Karadeniz Bölgesindeki sellerin büyük bir çoğunluğunun nedeni dere yataklarına yapılan müdahalelerdir. Şimdiden bölgede sel riskinin arttığını ve derelerden akan suyun kalitesinin erozyon nedeniyle bozulduğunu söylemek mümkündür” denilerek sel riskine dikkat çekildi.

‘Rehabilite edilmeyecek’

Bölgenin daha sonradan rehabilite edileceği yönündeki iddiaların da gerçek olmadığını dile getiren Türkiye Ormancılar Derneği, “Ancak sıyrılması öngörülen toprak miktarı sadece 20 cm kalınlıktadır ve faaliyet sonrası som kayanın üzerine serilecek 20 cm toprak üzerinde ağaç yetişmesi mümkün değildir. Nitekim ülkemizde başta mermer ocakları olmak üzere birçok taş ocağının rehabilite edilemediği de ortadadır” dedi.

Açıklama “Türkiye Ormancılar Derneği, ülkemizin en güzel, doğal zenginlik açısından en varsıl yörelerinden birinde, yöre halkının haklı olarak karşı olduğu bu doğa düşmanı projenin derhal iptal edilmesi gerektiğini beyan etmektedir. Yöre halkının haklı mücadelesini tüm benliğimizle ve mesleki duyarlılığımızla destekliyoruz”. İfadeleriyle sona erdi.

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024