Manşet

TTB’den koronavirüs değerlendirmesi: Bu şekilde devam ederse 60 milyon 2 yılda aşılanacak

Yazar:
Haber Merkezi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) COVID-19 İzleme Kurulu, Türkiye’deki ilk koronavirüs vakasının resmi olarak açıklanmasının ardından geçen 11 aylık süreci değerlendirdi. Değerlendirme, dün gerçekleşen çevrimiçi basın toplantısıyla duyuruldu.

Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi, COVID-19 İzleme Kurulu, Halk Sağlığı Kolu, Aile Hekimi Kolu, Pratisyen Hekimler Kolu ve uzmanlık derneklerinin üyeleri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yaptı. Fincancı, hastalığa değil topluma odaklanmanın ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin öneminden bahsetti.

‘Yeni bir Sosyalizasyon Programı gereklidir’

COVID-19 Pandemisi 11. Ay Değerlendirmesi’nin sunumunu yapan TTB İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, birinci basamak sağlık hizmetlerinin yürütülmesindeki sorunlardan bahsederek şu açıklamaları yaptı:

İlk basamakta etkili mücadele için ücretsiz hizmet, dar bölgede geniş hizmet yöntemi, ekip hizmeti, sözleşme değil devlet görevliliği, ev ziyaretleri, sağlık hizmetinde eşgüdüm ve işbirliği gibi koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen yeni bir Sosyalizasyon Programı gereklidir.”

‘COVID-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmeli’

Doç. Dr. Ökten, işyeri hekimlerinin güvensiz fiziki şartlarda hizmet vermeye zorlandığını vurgulayarak hem hekimlerin durumu hem de işçilerin sağlığı için şu önerilerde bulundu:

Pandemi koşullarına uygun asgari gerekliliklerinin yeniden belirlenmesi, anlaşılır kılavuzlar hazırlanması, riskli çalışanların eşit koşullarda haklarının korunması, COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesi, işyeri hekimlerinin çalışma sürelerinin yeniden belirlenmesi, personel servisleri ve toplu taşıma araçlarında kapasite sınırlaması yapılması, aşıya erişim imkanı olmayan sağlık personellerinin aşılanması.

Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, sayıları fiilen beş milyonu geçen göçmen ve mültecilerin sağlık hizmetine erişimde yaşadığı sorunlara değindi ve mülteci/göçmen işsizliğinin pandemi döneminde katlanarak arttığını kaydetti.

Ökten, toplumun tüm kesimlerini bir arada ele alan bir planlamaya, yerel yönetim ve sivil toplum örgütleriyle işbirliğine, kadın ve çocuk mülteci/göçmenlere koruyucu sağlık hizmeti sağlanmasına ihtiyaç olduğunu da vurguladı.

Fotoğraf: AA

‘Okulların kapanması salgın yayılımını azaltmadı’

COVID-19 Pandemisi 11. Ay Değerlendirmesi’nin eğitim başlığında ise Ökten, yaşananları şöyle özetledi:

Okulların kapanması COVID-19 yayılımını azaltmadı. Okulların açılması COVID-19 olgularını artırmadı. Okulların bu salgında hastalığın ana yayılma merkezi olmadı. Okullarda görülen olguların toplumdaki yayılmanın bir yansımasından ibaret oldu.”

Ökten, ayrıca okulların önlemler alınarak açılması gerektiğinin de altını çizdi.

Aşılamanın birinci aşaması tamamlanmadı

Doç. Dr. Ökten, Türkiye’de koronavirüs aşısının yetersizliği, MHRS randevu sistemi ve karekod uygulamasında yaşanan sorunlar nedeniyle aşılamanın birinci aşamasının bile tamamlanamadığını belirtti. Ökten, bu şekilde devam edilmesi durumunda toplumun 60 milyonluk kesiminin ancak iki yılda aşılanabileceğini söyledi ve TTB’nin önerilerini şöyle sıraladı:

  • En kısa sürede en az 120 milyon doz aşıyla toplumsal bağışıklık sağlanmalıdır.
  • Türkiye’de mutasyon analizleri Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanmalıdır.
  • Coğrafi bölgelere göre ve yaş gruplarına göre hasta ve ölüm sayıları Sağlık Bakanlığı tarafından verilmelidir.
  • Aşının doz başına ödenen para yurttaşların vergisinden ödendiğinden, bu ticari bir sır değildir ve açıklanmalıdır.
  • Pandemide olduğu gibi aşılamada da sosyo-ekonomik desteklerle bölgesel ve her türlü eşitsizlikler giderilmelidir.

‘Biz buna muhtacız’

Ökten’in sunumunun ardından bazı hekimler de toplantıya katkı sundu. TTB COVID-19 İzleme Kurulu’ndan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına atıfta bulunarak şunları söyledi:

Ben dün gece Sayın Bakan’ın ‘İstersek günde 1,5-2 milyon aşılama yapabiliriz’ sözlerini dinleyince neden istemediğimizi merak ettim; çünkü biz buna muhtacız.”

TTB Halk Sağlığı Kolu’ndan Dr. Faize Deniz Mardin ise, göçmenlerin/mültecilerin hem pandemi verilerine hem de anne ve çocuk ölümlerine ilişkin hiçbir veriye erişemediklerini söyledi. İktidar tarafından geliştirilen bazı projelerin ise işlevli olmadığının altını çizen Mardin, “Biz sağlıkçılar insanları ayırt etmeyiz. Bizim temel noktamız insanların hukuki statüsü değil, hasta olup olmamasıdır” ifadelerini kullandı.

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024