Toplam 1.294.335 hektarlık alanın yüzde yüzde 41’inin aktif ruhsat sahalarına tahsis edildiğini ve bunların yüzde 57’sinin işletme, yüzde 43’ünün arama ruhsatı statüsünde olduğunu belirten TEMA, ruhsatların farklı arazi kullanım türlerine göre dağılımına bakıldığında, çalışma alanındaki orman varlığının yüzde 80’inin ‘‘madencilik yapılabilecek alan’’ olarak belirlendiğini belirtti.
TEMA’nın raporuna göre, bir ekosistem bütünü olan Kazdağları’ndaki tüm orman varlığının sadece yüzde 20’si herhangi bir ruhsat sınırına dahil değil.
Maden Kanunu’nda 2004 yılında yapılan değişikliklerin “önemli bir kırılma noktası” olduğuna işaret edilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
Kanun ile izin ve çevresel etki değerlendirmesi hususlarında düzenlemeler yapılmış, madencilik faaliyeti yapılabilecek alanlar genişletilmiştir. Orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, sit alanları, tarım alanları, su havzaları ve benzeri doğal ve kültürel zenginlikleri olan ve bu sebeple koruma altına alınmış alanlar madencilik faaliyetine açılmıştır. Bugün itibarıyla ne yazık ki ülkemizde doğayı, tarım alanlarını ve kültürel varlıkları madencilik faaliyetlerine karşı koruyan tek bir koruma statüsü bulunmamaktadır.”
Raporda bölgenin yüzde 43’ünü oluşturan tarım alanlarının da madencilik baskısı altında olduğu vurgulandı. Kazdağları Yöresi’nin içinde kalan Çanakkale ve Balıkesir‘in Türkiye’nin en önemli tarım ve hayvancılık üretim sahaları arasında olduğu hatırlatılan raporda, şu bilgilere yer verildi: Bölgede nüfusun yüzde 30’a yakını geçimini tarımsal üretimden sağlarken Çanakkale, Türkiye salçalık biber üretiminde ve nektarin üretiminde birinci, şeftali üretiminde ikinci, elma (golden) üretiminde dördüncü sırada yer alıyor.
Buğday ve çavdar üretiminde Türkiye’de birinci, bakla, bezelye ve yulafta ikinci, mısır üretiminde üçüncü sırada yer alan Balıkesir’in Edremit ilçesi aynı zamanda Türkiye’nin en popüler zeytinyağı üretim havzası.
Kazdağları yöresinde çok sayıda gen koruma sahası, kent ormanı, muhafaza ormanları, tohum meşcere alanı, tabiat parkı, tabiatı koruma alanı, milli park, özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanı gibi farklı koruma statüleriyle korunan alan bulunuyor.
Bu alanların yüzde 55’inin madencilik yapılabilecek alanlar olarak belirlendiğini belirten TEMA, bu büyüklüğün yüzde 73’ünün ihale alanlarında bulunduğunu yüzde 26’sınin aktif ruhsat alanlarına tahsis edildiğini ortaya koydu.
Kazdağı Milli Parkı‘nda bilim insanlarınca bugüne kadar 101 familyaya ait 800 civarında bitki türü tespit edilirken bu türlerin 77’si dünyada yalnızca Türkiye’de, 32’si ise dünyada sadece Kazdağları’nda bulunuyor.
Raporun sonuç ve öneri kısmında ise şu görüşlere yer verildi:
TEMA’nın raporundaki saptamalar sosyal medyada da büyük tepki topladı.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…