Dünyanın farklı ülkelerinden 450’den fazla sivil toplum örgütü Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi‘nin CEO’su Sultan Al Jaber‘in önümüzdeki yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nde yapılacak COP28 İklim Zirvesi başkanlığına atanması kararından vazgeçilmesini istedi.
Örgütler, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, BM Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) İcra Sekreteri Simon Stiell ve BMİDÇS taraflarına açık bir mektup gönderdi.
Mektupta, iklim krizini körükleyerek büyük kazançlar elde eden bir fosil yakıt yöneticisinin iklim değişikliğine karşı küresel mücadeleyi yönetmek üzere atanmasının onurlu bir davranış olmadığına dikkat çekildi. Kuruluşlar, bu atamanın BMİDÇS güvenilirliğini ve meşruiyetini yitirişinin tepe noktası olduğunu kaydetti.
İklim krizi üzerine çalışan 450’yi aşkın örgüt, imza attıkları mektupta dünya hükümetlerine, açgözlülüğe ve kâra hizmet etmeyi bırakıp, bunun yerine dünyanın fosil yakıt bağımlılığının bedelini hayatları ve geçim kaynaklarıyla ödeyen insanları ve toplulukları korumasını sağlamak için sistemi baştan kurma çağrısında bulundu.
Mektubu kuruluşunuz adına buradan imzalayabilirsiniz
Mektubun tamamı şöyle:
“Sayın,
António Guterres, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri; Simon Stiell, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Sekreteri; ve BMİDÇS Tarafları,
11 Ocak’ta Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi’nin (ADNOC) CEO’su Sultan Al Jaber’in Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ev sahipliğinde düzenlenecek olan COP28’in başkanı olarak küresel iklim müzakerelerinin bir sonraki turunu yöneteceği haberi geldi. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve hatta Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri bu haber üzerine tebriklerini iletti.
Açık konuşalım; ortada kutlayacak bir şey yok. Bu karar COP28’in meşruiyetini ve etkinliğini tehdit ediyor. Eğer iklim krizine karşı mücadele umudumuz varsa, her COP fosil yakıt endüstrisinin kirletici etkisinden arındırılmış olmalı.
ADNOC dünyanın en büyük 12. petrol üreticisi. Büyük bir kirletici olarak karbon emisyonlarından en çok sorumlu olan şirketler listesinde 14. sırada. Ayrıca fosil yakıt şirketlerinin petrol ve gaz üretimini artırma planlarına ilişkin küresel bir analizde 2. sırada yer alıyor ve yeni sahalar ve kuyular için proje ve inşaat onaylarına dayalı olarak en hızlı büyüyen fosil yakıt şirketlerinden biri. Yakın zamanda, 2027 yılına kadar günde 5 milyon varil petrol üretme taahhüdünde bulunarak genişleme planlarını hızlandırdı ve fosil yakıtlı bir geleceğe hapsolmaya devam etmek için diğer büyük kirleticilerle yakın işbirliği içinde.
ADNOC’un planları, küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlama yolunda ilerlemek için yeni petrol ve doğal gaz kapasitesine yer olmadığını açıkça ortaya koyan Uluslararası Enerji Ajansı’nın senaryosuyla uyumsuz.
Al Jaber’in atanmasından önce bile BAE’nin performansı, fosil yakıtlardan aşamalı çıkış ve küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derecenin altında tutma konusunda çabası olmadığını gösteriyordu. Aksine, BAE’nin eylemleri, iklim krizini çözmenin değil, krize neden olmanın merkezinde olduğunu gösteriyor.
İklim krizini körükleyerek büyük kazançlar elde eden bir fosil yakıt yöneticisinin iklim değişikliğine karşı küresel mücadeleyi yönetmek üzere atanması onurlu bir davranış değil. Milyonlarca yaşamın ve ekosistemin tehlikede olduğu iklim krizinin yoğunlaştığı bir dönemde böyle bir hamlenin meşru görülebilmesi, Büyük Kirleticilerin iklim politikalarını nasıl bastırdığını gösteriyor.
Bu aynı zamanda daha derin bir soruna işaret ediyor: Fosil yakıt çıkarları BMİDÇS’yi ele geçirmiş durumda ve güvenilirliğini tehdit ediyor. Geçtiğimiz kasım ayında düzenlenen COP27‘de 630’dan fazla fosil yakıt lobicisi iklim müzakerelerine katıldı. COP28’e ev sahipliği yapacak BAE’nin delegasyonunda, diğer tüm ülkelerden daha fazla fosil yakıt lobicisi vardı. Acı gerçek şu ki, bu atama BMİDÇS’nin her türlü meşruiyetini ve güvenilirliğini hızla yitirişinin tepe noktası oldu.
450’den fazla kuruluş, dünya hükümetlerine, açgözlülüğe ve kâra hizmet etmeyi bırakıp, bunun yerine dünyanın fosil yakıt bağımlılığının bedelini hayatları ve geçim kaynaklarıyla ödeyen insanları ve toplulukları korumasını sağlamak için sistemi baştan kurma çağrısında bulundu. Gençlik, kadın ve toplumsal cinsiyet, sendikalar ve iklim adaleti hareketini temsil eden çok sayıda UNFCCC (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) bileşeni, UNFCCC’yi artık Büyük Kirleticilerin iklim değişikliğine karşı küresel tepkiyi haksız yere etkileme ve baltalamasını durduracak bir Hesap Verebilirlik Çerçevesi’ni kabul etmeye çağırdı. Ancak bu ortak talebe rağmen ve iklim krizinin etkileri tüm dünyada yaşanırken, IPCC tarafından yapılan açık uyarılara rağmen, dünya hükümetleri UNFCCC’yi endüstrinin bir halkla ilişkiler gösterisi ve şirketlerin ticari şovu olarak görmeye devam ediyor.
Bir fosil yakıt yöneticisi tarafından başkanlık edilen hiçbir COP meşru görülemez. COP Başkanlıkları fosil yakıt etkisinden bağımsız ve özgür olmalıdır. UNFCCC’nin uzun süredir gecikmiş olan fosil yakıtlardan eşitlikçi çıkışı sağlamasının zamanı geldi. En önemlisi en büyük problem olan kirleticilerin çıkarlarını ele almak ancak bu şekilde mümkün olabilir.
Ayrıca şunları da talep ediyoruz:
Yıllar geçtikçe, UNFCCC fosil yakıtlar çağını sona erdirmek ve yeni bir küresel sisteme hızlı ve adil bir şekilde geçiş yapmak için gerekli iklim eşitliğini ve eylemini sağlamada başarısız oldu. 2023 bir atılım yılı olmalı. UNFCCC kendi güvenilirliğini baltalamaya ve iklim krizinin temel nedeni olan fosil yakıtları ele almaktan kaçınmaya devam edecek mi? Ya da fosil yakıt yöneticilerine masanın başında bir koltuk vermeye devam mı edecek?”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…