Kategoriler: GündemManşet

Sivil toplum örgütleri ve partiler soruyor: Soma’daki katliam kimin eseri?

Bilindiği kadarıyla 238 işçinin yaşamına mal olan Soma faciasıyla ilgili olarak sivil toplum örgütleri, partiler ve meslek örgütleri olası ihmalleler ilgili basın açıklaması yayımlıyor.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, şu soruları sordu:

“Soma maden ocaklarıyla ilgili önerge neden reddedildi?”

“TKİ 2005’te madeni özel sektöre devretti. Şirket sahibinin medya yansıyan anlatımından karlarının tavan yaptığı anlaşılıyor. Bu nasıl oldu? İş yeri güvenlik tedbirleri yeterli miydi? İşçilerin güvenlik teçhizatları var mıydı? İşletmenin havalandırma, elektrik sistemleri, asansör, trafo, vb bakımı zamanında yapılıyor muydu? İşçilere güvenlik eğitimi veriliyor muydu? Vardiya sistemi nasıldı? Çocuk ve kaçak işçi çalıştırılıyor muydu?”

“TBMM başkanlığına 23 Ekim 2013 tarihinde verilen Soma Maden ocaklarıyla ilgili bir önerge 29 Nisan 2014’te, yani daha on beş gün önce AKP’lilerin “müthiş” direnişleriyle reddedildi? AKP milletvekilleri niçin gözü kapalı bu araştırmanın yapılmasını engellediler?

YSGP, kömür ve fosil yakıtlara dayalı enerji politikalarının hem insan sağlığı hem de doğa için risk unsuru olduğunun altını çizerek,” ekonomik büyüme hırsı uğruna işçiyi ve doğayı koruyan her türlü düzenlemeyi ‘gayri milli’ ilan eden, ILO’nun 19 yıl önce hazırladığı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’ne iktidarı döneminde imza koymaktan kaçan hükümet neyin arkasına saklanacak?” dedi.

Parti adına açıklamayı yapan eş sözcüler Sevil Turan ve Naci Sönmez, katliama davetiye çıkaran Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanları’nı istifaya çağırdı.

“Meclise gelecek yeni İş Yasası’yla taşeronlaşmanın önü daha da açılacak”

TÜMTİS Merkez Yönetim Kurulu adına yapılan basın açıklamasında da ihmalden sorumlu olan Çalışma Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı’nı istifaya çağırdı. Açıklamadan satır başları şöyle:

“Yaşanan bu olay ne yazık ki ilk değil. Madenlerdeki işçi ölümlerinde Avrupa birincisi olan Türkiye, dünyada da üçüncü sıradadır. Geçtiğimiz yıl Kozlu’da maden ocağında denetimsizlik sonucu meydana gelen iş cinayetinde 8 işçi hayatını kaybetti. Yine, 2010 yılında Karadon Madeninde meydana gelen grizu faciasında 30 işçi yaşamını yitirmişti.”

“ Biz biliyoruz ki, hem Çalışma Bakanlığı hem de Enerji Bakanlığı bu iş cinayetinden sorumludurlar.”

TÜMTİS, hükümetin meclise sunma hazırlığında olduğu yeni iş yasasını hatırlatarak taşeronlaşmanın önünün daha da açılacağına dikkat çekti. “Doymak bilmeyen kar hırsının, özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarının bir sonucu olarak kaçınılmaz hale gelen iş cinayetlerinin son bulması, işçi sağlığı ve güvenliği için ciddi adımların atılması gerekmektedir.”

“Yatırımcılar insan faktörü ve iş güvenliğini göz ardı etti”

Greenpeace de yaptığı açıklamada elektrik piyasasının özelleştirilmesi sürecinde kömür madenlerinin özel sektöre şartsız ve yeterince denetim olmadan devredilmesinin Soma’da yaşanan trajedinin tohumlarını attığıına vurgu yaptı. “Bu; kömür kaynaklarının bir an önce kullanılması için yapılmıştı. Madenleri devralan ve kömür yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar, şirket çıkarları adına insan faktörü ve iş güvenliğini göz ardı ettiler.”

 

Yeryüzüne Özgürlük Derneği, 15 gün önce AKP tarafından mecliste Soma Mdencilik hakkında araştırma yapılması önerisinin reddedldiğini hatırlatarak, “gelişmişliğin madenlerle, hidroelektrik, termik, nükleer santrallerle, köprülerle, duble otoyollarla, havalimanları ile ölçüldüğü bu ülkede ve toplumda, ne yazık ki onlarca insanın ölmesi, katledilmesi, toplumun egemen kesimlerini, patronları, sermaye grupları ile işbirliği içindeki birçok bilim insanını, politikacıları rahatsız etmemektedir. Maden tetkik ve sondaj çalışmaları ile delik deşik edilen yeryüzü, zorunlu göçe tabii tutulan ve yaşam alanları, hakları gaspedilen, katledilen hayvanlara yönelik tecavüz de cinayetlerden rahatsız olmayan bu kesimi zerre kadar ilgilendirmemektedir”dedi.

“Bir kez daha tekrarlıyoruz: Sebebi ne olursa olsun, canlı yaşamı, endüstriyel büyümeden, ekonomik gelişmeden, uygarlık tarihi ve gelişiminden çok daha önemlidir; canlıların doğuştan gelen hakları gasp edilemez ve esnetilemez.” ifadelerini kullanan dernek 19.00’da sendikaların çağrısında gerçekleşecek eyleme olacaklarını belirtti.

(Yeşil Gazete)

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi