Kategoriler: ManşetSpor

Şike operasyonunda kritik gün

3 Temmuz’dan bu yana Türk futbolunu derin bir kaosa sokan şike operasyonunda bugün kritik bir dönemece giriliyor. Aylar süren bekleyişin ardından futbol tarihimizin en büyük davası bugün başlıyor.

2011’in yaz aylarının önceki yıllardan farkı yoktu. Futbol kamuoyunun gündemi takımların yeni sezona yönelik yapacağı transferlerdi. Ancak takvim yaprakları 3 Temmuz’a çevrildiğinde Türkiye bambaşka bir sabaha uyandı.

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturma Türk futbolunda dengeleri derinden sarstı. Başkanlar, yöneticiler, futbolcular ve teknik adamları kapsayan ve dalgalar halinde gelen gelişmelerin neticesinde toplam 31 kişi tutuklandı.

Soruşturmanın adli boyutunun yanı sıra, gözlerin çevrildiği diğer nokta Futbol Federasyonu’ydu. henüz 4 günlük yeni federasyonun bu yöndeki ilk icraatı önce Süper Kupa maçını, ardından liglerin başlama tarihini ertelemek oldu.

Yeni başkan Mehmet Ali Aydınlar, zorlu sürecin ilk günlerinde karar için etik kurulu raporunu bekleyeceklerini açıklamıştı. kozmik odadan çıkan karar 15 Ağustos’ta kamuoyuyla paylaşıldı. Federasyon iddianameyi ve savunmaların alınmasını bekleyecekti. Ancak soruşturmada adı geçenlerden 17’si tedbirli olmak üzere 52 kişi disiplin kuruluna sevk edildi.

Federasyon saha içinde kaybolan heyecanı play-off sistemiyle onarma yoluna gitse de akıllar daha çok saha dışı olaylarındaydı. Sancılı süreç 24 Ağustos’ta yeni bir boyut kazandı. Türkiye Futbol Federasyonu kura çekiminden 1 gün önce UEFA’nın talebiyle Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden men ettiğini açıkladı. Böylece şike soruşturmasının hukuki boyutu uluslararası arenaya taşındı. Sarı-lacivertli kulüp Futbol Federasyonu ve UEFA hakkında CAS’a dava açtı.

3 Aralık’ta beklenen iddianame açıklandı. Özel yetkili savcı Mehmet Berk’in hazırladığı 401 sayfalık iddianamede toplam 93 sanık için 9 ay ile 115 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezası isteniyordu. İstanbul 16. Ağır ceza mahkemesi iddianameyi kabul ederken, soruşturmanın başlamasına dayanak teşkil eden 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliği önlenmesine dair kanun da değiştirildi. Şike suçuna verilecek hapis cezasını 5 ila 12 yıldan 1 ila 3 yıla indiren düzenleme meclisten geçti.

Yeni yasa tutukluluk hallerine yapılan itirazların sonuçlandırılmasına yol açtı. 12 Aralık’ta Serdal Adalı, Tayfur Havutçu, Abdurrahman Yakut, Ahmet Ateş, Ümit Karan, İbrahim Akın, İskender Alın ve Korcan Çelikay tahliye oldu.

İddianamenin açıklanmasıyla gözler yeniden federasyona çevrildi. Daha önce kararın sezon sonunda verileceğini açıklayan futbolun yönetim organı, savunmalar için harekete geçildiğini ve Etik Kurulu’nun yeni bir rapor hazırlayacağını duyurdu.

Yeni yılda sorunun çözümü için yeni girişimler başladı. Artık yeni formül Futbol Disiplin Talimatının 58. Maddesi’nin bir defaya mahsus olmak üzere uygulanmamasıydı. Futbol Federasyonu küme düşürülme yerine puan silme cezası uygulanması için UEFA’dan da onay almıştı. sorunun 26 Ocak’taki yapılan Genel Kurul’da çözüme kavuşturulacağı öngörülüyordu, ancak beklenen olmadı. Federasyonun önergesi oy çokluğuyla reddedildi. Üstelik genel kurul yeni bir sorun daha doğurdu. Özellikle Fenerbahçeli yöneticiler ve Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören’in güven tazeleme mesajları üzerine Mehmet Ali Aydınlar istifa sinyali verdi.

4 gün sonra toplanan yönetim kurulundan istifa çıkmadı. Federasyon açıklamasında, “Yoğun talepler ve ısrarlı telkinlerle birlikte, futbolun içinde bulunduğu kaosun derinleşmesini önlemek amacıyla göreve devam kararı alındı” deniliyordu.

Ancak aradan 24 saat geçmemişti ki; yorumcuların hakarete varan söylemlerini UEFA’dan gelen raporların kendisinden saklandığını ve tahammülünün kalmadığını öne süren Mehmet Ali Aydınlar istifa etti. Lutfi Arıboğan ve Göksel Gümüşdağ da başkanlarını yalnız bırakmadı.

Sportif cezalar konusundaki belirsizlik aylar süren çabalara rağmen bir türlü çözülemedi, sıra hukuki boyuta geldi. Artık  futbolun mahkeme günleri sahne alıyor. 93 sanıklı şike davası İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ilk duruşmayla başlıyor.

401 sayfalık iddianame TRT spikerleri tarafından okunacak. Duruşmanın ilk celselerinde iddianamenin okunmasını bekleyecek olan mahkeme heyeti, daha sonra Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde yargılamaya devam edecek.

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi