Taycan, “Urban Millennium” olarak adlandırılan ve 2007 yılında dünyada ilk kez kent nüfusunun taşra nüfusunu geçmesinin, artık kente farklı açılardan bakılması gerektiği fikrinden yola çıkarak, kentin değişimini ve onu oluşturan yeni olguları fotoğraflıyor.
Sanatçı odaklandığı değişimin yaşam alanlarımız üzerindeki etkisine bakarken; bize sunacağı yeni yaşam alanlarını sorguluyor. 1950’lerden itibaren yaşanan kitlesel göçü barındırmak için oluşan çarpık kentleşmeyle, sonu gelmeyen yeni yapı talebini karşılamak amacıyla İstanbul’un çevresi bir şantiyeye dönüşmüş durumda.
Kentin çeperleri bu değişimin en ham ve kırılgan görülebildiği yerler. Karşılaştığımız tablo ise iyimserlikten çok uzak; çevresel faktörlere zarar verdigi için sürdürelebilir değil, kentin dinamiklerindense ayrıksı. Bütün bu yapılaşmanın malzemesinin sağlandığı çeperlerde oyulan büyük maden ocakları adeta kentin yaralarına dönüşüyor.
Yapım, yıkım ve tekrar yapımın döngüsünden çıkamayan İstanbul, sanatçının fotoğraflarına distopik bir kent olarak yansıyor.
Serkan Taycan, İstanbul’un tarih boyunca panaromik olarak temsil edilmesinden yola çıkarak, şehrin farklı uç noktalarındaki mekanları diptik ve triptik fotoğraflar olarak biraraya getiriyor. Oluşturduğu birleştirmelerde zamanı ve mekanı bölerek topografyaya kişisel bir müdahalede bulunuyor. Yarattığı yeni gerçeklikleri ise hafızalarımıza kazınmış 19. yüzyıl İstanbul panoramik fotoğraflarına yeni bir önerme getiriyor ve üretilen kent imgesine yeni bir alternatif sunuyor.
Sergiye paralel olarak hazırlanan yayında Jean-François Pérouse ve Merve Ünsal’ın metinlerine Superpool tarafından hazırlanan İstanbul perifer haritası eşlik ediyor.
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…