Cittaslow üyesi olan Şavşat, bölgede devam eden HES projeleri, taş-maden ocağı çalışmaları ve köylerdeki doğaya uygun olmayan beton binalar nedeniyle sakin şehir ünvanını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Duvar‘dan Pelin Akdemir‘in haberine göre, Cittaslow International Başkanı Stefano Pisani tarafından belediyeye ve Artvin Valiliği’ne ihtarname çekildi. Şavşat Belediye Başkanı Nihat Acar’ın aktardığına göre, ihtarnamede, doğanın tahrip edilmesinde sorumlu kurumun Artvin Valiliği ve valiliğe bağlı olan İl Özel İdaresi’nin olduğu belirtildi. Yazıda, bölgede Cittaslow felsefesine ve kriterlerine aykırı eylemler şöyle sıralandı:
Yazıda, yerel halkın ve yerel yönetimin iradesine rağmen bölgeye HES, taş ocağı veya maden ocağı yapılması, ilçede ve köylerde çok katlı beton binaların inşaatlarının devam etmesi halinde Şavşat’ın üyeliğinin tekrar değerlendirileceği belirtildi.
Bölgede yapılagelen maden ocağı çalışmalarını ve HES’lerin verdiği zararlara değinen Başkan Acar da ihtarnamedeki eleştirilerle aynı görüşte:
Şu an bölgede yapılanlar kesinlikle sakin şehir kriterlerine aykırıdır. Dünyanın Şavşat’a bakış açısı bellidir. Okyanus ötesindeki insanlar bile Şavşat’ın ne değerde olduğunu tespit etmişler. Ama ne yazık ki biz burada burnumuzun dibinde bazı güzellikleri göremiyoruz.
Sakin şehir kriterinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Acar, sakin şehir ünvanının Şavşat için anlamını da şu sözlerle anlatıyor:
Bizim ön plana çıkaracağımız başka bir şeyimiz yok. İki yıl önce yapılan bir açıklamada, küresel ısınmadan en son etkilenecek bölgelerden birinin Rize-Artvin bölgesi olduğu söylendi. Bu nedenle bölgemize sahip çıkmalıyız.
1999 yılında İtalya‘da kurulan, Cittaslow Birliği, “sakin” felsefesine ve kendi özelliklerine sahip çıkan kentleri bir araya getiriyor. Cittaslow hareketi, aynı yıl Greve in Chianti’nin eski belediye başkanı Paolo Saturnini’nin yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kentlerin kendilerini değerlendirmelerini ve farklı bir kalkınma modeli ortaya koymaları fikriyle gelişti.
Yavaş yaşamak, kent ruhu, sürdürülebilir kalkınma ve yavaş yemek gibi kavramları temel alan Cittaslow, Slow Food felsefesini kentsel boyuta taşımayı amaçlıyor ve bu yönde 70 kriter uyguluyor.
Kentin geçmişinden gelen, tarihi, yerel özellikleri gibi unsurlarından oluşan kent ruhunun yanlış politikalar sonucu kaybedilmemesi ve o topraklarda yaşayan uygarlıkların, üretilen ürünlerin, söylenen şarkıların, yazılan şiirlerin, dostlukların oluşturduğu bu ruhun korunarak kalkındırılması da Cittaslow’un üzerinde durduğu konuların başında geliyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…