Semih Fırıncıoğlu’nun yazısı isteyenokusun.com blogundan alındı
Aşağıdaki hikayeyi çok yıllar önce, ABD’nin iç kesimlerinde bir yerde çalışırken biri anlatmıştı. Bu olay kısmen de olsa gerçekten olmuş muydu yoksa birinin hayalinden mi çıkmıştı, hatırlamıyorum. Yıllardır arada bir, özellikle sansasyonel sanat etkinlikleriyle karşılaştığımda aklıma gelir:
Bir ressam bir resim yapıyor, alıp bir galeriye götürüyor, ordaki küratöre gösteriyor.
Küratör “güzel bir resim yapmışsın, beğendim” diyor. Ressam “sergiler misin?” diye soruyor, küratör “hayır, sergilemem” diyor.
“Niye” diyor ressam, “beğendim demedin mi?” Küratör “beğendim ama bu resim satmaz” diye cevap veriyor.
Ressam “yani, buranın adına ‘sanat galerisi’ diyorsunuz ama amacınız bütünüyle ticari. Resmin satılabilirliği sanat değerinden çok daha önemli sizin için” diyor. Küratör “tabii ki öyle, kaç kişi burdan ekmek yiyoruz, bu yerin kirası var, elektriği var, suyu var” diyor.
Epeyce bir tartışıyorlar, ressam müthiş öfkeleniyor, gidip bir kutu beyaz yağlı boya alıyor, resminin üstüne iri harflerle “FUCK THE CURATOR” yazıyor, gidip galerinin önüne oturuyor protesto olsun diye.
Küratör galeriden çıkıp adama ve resme bakıyor, “hah, bak şimdi oldu, git bunlardan üç beş tane daha yap getir, sergi açalım” diyor.
Ressam “burda seni protesto ediyorum, görmüyor musun?” diyor.
“Görüyorum” diyor küratör, “ama sen farkında olmadan çok iyi satacak bir resim yarattın bu arada.”
“Nesi satacak bunun? Görmüyor musun üstünde koskoca küfür yazılı” diyor ressam.
“Ben şimdi ‘yeni akım sansasyonel protesto resmi’ gibisinden bir başlık atıp sanatçının ticarileşmeye, metalaşmaya başkaldırısını anlatan bir tanıtma yazısı yazarım, sağa sola gönderirim. İşin içinde küfür, hakaret olunca ilgileneni bol olur. Sen de, biz de kazanırız bu işten.”
Ressam, “tamam da, burda küfrü sergiyi açacak kişiye, yani bizzat sana ediyorum farkındaysan” diyor.
“Sanat değerini yüksek bulduğu yapıtı, bizzat kendisine küfür içeriyor olsa bile sergileyecek kadar profesyonel, prensip sahibi bir küratör olduğumun kanıtı olur o da. Alıcı bulmakta da işe yarar. Bu arada sen de hem protestonu etmiş hem de resmini satmış oluyorsun” diyor küratör.
Ve serginin açılışında ressamla küratör ellerinde şarap bardaklarıyla “FUCK THE CURATOR” resminin önünde durup fotoğrafçılara poz veriyorlar. İkisinin de ağzı kulaklarında.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…