Rapor: Fosil yakıt üretimi en az 2040 yılına kadar artacak

Yazar:
Yeşil Gazete

BM Çevre Programı (UNEP) tarafından hazırlanan 2021 Üretim Açığı Raporu, hükümetlerin 2030 yılına gelindiğinde küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırmak için gereken fosil yakıt üretiminin iki katından fazlasını planladığını ortaya koydu.

Rapora göre, önümüzdeki yirmi yılda hükümetler, küresel petrol ve doğal gaz üretiminde artış, kömür üretimi projeksiyonlarında ise yalnızca mütevazı bir düşüş öngörüyor. Bu planlar ve projeksiyonlar birlikte ele alındığında, küresel ölçekte toplam fosil yakıt üretiminin en az 2040 yılına kadar artacağı görülüyor. Bu durum, sürekli artan bir üretim açığı yaratıyor.

1,5 derece sınırından uzak adımlar

Söz konusu rapor, Stockholm Çevre Enstitüsü (Stockholm Environment Institute, SEI), Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (International Institute for Sustainable Development, IISD), Uluslararası Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü (Overseas Development Institute, ODI), E3G (Third Generation Environmentalism) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Environment Programme, UNEP) tarafından hazırlandı. Rapora çok sayıda üniversite, düşünce kuruluşu ve araştırma kuruluşunda görev yapan 40’ı aşkın araştırmacı, analiz ve inceleme süreçlerine katkı sağladı.

Raporun ana bulguları şu şekilde:

  • Hükümetler, 2030’da küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırmaya yönelik sınırdan yaklaşık yüzde 110 daha fosil yakıt üretmeyi planlıyor. Bu yüzde, 2 derece ısınma hedefindeki sınırın ise yüzde 45 üzerinde. Üretim açığının boyutu, önceki değerlendirmelerimize kıyasla önemli ölçüde değişiklik göstermiyor.
  • Hükümetlerin üretim planları ve tahminleri, 2030’da küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandıracak seviyeyle kıyaslandığında yaklaşık yüzde 240 daha fazla kömür, yüzde 57 daha fazla petrol ve yüzde 71 daha fazla doğal gaz üretimi anlamına geliyor.
  • Hükümetlerin planlarına göre küresel doğal gaz üretiminde en fazla artış beklendiği dönem 2020 ile 2040 yılları arasında gerçekleşiyor. Doğal gaz üretimindeki bu sürekli, uzun vadeli küresel ölçekte yaşanan artış, Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel sıcaklık artışı eşiğiyle tutarsızlık gösteriyor.
  • Ülkeler, COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana fosil yakıtlara yönelik 300 milyar doları aşkın yeni finansman sağladı. Bu miktarın temiz enerji kaynaklarına yönlendirilen fonlardan daha fazla olduğu görülüyor.
  • Buna karşın G20 ülkeleri ile önde gelen çok taraflı kalkınma bankaları tarafından fosil yakıt üretimine yönelik uluslararası kamu finansmanı son yıllarda önemli ölçüde düşüş gösteriyor. Çok taraflı kalkınma bankalarının ve G20 kalkınma finansmanı kuruluşlarının üçte biri, fosil yakıt üretim faaliyetlerini gelecekte sağlayacakları finansmanın dışında bırakan politikalar benimsemiş durumda.

‘Temiz enerji için hala uzun bir yol var’

Rapora dair görüşlerini paylaşan BM Genel Sekreteri António Guterres, temiz bir enerjiye ulaşmak için hala uzun bir yol olduğuna vurgu yaptı:

Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinin uluslararası kömür finansmanını sonlandırmak üzere yaptığı güncel açıklamalar, fosil yakıtların aşamalı olarak sonlandırılmasına yönelik oldukça ihtiyaç duyulan bir adım. Ancak, bu raporun açıkça gösterdiği gibi, temiz bir enerji geleceğine ulaşmak için önümüzde hala uzun bir yol var. Fosil yakıtlara yönelik finansmanı sonlandırmayan tüm kamu finansman kuruluşlarının yanı sıra, ticari bankaları ve varlık yöneticilerini içeren özel finans kuruluşlarının, enerji sektörünün karbondan tamamen arındırılmasını sağlamak ve herkesin yenilenebilir enerjiye erişim sağlamasını teşvik etmek üzere acilen fonlarını kömür yerine yenilenebilir kaynaklara yönlendirmeleri gerekiyor.”

‘Ülkeler sorumluluklarının farkında olmalılar’

Stockholm Çevre Enstitüsü İcra direktörü Måns Nilsson ise, fosil yakıt üretimi yapan ülkelerin oynadıkları önemli rolün ve sorumluluğun farkında olmaları gerektiğine işaret etti:

Fosil yakıt üretimi yapan ülkeler, üretim açığını kapatarak ve bizleri güvenli iklim geleceğine yönlendirmek için oynadıkları önemli rolün ve sorumluluğun farkında olmalılar. Ülkelerin yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyon taahhütleri artış gösteriyor. Bu taahhütlerin, verilen iklim hedeflerinin gerektirdiği şekilde, fosil yakıt üretiminde hızlı düşüş gerektirdiğinin de farkına varmaları gerekiyor.”

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024