Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, Barış Bildirisi’ne imza attığı için hakkında açılan davada, bugün hakim karşısına çıktı. Mahkeme Başkanı, yöneltilen suçlamayı okuyup, “Hepsini okumama gerek yok değil mi?” diye sorunca Kaboğlu, “Gerek yok. Bu kadarı bile rencide edici” cevabını verdi.
‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza atan akademisyenler hakkında ‘terör propagandası yapmak’ suçlamasıyla açılan davaların görülmesine bugün devam edildi. Aralarında KHK ile Marmara Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilen Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu’nun da bulunduğu 18 akademisyen bugün ayrı ayrı hakim karşısına çıktı.
Çağlayan’daki İstanbul 36’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde Kaboğlu’nun da yer aldığı 10 akademisyenin duruşması yapıldı. 8 akademisyen duruşmada hazır bulurken 2 akademisyen mazeret bildirdi. Duruşmaları, aralarında akademisyen ve öğrencilerin de bulunduğu çok sayıda kişi takip etti.
Kaboğlu’nu duruşmada 20’ye yakın avukat temsil etti. Ancak Mahkeme Başkanı Hakan Özer avukat sayısını, KHK’yı dayanak göstererek 3’le sınırlandırdı.
Barış hakkı ve ifade özgürlüğünün anayasal bir hak olduğunu dile getiren Kaboğlu, şöyle dedi: “Buradaki çelişki şu; bildiri toplu, fakat davalar tekil. Bu çelişkiyi aşmak, adil yargılanma için kolay olmayacak. Acaba Barış Bildirisi’ne rıza gösterenlere karşı başlatılan linç girişimi cezasızlık sorunundan mı kaynaklanıyor? Bildiriye olur veren kişiler yaşama hakkından yoksun edilme eşiğine kadar linç kampanayasına tabi
tutuluyor. Onları öldürmeye azmettirme eşiğine ulaşan kişilere herhangi bir işlem yapılmıyor. Burada Anayasa’nın 138. maddesi açısından üzerinde durulması gerekir. Bütün haklardan yoksun kılıcı uygulamalara tabi tutulduk.”
İbrahim Kaboğlu hakkında mahkumiyet kararı verilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediğini söyledi.
Kürt illerindeki sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında yayınlan ‘Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiride imzası bulunan bin 128 akademisyen hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Savcıların hazırladığı iddianamelerle şu ana kadar 148 akademisyen hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla 7 buçuk yıla kadar hapis cezası talebiyle ayrı ayrı davalar açılmıştı.
(Gazete Duvar)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…