Kategoriler: Dış Köşe

PKK’dan da büyük sorun – Pınar Öğünç

Yazar:
Konuk Yazar

İki üç hafta evvel, Diyarbakır Cezaevi üzerine konuşmak için buluşmuştuk Murat Paker’le. Klinik psikoloji ve tıp doktoru, psikoterapist Paker, Türkiye’de siyasi şiddet ve işkence üzerine en fazla çalışan isimlerden biri. ıstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans programı direktörlüğü yapıyor. 78’liler Girişimi tarafından oluşturunlan Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma, Adalet ve Yüzleşme Komisyonu’nda başından beri var olarak Diyarbakır Cezaevi mağdurlarıyla görüşen ekibe eğitimi de o vermişti. Takdir edersiniz ki, bok yedirilen bir insana arkadaşı dişlerini çekince nasıl rahatladığını ya da çoğu cinsellik içerikli işkence yöntemlerini anlattırabilmek incelikli ve meşakkatli bir iş.
Türkiye işkence tarihinin yedi coğrafi bölgesine hâkimiyetinin dışında Diyarbakır Cezaevi’nden geçmiş 500’e yakın insanla bu şekilde temas kurmuş Paker o gün demişti ki: “Türkiye’nin asıl sorunu PKK değil.”
O söyleşiye sığmadığı için üzüldüğüm bu tespiti bugünlerde tekrar hatırladım.
“Bugün 27 yaşında olan genç, genç de değil artık yetişkin, PKK bu savaşı başlattığı yıl doğmuş demektir. Kürtlerde genç nüfus oranının daha büyük olduğunu düşünürsek, Türkiye’deki Kürtlerin çoğu savaş başladıktan sonra doğmuş. Öncesini bilmiyorlar. Bu savaşla yetiştiler, bu savaşla büyüdüler. Ve önemlice bir kısmı bu savaşla çok şey kaybetti. Bir sürüsü yakınlarını kaybetti; bir sürüsünün yakınlarının fiziksel ya da psikolojik sağlığı bozuldu. Milyonlarcası yerinden yurdundan oldu. Statülerini kaybettiler; ekonomik olarak zor durumda kaldılar. Büyük şehirlerin varoşlarına göç ettiler, eğitim alamadılar. Bir sürü melanet yaşadılar.
* * *
Çok radikal, çok öfkeli, çok hınçlı, kindar ve bütün bu kayıplarından ötürü, hayatları doğumlarından itibaren karartılmış çok geniş bir genç nüfus bu. Özellikle alt gelir grupları, çok anlaşılır bir biçimde ‘Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok’ haletiruhiyesi içerisinde. Türkiye’nin PKK’dan da büyük sorunu budur aslında. Bu genç Kürtleri ikna edemediğimiz müddetçe, ki bu onlar için iyi bir şeydir, kazanımları olacaktır, yaraları sarılacaktır, PKK yarın bu hükümetle bir anlaşma yapsa bile, ikna olmayan bu gençler yarın değil öbür gün, yeni, belki çok daha şiddetperver bir PKK çıkarma potansiyeline sahiptirler. Ya da şehirlerde herhangi bir politik hedefi olmayan kör şiddet gayet yaygın biçimde artabilir. Türkiye’nin hakikaten en büyük meselesi budur. PKK, beğenelim, beğenmeyelim siyasi bir organizasyondur. Bir yönetim mekanizması tarafından kontrol edilebilir. Ama bu gençleri ikna etmek hiç kolay değil.”

Radikal

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024