İzmir’in Seferihisar ve Menderes ilçesi sınırları içerisinde yer alan Orhanlı ve Yeniköy mevkilerinde yapılması planlanan jeotermal enerji santraline karşı çıkan yöre halkı bir araya geldi.
Orhanlı ve Yeniköy halkı JES’lerin özellikle geçim kaynakları olan zeytin ağaçlarını olumsuz etkileyeceğini ve yörenin doğasına zarar vereceğini öne sürüyor.
İzmir’in zeytin ormanları biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengin olan doğal yaşam alanları. Fakat yörede yapılması planlanan jeotermal enerji santrali, zeytin ormanların bir bölümünü de kapsıyor.
Bu alanda 14 adet jeotermal kaynak arama kuyusu açılması öngörülüyor. Yörenin doğasını tahrip edecek ve başta burada yaşayan insanlar olmak üzere birçok canlının da hayatını tehlikeye atacak olan projenin, Çevresel Etki Değerlendirme Raporu süreci başlamış bulunuyor.
9 Temmuz akşamı pandemi sürecine yönelik alınan önlemlerle açık havada, sosyal mesafeye dikkat ederek buluşan yöre halkı, köylerinde açılması planlanan 14 adet jeotermal arama kuyusunu kesinlikle istemediklerini belirtti.
Konuya ilişkin olarak Çevresel Etki Değerlendirme Raporu sürecinin başladığını kaydeden köylüler, yetkililere seslenerek: “Bu proje tamamen durduruluncaya kadar takipçisi olacağız. Zeytin ağaçları geleceğimiz, jeotermal istemeyiz” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Hayata geçirilmesi halinde İzmir Yarımadası’na özgü erkence türü zeytinlerden oluşan zeytin ormanlarına büyük zarar verecek olan jeotermal enerji santrali, hem bu yörede geçimini sağlayan insanların hem de, bu ormanlarda yaşamını sürdürmekte olan pek çok canlıyı tehdit ediyor.
Yüzlerce nadir bitki, kuş ve memeli türünün yaşadığı yöre, Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından en değerli 312 Önemli Doğa Alanı’ndan birisi olan Kızıldağ Önemli Doğa Alanı (ÖDA) içerisinde yer alıyor.
Projenin yörenin doğasını tehlikeye attığını belirten uzmanların görüşlerine dikkat çeken Orhanlı Köyü Kültür, Doğa, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Yaşar Buyruk projeye tepkisini şu sözler ile dile getirdi:
Hem köyümüz Orhanlı hem de Yeniköy, üreterek yaşayan ve yediden yetmişe kültürünü devam ettiren köyler. Özellikle zeytincilik bu yörede yaşayan insanlarımızın en önemli geçim kaynaklarından biri. Buraya jeotermal enerji santrali yapılması demek, zeytin ağaçlarının hastalanması, veriminin düşmesi, ölmesi demek. Zeytin ağaçları yoksa, biz yokuz. Kurdun, kuşun, bizim hakkımız için jeotermal istemiyoruz.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…