Geçen yıl 5 Ağustos’ta Yeşil Gazete’de yayımlanan ilk yazımda da bahsetmiştim. 1984 İstanbul doğumluyum. Sistem mühendisiyim. Meraklı ve doğasever biriyim. Bu güne kadar serbest dalış, bisiklet, dağcılık, dağ maratonu ve ultra maraton sporlarıyla ilgilendim. Farklı coğrafya ve kültürlere olan merakımla birlikte başlıca ilgi alanlarım fotoğrafçılık, dünya mutfakları, kahve, bitkiler ve biyolojidir. Profesyonel mühendislik hayatımı İstanbul’da dört sene sürdürdüm. Bu dönemde kendimi kentin sanal gerçekliği içinde yaşayan bir robot gibi hissediyordum.
2013 yılında aniden verdiğim bir kararla uzun, plansız ve bilinmez bir bisiklet yolculuğuna çıktım. ‘Yavaş ilerle, sade yaşa, az tüket’ mottosuyla doğuya ilerledim. Bütçem çok kısıtlı, şartlarım oldukça zordu.
2 sene boyunca 40 kg yükle 16 bin kilometre pedal çevirerek Türkiye, İran, Dubai, Pakistan, Hindistan, Nepal, Burma ve Tayland’ı gördüm. Çadırımda, yolda tanıştığım insanların evlerinde, köylerde ve ucuz otel odalarında konakladım. Yerel yaşamlara temas ettim. Kaplumbağa gibi sırtımda değilse de, bisiklet üstünde taşıdım evimi; kamp ve mutfak malzemeleri, yedek parçalar, gıda, kıyafet, elektronik donanım, vb. Yoldaki yaşam sade ve yavaştı. Sahip olma ve tüketme arzularım daha da azaldı. Ekonomisi fakir coğrafyalarda türlü zenginliklerle karşılaştım. Kısıtlı imkânlarım dâhilinde fotoğraflar çektim, gerilla videolar kaydettim. Çevreyi ve yaşamı sürekli gözlemledim, anılar biriktirdim. Ekonomik koşullarım daha fazlasına elvermedi ve 2015’te yolculuğumu sonlandırdım.
Yeşil Gazete’de 12 bölüm halinde yayımlanan “Yol arkadaşım bisiklet 200 yaşında” yazı dizisinde bu yolculuğumda bana yoldaşlık eden bisikletin zaman içerisindeki gelişimini sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bugünden başlayarak 16 bin kilometre boyunca biriktirdiğim yol hikâyelerimden seçtiklerimle bir süre daha sizlerle birlikte olmak istiyorum.
…Bangkok’tan çıkmak vakit alsa da, şaka maka, 160 km pedal çevirmişim. Yollar dümdüzdü. Ang Thong’u da geçip, günü akşamüstü Sing Buri’de, yolumun üzerinde denk geldiğim bir tapınakta sonlandırdım.
Burası pek bakımlı olmayan, bakımsız da diyemeyeceğim, mütevazı ve küçük bir tapınaktı. Tapınağın bahçesinde, geleneksel kıyafetleri içinde, kendi hallerinde birkaç rahip vardı. Budist rahip ve rahibelerin giydikleri kıyafetlerin renklerindeki farklılık, eminim canlı örneklerini gören herkesin dikkatini çekecektir.
Tapınaklarda banyo ve tuvaletler bahçede yan yana dizili umumi kabinler şeklinde oluyordu. Duş kabini içinde büyükçe, içi dolu bir su teknesi ve bir de saplı tas oluyordu. Duş almak, dini pratikler nezdinde, Budist rahiplerin günlük rutinlerinde yer alan bir aktiviteydi. Banyo ihtiyacım için, dışardaki kabinlerden birini kullandım.
Rahipler hep bir ağızdan yemek dualarını söylediler ve karınlarını doyurdular
Karnım çok acıkmıştı fakat hiç kimse, bunu önemsiyor gibi gözükmüyordu. Eşyalarımı ve bisikleti toparladım. Tam yola çıkacağım sırada, genç bir rahip yanıma geldi ve bana kahvaltı ikram etti. Karnımı doyurdum. Genç rahip, bir de yolluk poşet verdi. İçinde içme suyu, birkaç paket kek ve bisküvi vardı. Gezginlere ve keşişlere yolluk vermek, sanırım Tayland’daki tapınaklarda standart bir âdetti. Çünkü hangi tapınakta kalırsam kalayım, yola çıkmadan önce, elime bir poşet tutuşturuyorlardı ve içinde su, kek, bisküvi ve belki biraz meyve oluyordu.
Tapınaktan ayrıldım ve gün boyunca kuzeybatıya ilerledim…
Oğuz Tan
Bisiklet Gezgini
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…