Mezopotamya Ekoloji Hareketi Cudi, Gabar, Mardin, Lice, Kulp gibi birçok alanda askeri operasyonlar, güvenlik bölgesi ilanı ve çatışma gibi gerekçelerle çıkarılan yangınlar ile ormanların yok edilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada “Kazdağları’nda kesilerek katledillen bir orman ile Gabar’da yakılan bir orman arasında bir fark yoktur. Tüm ormanlar hepimizin, gerçekçi olmayan tüm bahaneler kandırmacadan öte değildir” ifadeleri kullanıldı.
Buradaki ekosistemin yok olma ile karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada “Vukuu bulan orman yangınlarından sonra ‘askeri operasyon var’, ‘güvenliğinizi sağlayamayız’ ve ‘yasak’ denilerek halkın veya sivil toplum kuruluşlarının alana girmesine izin verilmezken, sorumlu ve ilgili kurumların müdahalesi de ya gecikmektedir ya da müdahale edilmemektedir” denildi.
Haziran ayında Mardin’de çıkan orman yangınlarda havadan müdahale edilmesi için kurumlara çağrı yapıldığını belirten Mezopotamya Ekoloji Hareketi, kurumların bu çağrıları kâle almadığını söyledi.
Açıklamada “Yüzlerce hektar alan binlerce orman canlısı ve milyonlarca mikroorganizma yok edilerek orada yaşamını idame edenler göçe zorlanmaktadır. Geçimlik tarımla geçinenlerin ekinleri bağ-bahçe hatta evcil hayvanları bu yangınlardan zarar görmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Tek çözümün müdahale olmadığının altının çizildiği açıklamada önemli olanın önceden tedbirlerin alınması, ormanların korunması, rant uğruna ya da askeri operasyonlarla ormanların yok edilmesinin önünde durabilmek olduğu belirtildi.
Yasal mevzuat düzenlemelerin yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilgili kurum ve kuruluşların sorumluluk üstlenmesi talep edilen açıklama şu talepler idile getirildi:
Özellikle orman ekosistemi bir oksijen kaynağı olmasının yanında, ekosisteminde yaşamını sürdüren canlıların da yaşam hakkına saygılı olması minval üzre, korumanın da görev olduğu bilinmelidir.
Yine orman yangınlarının sebeplerinin araştırılması amacıyla acilen ilgili kurumların yangın çıkan bölgelere gidilerek sonrasında kamuoyuna bilgilendirmeleri gerekmektedir.
Geçen yüzyıllık sürenin keserek, yakarak ya da yok ederek bir yere varılmayacağını öğrettiği söylenen açıklama “Ormanlar, insanlar ve insan dışı tüm canlılarla barışık ve birlikte bir yaşam kurulmalısı üzerine politikalar hayata geçmelidir. Her ne sebeple olursa olsun ormanların kesilmesi, yakılması ve yok edilmesine hayır” sözleriyle sona erdi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…