Dünyaca ünlü küresel köylü örgütü La Via Campesina bu sene 6-13 Haziran tarihleri arasında Cakarta’da düzenlenen konferans ile 20.yılını kutlarken Gezi Parkı direnişini unutmadı.
93 yılında Belçika kurulan La Via Campesina bugün dört kıtada- Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika- 70 ülkede 150 yerel ve ulusal örgütü içine alan ve 200 milyon çiftçiyi temsil eden çok kültürlü, çoğulcu ve bağımsız bir örgüttür.
Parklarının park olarak kalmasını isteyen, karar alma mekanizmalarında katılım hakları göz ardı edilen, hükümetin kutuplaştırıcı politikalarına karşı çıkan ve demokratik haklarını talep eden şehirde ve kırsalda direnen Türkiye halkının yanında olduklarını açıkladıkları 15 Haziran tarihli destek metninin tam hali şöyle:
Şehirde ve kırsaldaki Türkiye halkı ile dayanışma mesajı
Biz, dünyanın her yerinden gelen köylüler, 6-13 Haziran 2013 tarihleri arasında küresel köylü hareketi La Via Campesina’nın 20. yılını kutlamak için Cakarta’da biraraya geldik. Biz hareketimizin yıldönümünü kutlarken, aynı günlerde Türkiye halkının İstanbul’daki merkezi parklardan biri olan Gezi Parkı’nın yok olmasına karşı direndiğini biliyoruz. Halkın sesine yanında durarak, bu direnişin ekosistemi yok eden, ortak varlıkları ve yaşam alanlarını özelleştiren ve insanların karar alma mekanizmalarına katılım haklarını gözardı eden neoliberal politikalara karşı çıkmak için varolan demokratik haklarını savunmak için olduğunu tanıyoruz.
La Via Campesina üyeleri olarak biz, Gezi Parkı’nda başlayan protestoların hükümetin baskıcı yönetimine karşı tepkilerini göstermek için demokratik haklarını kullanan Türkiye halkının direnişinin bütün ülkeye yayıldığını biliyoruz. Buradan, La Via Campesina’nın, mutenalaştırma projelerine, ortak varlıkların özelleştirilmesine, toprak gasbına, suyun metalaştırılmasına ve bunun gibi birçok uygulamaya yol açan neoliberal dönüşüme karşı şehirde ve kırsalda direnen Türkiye halkının yanındayız.
Biz, halkın Gezi Parkı’nın korunması ve şehirdeki ve kırsaldaki tüm alanlardaki neoliberal dönüşüm projelerinin iptal edilmesi taleplerine katılıyoruz. Halka uygulanan aşırı polis şiddetini kınıyoruz. Türkiye’deki yoldaşlarımızın yaşanan ölümler ve binlerce insanın yaralanmasından sorumlu olan, temel demokratik hakların şiddet kullanılarak ihlal edilmesi yönünde emir veren ve bu emirleri uygulayanların görevlerinden alınması ve yargılanmaları yönündeki taleplerine katılıyoruz. Biz, tüm dünyadan gelen köylüler olarak, Türkiye halkı ile dayanışma içindeyiz ve meydanlarda ve kamusal alanlardaki gösteri yapma hakkını engelleyen tüm yasakların ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Ayrıca, tüm ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.
Metnin İngilizce aslına buradan ulaşmak mümkün
Haber: Gizem Hasırcıoğlu
(Yeşil Gazete / Türkiye)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…