Yeni bir araştırmaya göre, tropiklerin dışında hızla ısınan bölgelerde daha fazla ve daha büyük yangınlar yaşanırken, 2001’den bu yana bu yangınlardan kaynaklanan karbondioksit emisyonu küresel olarak yüzde 60 arttı .
Science Dergisi‘nde yayımlanan yeni araştırmanın yazarları özellikle Rusya ve Kuzey Amerika’ya kadar uzanan kuzey boreal ormanlarındaki yangınlardan kaynaklanan emisyonların önemli bir artış gösterdiğini ve son 20 yılda üç katına çıktığını söyledi.
20. Yüzyılda Amazon ve Kongo yağmur ormanları gibi tropikal ormanlardaki ormansızlaşma, ormanlardan kaynaklanan emisyonlara en büyük katkıda bulunan faktördü. Ancak yeni çalışma, son dönemde boreal ormanlarının çoğunun yandığını ve aynı zaman diliminde tropiklerin hafifçe azalan emisyonlarını ‘dengelediğini” gösteriyor.
Çalışma, yanan ormanlardan kaynaklanan artan emisyonları, yangına daha elverişli hava koşulları ve yanıcı organik madde sağlayan daha hızlı büyüyen ormanlık alanların birleşimine bağlıyor. Her iki eğilimi de iklim değişikliği nedeniyle küresel ortalamanın iki katı hızla ısınan yüksek kuzey enlemlerindeki hızlı sıcaklık artışları güçlendiriyor.
Çalışmanın baş yazarı ve İngiltere‘deki Doğu Anglia Üniversitesi’nde araştırmacı olan Matthew Jones, “Daha fazla tropikal olmayan orman yangınından kaynaklanan emisyonunun dik olarak yükselen eğilim, ormanların artan kırılganlığına dair bir uyarıdır. Bu, küresel hedeflerin iklim değişikliğiyle mücadele etmesi için önemli bir zorluk teşkil ediyor” dedi.
Tayga veya boreal ormanları, kar ormanları olarak da biliniyor. Dünyanın en büyük kara biyomu olan borealler, çoğunlukla çam, ladin ve karaçamlardan oluşan iğne yapraklı ormanlarla karakterize. Kuzey Amerika, Kanada‘nın iç kesimleri, Alaska, Sibirya başta olmak üzere Rusya, İsveç, Finlandiya, Norveç, Estonya, İzlanda gibi ülkelerde ağırlıklı olarak görülen bu ormanlar nispeten yeni. Holosen döneminin başlangıcından bu yana, sadece 12 bin yıldır varlıklarını sürdürüyorlar. Geç Pleyitosen döneminde Avrasya‘da İskandinavya buz tabakasının ve Kuzey Amerika’da Laurentide buz tabakasının altındaki devasa bozkır alanları kaplıyorlardı.
Boreal ormanları, uluslararası iklim hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynuyor ve yeniden ormanlandırma ve ağaçlandırma yoluyla, “atmosferdeki emisyonları dengeleme” faaliyetleri için kullanılıyor. Yazarlar, “Bu planların başarısı, karbonun ormanlarda kalıcı olarak depolanmasına dayanıyor ve orman yangınları bunu tehdit ediyor” diyor: “Fosil yakıtların yakılmasını sınırlamak, gelecekteki yangın riskini en aza indirmede çok önemli.. Sera gazı emisyonlarında köklü kesintiler yapılmazsa daha şiddetli ve yaygın orman yangınları muhtemeldir”.
Kötüleşen orman yangını krizi, savan ve otlakların yakılmasının önemli ölçüde azaldığı ve bunun sonucunda 2001’den bu yana orman yangınları tarafından zarar gören toplam alanların yaklaşık yüzde 25 azalmasıyla sonuçlandığı bir zamanda geliyor.
Ancak Jones ve ortak yazarlar, küresel yangın emisyonlarının azalmadığını, çünkü orman yangınlarındaki artışın savan ve otlak yangınlarının azalmasından kaynaklanan tüm iklim kazanımlarını iptal ettiğini söylüyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…